Nefes nefese

Liderin en çekindiği deplasmanlarından biriydi bu haftaki. Sadece güçlü Malatyaspor değil, kar, soğuk ve ağır saha şartları da ciddi birer rakipti. Zago, Giunti, Pancu ve Tümer'in yokluklarıysa, gözardı edilemeyecek önemli eksikliklerdi. Bu nedenle oynanan kötü futbol ve kaybedilen iki puan bu kez fazla ses getirmedi. İtidalle karşılandı, doğal kabul edildi. Kayıplarının çenelerine vurmasıyla ünlenmeye başlayanlardan, ne Mircea Lucescu, ne de Mehmet Özdilek'in sesi yükseldi...
"Atamayana atarlar" futbolun en bilinen özdeyişidir. Ancak, bu deyiş bile cumartesi akşamı İkitelli'de yaşananları anlatma konusunda yetersiz kalabilir. Maçı kaçırıp da gerçeği bilmek isteyenlerin tarihi bir farka neredeyse tek başına engel olan Mondragon'a danışmaları gerekir. Çünkü, en iyi yaşayan bilir. Galatasaraylılar önce Kolombiyalı kalecilerine, sonra şanslarına, en sonunda da Konyasporlu Zafer Biryol'a teşekkür etmelidir. Ancak, perşembe Villarreal, pazar Fenerbahçe... Şans her zaman yanlarında olmayabilir!..
Gençlerbirliği'nin, Bursaspor'a atak yapma fırsatı sağlamaya özen gösterdiği karşılaşma sanki Parma provasıydı. Kırmızı - Siyahlılar maç boyunca özellikle ani atak geliştirme konusunda hassas davrandı. Örneğin; son dakikada Okan'ın Gökhan'dan dönen penaltı vuruşundan birkaç saniye sonra, birkaç Gençlerli futbolcu Bursaspor altıpasında gol pozisyonundaydı. Doğrudur; Ünsal Çimen yine kötü günündeydi ancak, Gençler hakemle değil, hakkıyla kazandı...
Çoklarına göre, Gaziantep, Kanarya'nın en zor deplasmanıydı. Böyle düşünenler, saldırırken savunmayı hiçe sayan, rakiplerine arka alanda büyük boşluklar sunan, Nurullah Sağlam faktörünü dikkate almadı. Oysa, Daum bunun farkındaydı. Hooijdonk ve Nobre'nin sıkı takibe girme olasılığına 'gizli forvet Ümit Özat' formülüyle önlem aldı. Sahanın yıldızı Ümit karşılaşmayı 3 golle tamamlarken geride biri direkten dönen, biri kalecide kalan iki net fırsatı daha vardı. Teşbihte hata olmaz; "Bir musibet, bin nasihata bedeldir" derler. Antepliler, Roma maçı öncesi bu farklı yenilgiden ders çıkarmalı...
Ziya Doğan'ın da vurguladığı gibi, yalnızca 25 dakika futbol oynayarak kazandı Trabzonspor. Kalan sürelerde sergilenen tam bir beraberlik mücadelesiydi. Hatta, son dakikalarda yakaladıklarını gole çevirebilse Rizespor da kazanabilirdi. Kuşkusuz, iki hemşehri arasındaki dengeyi bozan en büyük etken Gökdeniz'di...
İlk devrenin son haftasında Adanaspor'la berabere kaldı Horozlar, ikinci devrenin ilk haftasında Sebat'a, şimdi de Ankaragücü'ne yenildi. Kendilerini zirveden uzaklaştıran, sahalarındaki 8 puanlık bu kayıp ligin alt sıralarındaki takımlardan geldi. Rakipleri alınmasın ancak, bu galiba biraz da ev sahibinin motivasyon eksikliğiyle ilgili.
Haftanın en kritik karşılaşmasını kazanan Elazığspor gelecek adına yeniden umutlandı. Bu galibiyet, önümüzdeki haftalarda kümede kalma mücadelesi verecek takım sayısının sekize çıkması anlamındaydı.

HAFTANIN PORTRESİ
Ümit Özat (Fenerbahçe)
Soğukkanlılığı, mesleğine bağlılığı ve sorumluluk almaktan kaçmayan yapısı ile çizdiği saygı uyandıran profili yeşil sahalardaki başarısıyla pekiştiren nadide cevherlerden biri. Dişlilerde meydana gelen bir aksama onun övgüye değer işçiliği sayesinde hemen gideriliyor, çarkın işlemesi için her yüke endişe duymadan omuz veriyor. Sahadaki dizilişte hangi sırayı alacağı konusundaki sürprize açıklığı, canını dişine takan mücadele gücü ile hep takdir hisleri uyandırdı. Antep'te değme forvetlere taş çıkartan, Ömer'i çaresiz bırakan golleri ile kızı Dilara için düzenlediği doğum günü partisine tüm Fenerbahçeliler'i ortak etti.

HAFTANIN KARMASI
Mondragon (Galatasaray)
Tolga (Ankaragücü)
Şenol (Samsunspor)
Ronaldo (Beşiktaş)
Gökdeniz (Trabzonspor)
Aurelio (Fenerbahçe)
Yunus (Elazığspor)
Ümit Özat (Fenerbahçe)
Serkan (Gençlerbirliği)
Nobre (Fenerbahçe)
Bakadal (Diyarbakır)

HAFTANIN TAKIMI
FENERBAHÇE: Sürekli yükselen grafikleri ile ligin eğrisini değiştirdiler, Antep'in insanın içine işleyen soğuğunu, attıkları gollerin sıcaklığı ile kırdılar. Hedefe ulaşma konusunda insanı şaşkınlığa uğratan süratleri, futbol becerileri, yüksek kadro zenginliği ile iyice kaynamaya başlayan zirve kazanının altını ateşlediler.

HAFTANIN HOCASI
Christoph DAUM (Fenerbahçe): Türkiye'de geçirdiği uzun yılların ardından bizi bizden daha iyi tanır duruma geldi. Futbolun dilini çözme konusundaki ustalığı, sistemin sağlıklı işlemesi yolundaki kararlı adımları ve oyuncularından maksimum verim alınmasında gösterdiği başarısıyla fazla direnişle karşılaşmadan Antep kalesinin fethini sağladı.

HAFTANIN HAKEMİ
Serdar TATLI (İstanbul-Samsun): Kendisini ispatlamış olmanın verdiği rahatlık, güven duygusunun pekişmesini sağlıyor. Bu durum işini kolaylaştırıyor, futbolculara otoritesini kabul ettirmek için zorluk yaşamıyor. Ligin diri iki ekibi arasındaki mücadelede yerinde kararları ile alkış aldı, düdüğü kulak tırmalamadı.

KART CEZALILARI
Kırmızı: Hakan Keleş (A.Gücü), Ersen Martin (Denizli), Murat Hacıoğlu (Diyarbakır)
Sarı: Hüseyin (Ankaragücü), Serdal (Denizlispor), Ramazan, Effa (Elazığspor), Kemal (Fenerbahçe), Bouazizi, Johnson (Gaziantepspor), El Saka (Gençlerbirliği)

HAFTANIN SONUÇLARI
Malatyaspor - Beşiktaş :0 - 0
Gaziantep - Fenerbahçe :1 - 5
Ümit (Dk.7, 27 ve 64), Nobre (Dk.51), Tuncay (Dk.88), Hasan Özer (Dk.90)
Trabzonspor - Çaykur Rizespor :1 - 0
Gökdeniz (Dk.12)
İstanbulspor - Samsunspor :0 - 0
Diyarbakırspor - Adanaspor :3 - 1
Kais (Dk.9 Pen. ve 86 Pen.), Ali Asım (Dk.30), Bakadal (Dk.51)
Denizlispor - Ankaragücü :0 - 1
Ergin (Dk.43)
Galatasaray - Konyaspor :2 - 1
Necati (Dk.23), Prates (Dk.70), Zafer Biryol (Dk.89)
Gençlerbirliği - Bursaspor :2 - 0
Serkan (Dk.20), Flip (Dk.74)
Elazığ - Akçaabat Sebatspor :3 - 1
Yunus (Dk.43 Pen. ve 58), Hüseyin (Dk.77), Selahattin (Dk.52)

HAFTANIN MAÇLARI
PERŞEMBE: Valencia-Beşiktaş, Parma-G.Birliği, G.Saray-Villareal, G.Antep-Roma, CUMARTESİ: Adana-G.Antep, Ç.Rize-Elazığ, Samsun-Trabzon, PAZAR: A.Sebat - D.Bakır, Bursa-Denizli, A.Gücü-Malatya, Konya-G.Birliği, Beşiktaş-İstanbulspor, F.Bahçe-G.Saray

ALKIŞ ALANLAR
En güzel çiçek karda açtı
Zor iş, futbolun başındaki kişilerin küçük hesaplar peşinde koşup, karın dayanılmaz ağırlığını dikkate almadan, sıcak evlerinde sizi izlerken buzla kaplı zeminde maç oynamak... Ayakta durmanın zor olduğu sahada topu sahiplenmek için kıyasıya savaşmak, olası sakatlığı önlemek amacıyla hareketleri kontrol etmek, üstelik oyunu çirkinleştirmeyip, Fair - Play'dan sapmadan mücadele göstermek... Kısacası nefesleri donduran soğukta nefes kesici futbol sahnelemek... Malatya ile Beşiktaş'ı tebrik etmek gerek. Dostane yaklaşımlar, karşılıklı iltifatlar, sevgi gösterileri... Gol çıkmasa bile insan sevinecek o kadar çok şey buluyor ki.

KARA TAHTA
Ateş düştüğü yeri yakmadı
Gaziantep, Doğu'nun değişen ve gelişen yüzünün en çarpıcı örneklerinden biriydi, futbol gelişimi konusunda ise tartışılmaz liderdi. Trabzon'un ardından sesi en gür çıkan takımdı, üç büyüklerin karın ağrısıydı. Antep, Fener önünde iyi başladığı maçta beklemediği zamanlarda kalesinde peş peşe gol gördü, fırsat bekleyen bilinçten yoksun bir grup, protestolar eşliğinde koltukları ateşe verdi. Gecikmeli olsa da, alevler söndürüldü, büyük bir tehlikenin eşiğinden dönüldü. İddialar çeşitliydi, siyasi çekişmeler de ima edildi. Belli ki Antep'in üstlendiği misyon, galibiyet ve yenilgiyi bir arada eritemeyen bazı midelerde hazımsızlık yaratmıştı.

HAFTANIN SÖZÜ





SPOR


SON GOL DAUM'DAN!
At yarışları
Avrupa Ligleri
Artık şakası yok
İkinci Lig Puan Durumu
Rekortmen Hido
Play-off yarışı kızıştı
Nefes nefese
'Bu heyecan geçici'
Dipten zirveye
Terim diken üstünde
'Ağzınızı tutun maça gelmeyin'
Düğümü kura çözdü
Trilyonlar kuşa döndü
Elazığ ışığı yakaladı: 3-1
Haber turu...
Yeni bir senaryo