26.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
LEVENT KALKAN / HAFTANIN PANORAMASI
Süper Lig’in ilk yarısını Galatasaray’ın 8, Beşiktaş’ın 12 puan önünde kapatan Fenerbahçe, “kış şampiyonu” olmayı başarmıştı. Sarı-lacivertli takımın ilk devre performansı haklı alkışları topladı ancak 4 deplasman maçının son dakika golleriyle kazanılması, son dönemde form grafiğinin belirgin şekilde düşüşe geçmesi ve ikinci yarı fikstürünün zorluğu, şampiyonluğun hiç de kolay olmadığına işaret ediyordu.
Ersun Yanal, ikinci yarıya 5’te 5’le başlamaları halinde puan farkını daha da açarak emin adımlarla şampiyonluğa koşacaklarını düşünüyordu. 5 maçta 15 puan formülü kağıt üzerinde çok makuldü. Zira Fenerbahçe bugün 48 yerine 56 puanda olsaydı lig büyük ölçüde bitmişti. Üç kulvarda yarışan Galatasaray’ın (44) 12, Beşiktaş’ın (42) 14 puanlık farkı kapatması “mucize ötesi” bir durum olurdu.
Fenerbahçe kritik bir devre arası süreci geçirdi. Ersun Yanal özellikle orta saha ve forvet hattında sıkıntılarının olmadığını düşünüyor, savunmaya takviye yapmaya da gerek görmüyordu. Oysa kendisinin birçok kez şikayet ettiği gibi Fenerbahçe sonucu erken elde etme konusunda 17 maçın 14’ünde sıkıntı yaşamıştı. 5-1 kazanılan Kayserispor maçının 60. dakikasında skor 1-1’di... Tehlike “geliyorum” diyordu fakat Yanal ve yönetim, takımın lider özellikleri olan bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu göremedi. Transfer yapılmadığı gibi ligin en iyi stoperlerinden Yobo ile en becerikli yerli forvetlerinden Semih gönderildi...
SALİH YETENEKSİZ Mİ?
Buna karşılık Galatasaray, 4’ü yabancı, 5’i yerli tam 9 transfer yaptı devre arasında. Beşiktaş üç yeni oyuncuyla kadrosunu güçlendirdi, gelecek sezon için de Cenk Tosun’un işini bitirdi. Trabzonspor da ihtiyacına uygun olmasa da üç transfer gerçekleştirdi.
Fenerbahçe; Galatasaray’ın üç kulvarda yarıştığı, Beşiktaş’ın çok geride kaldığı sezonda şampiyonluk için bu kadar büyük bir avantaj yakalamasına rağmen gerçeklerle yüzleşemedi. Belki de en kolayı, Meireles ve Kadlec’i bir şekilde göndererek, Cristian’ın yapamadığı “oyun liderliği” görevini üstlenecek bir yıldızı İstanbul’a getirmekti ama Yobo ve Semih gitti! En azından Yobo takımda kalsa ve Semih affedilse puan kayıplarının sayısı bu kadar fazla olur muydu? İkilinin yeni takımlarındaki performansları Ersun Yanal ve yönetimin hata yaptığını belgelemiyor mu...
Emre, Egemen cezalı; Alves, Sow, Webo, Serdar sakat ve Fenerbahçe 17 kişilik kadrosuyla Elazığ’a gidiyor. Roma’nın resmen istediği, Marsilya’nın kadrosuna katmayı düşündüğü, A Milli Takım’a yükselen Salih, 2 cezalı, 4 sakata rağmen Elazığ’da 1 dakika bile şans bulamıyor. Sanırım hem “yeteneksiz” hem de “eksik” olduğu düşünülüyor. Salih, 22. haftası geride kalan ligde henüz 1 kez bile ilk 11’de şans bulamıyorsa bunu Ersun Yanal dahil kimse izah edemez. Yazıktır, günahtır...
Ya Hasan Ali... Kocaman’la geçen sezon 42 maçta oynadı. Süper Lig’de ve Avrupa Ligi’nde şampiyonluk mücadelesi veren takımın en önemli parçalarından biriydi. Yanal döneminde unutuldu. Bu sezon ligde oynadığı maç sayısı üç. Kadlec’ten 5 gömlek üstün ve yerli olmasına karşın kulübenin bekçisine dönüştü.
Ersun Yanal’ın aldığı riskler ve hataları özetle böyle. Oyun planı olarak artık bir B planı geliştirmezse ve formayı adaletli dağıtmazsa Fenerbahçe’deki macerası takım şampiyon olsa bile 1 yılla sınırlı kalabilir.
Mancini - Bilic atmazdı
Cristian’ın atıldığı pozisyonda sahada Hüseyin Göçek-Kemal Yılmaz ikilisi yerine Roberto Mancini ile Slaven Bilic olsaydı bile Brezilyalı futbolcu kırmızı kart görmezdi! Ali Palabıyık ile Tolga Özkalfa’nın atladığı penaltılar da “pes” dedirten cinstendi
Hakemlerimizin sezonun ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapması herkesi mutlu etmişti. Devre arasındaki seminerin olumlu sonuçlar verdiğini düşünerek, geleceğe güvenle bakmaya başlamıştık ama pembe rüyadan uyanmamız fazla uzun sürmedi.
Yunus Yıldırım’ın Sivas’ta ağır bir darbe indirdiği Fenerbahçe’ye, Elazığ deplasmanında Hüseyin Göçek-Kemal Yılmaz ikilisi de acımadı! Oysa hakem Göçek, Onur’un, Cristian’a arkasından iki koluyla sarıldığı pozisyonda avantajı çok başarılı bir biçimde uyguladı. Ayağa kalkmak isteyen ancak rakibi
tarafından engellenen Cristian ayağını çekince yardımcı Kemal Yılmaz’a yakalandı! Yılmaz
olmayanı gördü ve Hüseyin Göçek’i de yakarak, Cristian’ı attırdı. Pozisyonda Elazığlı Onur da oscarlık bir rol yaptı!
İddia ediyorum maçta Göçek-Yılmaz ikilisi yerine Mancini ile Bilic görev yapsaydı, Cristian Baroni kırmızı kartla atılmazdı. Çünkü adalete inanan, futbolu çirkinleştirmek değil güzelleştirmek isteyen hiç kimse bu kadar büyük bir yanlış yapmazdı.
Peki Ahmet Çakar-Erman Toroğlu ikilisinin kırmızı kartla ilgili yorumlarına ne demeli! Safça ilk kez objektif olabileceklerini düşündüm ama yanıldım. Sonra “olmayanı görme konusundaki üstün yeteneklerini” hatırlayarak teselli buldum!
Gelelim Antalya-Eskişehir ve Gaziantep-Akhisar maçlarına... Antalyasporlu Boum, Kamil Ahmet’in üzerine “kamikaze” gibi atladı, topla ilgisi yoktu ama Ali Palabıyık penaltıyı vermedi. Gaziantep’te ise Akhisarlı Serkan, Medunjanin’in ayaklarını yerden kesti, 3 metre mesafedeki Tolga Özkalfa ve çizgi hakemi net penaltıyı “es” geçti.
HAFTANIN 11'İ
HAFTANIN?PORTRESİ SEMİH?KAYA
Basit bir korner pozisyonu belki ama derbideki centilmenlik gösterisiyle ruhumuzu okşadı, içimizi ısıttı. Genç bir futbolcu olarak; numaracılara, avanta penaltı peşinde koşanlara, meslektaşının emeğini çalmaya kalkışanlara harika bir ders verdi, büyük bir alkışı hak etti.
HAFTANIN?HOCASI HAMİ?MANDIRALI
Juventus deplasmanından hiç de hak etmediği 2-0’lık yenilgiyle dönen bordo-mavili takım, Kayserispor karşısında rahat bir nefes aldı.
Hami Mandıralı’nın devre arasında takıma yaptığı ofansif müdahale galibiyetin kapısını açtı. Genç çalıştırıcı cesaretiyle herkese umut aşıladı.
HAFTANIN?HAKEMİ CÜNEYT?ÇAKIR
G.SARAY-BEŞİKTAŞ
Dünya Kupası listesine alındıktan sonra özgüveni tavan yapan Cüneyt Çakır, derbide dengeli yönetimiyle başarılı bir sınav verdi. Her iki takım oyuncularının sahada centilmence mücadele etmeleri ve kasti faullerden, şiddetli itirazlardan kaçınmaları da dev maçta Çakır’ın işini hayli kolaylaştırdı.
HAFTANIN?TAKIMI KASIMPAŞA
Dile kolay 10 haftadır kazanamıyorlardı. Son galibiyetini 9 Kasım’da alan lacivert-
beyazlıların yeniden ayağa kalkabilmek
için görkemli bir zafere ihtiyacı vardı. Sivas-spor’un aşırı riskli oyun anlayışı Şota ve
öğrencilerinin iştahını kabarttı, 6 gollü galibiyet yaraları sardı.
TAKIM?İSTATİSTİKLERİ
Şut: Fenerbahçe 346
İsabetli şut: Fenerbahçe 160
İsabetli pas: Eskişehirspor 8322
İsabetli orta: Fenerbahçe 119
Korner kullanan: Fenerbahçe 137
Ofsaytta kalan: Çaykur Rize 73
Faul yapan: Kasımpaşa 437
OYUNCU?İSTATİSTİKLERİ
Şut: Drogba (G.Saray) 75
İsabetli şut: Cenk (G.Antep) 36
İsabetli pas: Cicinho (Sivas) 895
İsabetli orta: Cicinho (Sivas) 38
Korner kullanan: Mouche (Kayseri) 98
Ofsaytta kalan: Burak (G.Saray) 41
Faul yapan: Burak (G.Saray) 60
SÜPER?LİG?TARİHİ?BOYUNCA
Oynanan Maç Sayısı: 15930
Galibiyet Sayısı: 11386
Beraberlik Sayısı: 4544
Atılan Gol Sayısı: 38979
Gol Ortalaması: 2,45
HAFTANIN?SONUÇLARI
Bursaspor-Çaykur Rizespor: 2-0
Belluschi (Dk.23), Oboabona (Dk.67 k.k.)
Gaziantepspor-Akhisar Bld.: 1-1
Uğur Demirok (Dk.59),
Cenk Tosun (Dk.77)
K.Erciyesspor-K.Karabükspor: 2-1
Murat Yıldırım (Dk.67),
Yasin Öztekin (Dk.71), M.Akça (Dk.76)
Galatasaray-Beşiktaş: 1-0
Selçuk İnan (Dk.39 penaltı)
Gençlerbirliği-Torku Konyaspor: 2-2
Hleb (Dk.41), Thorvaldsson (Dk.45+1), Stancu (Dk.46 ve 67 penaltı)
Kasımpaşa-Sivasspor: 6-2
Scarione (Dk.6), Malki (Dk.27), Babel (Dk.36 pen.), Viudez (Dk.47),
Hakan (Dk.51), Tunay (Dk.66),
Isaksson (Dk.69 k.k.), Castro (Dk.90+2)
M.Park Antalyaspor-Eskişehirspor: 0-0
Trabzonspor-Kayserispor: 2-1
Mijailovic (Dk.38), Adrian (Dk.49), Janko (Dk.58)
S.B.Elazığspor-Fenerbahçe: 1-1
Onur (Dk.45+1), Mehmet Topal (Dk.83)
CEZALILAR
SARI: Petrovic (G.Birliği), Insa (M.Park Antalya)
KIRMIZI: Manuel da Costa (Sivas), Cristian (Fenerbahçe)