07.12.2023 - 07:38 | Son Güncellenme:
"Beşiktaş için yeni bir dönemin başlangıcı oldu, Hasan Arat'ın başkanlığı... Bu süreç, çok büyük değişimlere gebe gibi görünüyor. Bilinen başkanlardan farklı bir görüntüde Arat... "Beşiktaş'ı Beşiktaşlılar yönetecek" diyor ama, sanırım sürç-ü lisan eyliyor. Bugüne kadar yönetenler, Beşiktaşlı değil miydi? Bugüne kadar yönetimlerde yer alanların, Beşiktaşlılığını ya da kendisinin Beşiktaşlılık derecesini ölçecek bir alet mi vardı?
"Futbolu, futbolun içinden gelenler yönetecek" dese, daha iyi olurdu oysa... Zaten, bugün genel kurulun teveccühünde, "Feyyaz Uçar-Samet Aybaba-Rıza Çalımbay" üçgeninin ne kadar etkili olduğunu söylemeye gerek bile yoktu.
Ancak, söylem ile eylemin ne olacağı çok önemli... Hasan Arat'ın başkanlığına önayak olan "genç kuşak", kulübü kurtuluşa götürebilecek plan-projelere bakmıyor bile... Onlar için varsa-yoksa, futbol takımının ayağa kalkması...
Yıllar önce Samet Aybaba'nın imza attığı "Feda" projesi, ikinci kez geçerlilik kazanır mı? Şüpheli... Aybaba, "menemen" derken, taraftar "pastırmalı yumurta" isterse, ne olacak? Yıllardır transferdeki yanlışların faturası, bir anda ödenebilecek mi? Hasan Arat ve arkadaşlarının bu konuda mutlaka bir "ödeme planı" vardır. Ama üzerine, "gideceğe para-geleceğe para" verileceği düşünülürse, ne Talisca görülür ne de Talisca'nın gölgesi... Beşiktaş'ın geleceğini tehlikeye atmaktansa, bırakın boş kalsın onun bölgesi!
Başkan Hasan Arat için, 1.5 yıllık süre hem çok uzun hem de çok kısa... Plan-projeye, "Hadi başlayalım" dese, zaten 6 ay geçecek. Üstelik futboldan bu sezon, kimse bir şey beklemeyecek. Aradaki puan farkı sonrasında, Şampiyonlar Ligi adeta Kaf Dağı'nın ardında... Ara transferde yatırım yapsan bir türlü, yapmasan başka türlü... Bir yanda harcanacak tonla para var, bir yanda kaşıdıkça büyüyen bir yara...
Gel de çık işin içinden, bu aşamadan sonra... Kıssadan hisse; Hasan Arat için önünde iki keskin viraj var. İlki, tüm sorunları tespih tanesi gibi sıraya dizerek tarihe geçmek, diğeri ise, "pardon" diyerek çekip gitmek...
İkisinden birini, kendi seçecek Beşiktaş Başkanı...
Lütfen biraz hassasiyet
Nuri Şahin, 5 Ekim 2021 tarihinde Antalyaspor'un başına geçti. 791 gündür takımın başında... Prolisans'ı olmasa da, "hülle" yoluyla görevde Şahin...
Duruşu, oturup kalkışı, görevine sadakatiyle, gerçekten en çok istikbal vaat eden isimlerin başında geliyor genç teknik adam... Ama, onun tüm artıları, "gölge teknik direktör" olmasını gölgelemiyor ki...
Ne var ki, Türkiye Futbol Federasyonu, daha doğrusu Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu, onun gölgesini bir anda kaldırdı. Ekim ayının fair-play ödüllerinde, "En centilmen teknik direktör" unvanını, Nuri Şahin'in başına kondurdu. Merak edip, ekim ayında Antalyaspor'un kaç maç yapıldığına ve kimin teknik sorumlu olduğuna baktım; Galatasaray, Gaziantep ve Başakşehir karşılaşmalarının tamamında, Antalyaspor Teknik Sorumlusu Joao Carlos Valado Tralhao... Yani, maç öncesi ve sonrasındaki flaş röportajlarda, hep Portekizli teknik adam vardı.
Ancak ne diyor Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu gerekçesinde: Başarılı futbolculuk kariyerini noktalayıp, teknik direktör olarak görevine başladığından bu yana, maç önü ve maç sonu konuşmalarında, skordan bağımsız şekilde yaptığı sportmenliğe uygun açıklamaları, futbolun diğer paydaşlarına karşı saygılı ve örnek yaklaşımlarından dolayı bu ödüle layık görülmüştür.
Skordan değil ama sonuçtan bağımsız olarak; lütfen biraz daha hassasiyet...
Bonus kafa!
Hep "Bizim çocuk" düşüncesi, futboldaki gelişimi engelledi, engelliyor. Zorunlu olmadıkça, "bizim çocuk"lar hiç fırsat bulamadı, bulamıyor. En yeteneklilerin toplandığı söylenen Galatasaray'da son dönemde bir gencin parlamasına şahit oldunuz mu?
En yetenekliler arasında görünen Erencan Yardımcı, Eyüpspor'a gönderilmekten çekinilmedi. Ne uğruna? Yeni transfer edilecek yabancıların harcama limitine yer bulma adına... 4 milyon 200 bin liralık bonservis bedeli bile, "limit" için kurtarıcı olmuştu. Oysa Erencan, futboluyla kurtarıcı olmalıydı.
Bugün, Pendikspor'da Erencan... Son 7 maçta 5 golü var genç santrforun... Atamadığı iki karşılaşma ise Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı...
Kiralık gittiği Süper Lig'de takımını ayakta tutmak için uğraşadursun, belki de Eyüpspor'a geri dönmeden Galatasaray'a dönecek Erencan Yardımcı... O zaman bile, "Bizim çocuk" kafası, "Bonus kafa" için yine geçerli olacaktır. Galatasaray için varsa yoksa, milyon eurolar verdikleri... "O kafa"lar değişmedikçe ne bir genç yıldız yetişir, ne bir delikanlı gelişir. Erencan yine kenarda, sahadakilere bakarak iç geçirir."