Kasap et, koyun can derdinde... Şampiyonluk namzedi Beşiktaş, 1. Lig adayı Kardemir Karabükspor karşısında ne yapar?
Bunu sadece iki takım taraftarı değil, Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi, hatta Çaykur Rizelisi, Eskişehirsporlusu da çok merak ediyordu.
Futbol terazisi Beşiktaş'ın ağırlığını daha fazla gösterse de, Karabükspor da "Ölmüş koyun kurttan korkmaz" felsefesi içinde siyah-beyazlılara kafa tutmaya çalıştı. Çalıştı diyorum, gole kadar direnen Karabük, kaleci Waterman'ın da atılmasıyla gardı düştü, ilk yarıyı bitirmek için saniyelerin geçmesi için dua etti.
Kırmızı kart pozisyonunu kısaca anlatmak ve sesli düşünmek gerek... Karabük kalecisi, ceza sahası dışına çıkmış, yere uzanmış ve topla elin buluşmasında kırmızı kart görmüş. Şimdiii... Kolu ileride bulunan ve vücut yükü bu kolunun üzerinde olan bir kişi, elinin toptan nasıl kurtarabilir? Tabii ki hakem takdiri, tabii ki öyle gördü, öyle değerlendirdi. Ancak kart cebinden çıkarken pozisyonun nasıl geliştiği düşünüldü mü? Veya bu kartın yanlışlığı, bir takımın kaderini nasıl etkileyeceği hesaplandı mı? İhraç gerektiren haller arasında futbol oyun kuralları ne diyor? Topa bilerek elle oynayıp rakip takımın bariz golünü veya gol atma şansını önlerse atılmasını hükmediyor. Peki bariz gol şansı var mıydı? Neyse, olur böyle şeyler...
Beşiktaş'ta Serdar Kurtuluş, herkesten bir adım daha öne çıkarken, Mustafa'nın iki haftadır takıma kattığı hareketlilik belirgin bir şekilde hissedildi. Nitekim golün hazırlayıcısı da bu futbolcu oldu. Demba Ba yine silik göründü. Hele maçın hemen başında Mustafa'nın verdiği şutu gol yapabilse, Kartal bu kadar ıkınıp sıkınmayacaktı. Neyse, olur böyle şeyler...
Atiba'nın gol vuruşu da tam usta işiydi. Kalecinin müdahale edemeyeceği biçimde vurduğu kafayı forvet oyuncuları tekrar tekrar izlemeli...
* * *
Beşiktaş için çok daha rahat geçeceği düşünülen ikinci yarı, "Kahır mektubu"nun kara satırları gibiydi. Önce Ersan sakatlandı, yerine giren Necip kırmızı kart gördü. Daha sonra da kalecisi Günay'ı az daha kaybediyordu. Musa Çağıran'ın golü, "Her şey bitti" diyen Beşiktaş'ın suratına tokat gibi geldi. Liderlik rüyası içindeki Beşiktaş, az daha Galatasaray'ın hayır duasını alıyordu!
Maç için son söz Sosa için... Belki de en faydalı maçını oynadı ama arkadaşları ona ayak uyduramayınca bu çabası az daha boşa gidecekti.
Aslında Kartal, ilk yarıya göre çok daha fazla pozisyon buldu, çok kritik şutlar attı. Ama Galatasaray maçının kahramanı(!) kaleci Aziz, Beşiktaş'a azizlik yaptı... Öyle kritik dört topu kalesinden uzaklaştırdı ki, "O kaleci bu kaleci mi?" dedirtti.
Fakat maç bitmeden umutlar bitmez sözünün yeni versiyonu, Ankara Osmanlı Stadı'nda yeniden sahnelendi. Cenk Tosun'un 90+6'daki golü, "Kahır mektubu"nun ardından sevgiliye kondurulan bir kocaman bir öpücük oldu.
Neyse, olur böyle şeyler!