"Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır, taçta değildir"
diye başlayan Hacı Bektaş-i Veli'nin dizeleri nasıl devam eder?
"Her ne ararsan kendinde ara..."
Ardını da futbola uyarlayarak devam ettireyim:
"TFF'de, hakemde, VAR'da değildir."
Alın işte, Fenerbahçeliler... Kendi iç dünyasını bir kenara bırakıp, Trabzonspor'un ilk golünde Maxi Gomez'in ofsaydını tartışmazlar mı?
Yıllardır Galatasaray'ın başarısızlığının ana nedeni; kendi hatalarını örtüp, yanlışı dışarıda arama değil miydi? Yıllardır Fenerbahçe'nin şampiyon olamamasının baş sebebi; ayağım kaydı, kötü hakem vardı, o olmasa böyle olacaktı gibi mazeretler üretmesi değil miydi?
Daha maç başlamadan yardımcı hakemle uğraş, -sanki bir faydası varmış gibi- bunları gündeme getirerek, futbolcunun kafasını karıştır, sonra da şöyleymiş, böyleymiş diyerek paylaş...
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin, "Hakemi etki altına almaya çalışana taviz yok" sözünün ıslaklığı bile kurumadı henüz. Fenerbahçe (yardımcı hakem polemiğiyle) başlattı, Gaziantep-Beşiktaş maçında hakem Atilla Karaoğlan, (N'Koudou'nun kafasını sarı kartla geçiştirerek) konuşulması için ortaladı (!), Galatasaray-İstanbul maçındaki Abdülkadir Bitigen ise (Topalli'nin kırmızı beklentisi) finali yaptı.
Bir de, hakemle ilgili konuşanlar, itirazda bulunanlar için, "Şimdi ne yapacaklar?" denmiyor mu? Oysa, ağır cezalar, 20 Ocak 2023'ten sonra başlıyor birader... Ama bazı arkadaşlar, bundan da bihaber...
Yarı otomatik ofsayt sisteminin, gol teknolojisinin araştırıldığını da söyledi Büyükekşi... VAR sisteminin ofsayt tartışmasını bitireceği söyleniyordu. Fakat bizde tartışma biter mi? Şimdi de VAR'ın çizgilerle oynadığı, yanlış çizdiği söyleniyor. Dünya Kupası'ndaki ofsayt teknolojisi de olsa, bizde ona bile kulp takılır mutlaka...
*****************
Kim bu Trabzon'daki Fenerbahçeliler?
Trabzon'dan yayın yapan bir internet sitesi, "Kim bu Trabzon'daki Fenerbahçeliler?" başlığını kullanarak bir haber yaptı. Sarı-lacivertlilerin kente gelişindeki karşılamaya katılanların fotoğrafını koyarak, resmen afişe etti. Haber içerisinde de tespit yapılıyor, bunların şehirdeki üniversiteliler ile göçle kente gelenler olduğu söyleniyor.
Belki de gerçekten masumca yapılan bir haber... Ancak bu şehrin yerlisi olsa ne olur? Nasıl ki Trabzonspor'u karşılamak suç olmadığı gibi, Fenerbahçe'yi karşılamak da suç değil...
Ancak, bu şekilde sunularak, fotoğraftakiler hedefe konmuyor mu? Yarın, aklı evvelin biri, teşhis ettiği bu Fenerbahçelilere saldırmaya kalksa ne olacak?
Maçın devre arasında, şeref tribünündeki Fenerbahçeli yönetici Selahattin Baki'nin atkısına bile laf söyleyenler, bunlara neler demez?
*****************
Hey gidi Fatih Hocam
Bu ülkenin futboldaki en büyük değerlerinden biridir Fatih Terim... Teknik adamlık alanında, bana göre birincisi... Onu geçebilecekler, onun kadar şampiyonluk almalı, kupalara doymalı ve her şeyden ötesi, onun bir üstünde Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmalı...
Terim'in Galatasaray'dan "gönderilmesi", bundan önce yaptıklarını küçültmez, değerinden bir şey kaybettirmez. Atalarımızın dediği gibi; "kurt kocayınca köpeğin maskarası olur" çünkü... Hadi onu biz biraz daha yumuşatalım; "kurt kocayınca kuzunun maskarası olur" diyelim.
Fatih Terim, "Golden Foot" alacak da, basın, daha doğrusu medya, bu kadar duyarsız kalacak. Eski dönemde olsaydı, yanında onlarca gazeteci giderdi, 9 sütun manşetten girerdi, gece yarısı bile olsa baskılar beklerdi.
Böyle değerli bir ödüle kavuştu Fatih Terim... Ama yanında bir TRT vardı, o kadar... Ardından da, 2-3 sütunluk haberler... Üstelik herkesin baktığı yön de, Terim'in orada söylediği, "Kariyerim henüz bitmedi" sözleri...
Vah hocam vah...
Adabıyla gelen edebiyle karşılanır
Deplasmana giden taraftarda her zaman bir tedirginlik vardır. Ev sahibi takımın seyircisi kendilerini nasıl karşılayacak? Acaba bir olay mı çıkacak? Kentte gezerken sataşan mı olacak?
Fakat Adana'da durum çok farklıydı. Hep kötü olan yazılacak değil ya; işte size alkışlanacak hareket...
Deplasmanına giden Karagümrük taraftarı, Adana Demirspor tribün grubunun kebap ziyafetiyle karşılandı. İstanbullular da, kendilerine yemek daveti veren "Adana Demirspor taraftar grubu"na şu mesajı attı ve videosunu paylaştı:
"Bizleri Adana’da en güzel şekilde ağırlayan Şimşekler Grubu ve Adana Demirspor taraftarlarına teşekkür ederiz."
Mesajın altında çok yorum vardı ama biri hepsinden daha güzeldi: "Adabıyla gelen, edebiyle karşılanır."
Hay ağzınız bal yesin, muhabbetiniz eksilmesin.
*****************
Paran kadar konuş
TFF'nin Disiplin Talimatı'nda değişikliğe gidildi. Başkan ve yöneticilerin aldığı hak mahrumiyeti cezaları hakkında...
Birincisi ve belki de en önemlisi; bu cezaların paraya çevrileceğiyle ilgili olan... Şike, doping ve bunun gibi benzeri ağır cezalar dışındaki hak mahrumiyeti cezaları, yapılacak ödemeler mukabilinde kaldırılacak. Hadi kaldırılacak demeyelim, infaz edilmiş sayılacak!
Neden? Neden? Neden?
Türkiye Futbol Federasyonu'na para mı lazım?
Diğerinde de, yapılan yanlıştan dönüldü. Hak mahrumiyetinde stada girmek de dahil, hepsi yasaklıydı. Sonra bu, nedense (!) değişti, "Başkanlar, protokol tribünü hariç stada girecek" dendi. Ve, nihayet, bu uygulamanın da, 20 Ocak'tan itibaren kalkacağı duyuruldu.
Ancak kaç başkan ve de hangi başkan bu uygulamadan faydalandı?