Krizden beslenmeyi o kadar seviyoruz ki... Kazanabilmek için geriye düşmeyi, geçebilmek için geçilmeyi beklemeye mecbur muyuz? Zaten atalarımız da üşenmemiş, "Yumurta kapıya dayanmayan" deyimini araya sıkıştırıvermiş!
Hırvatistan karşısında dökül, İspanya karşısında dökül, tam da "Bitti" dendiği anda Çek Cumhuriyeti karşısında sökül!
Fatih Terim bir de eleştirilere laf ediyor! Ama hocam, "İyi" ile "kötü"nün hesaplaşmasında başrol oynayan siz, nasıl olur da bir kenara geçip, "Hepsine sıra gelecek" diyebilirsiniz?
Siz değil misiniz, "Biz bitti demeden bitmez" sözünü ezberleten... Siz değil misiniz, "Avrupa" dendiğinde ilk akla gelen... Eee, kaderine razı olmak bizim kaderimiz olabilir mi?
Hatasız kul olmaz elbette... Hırvatistan kadrosunun İspanya karşısında olması yanlış mıydı? Emre Mor'un olmaması, Caner'in oynaması vs... Elbet bunlara verecek bir cevabınız vardır. Elbette siz de kazanmak adına "En doğru kadro"yu bulmuşsunuzdur. Ama siz söyleyin, böylesi daha doğru olmadı mı?
Kaderin garip cilvesi mi, Fatih Terim'in bu işi bilmesi mi, takımda neden oldukları konusunda eleştirilen Burak ve Ozan'dan geldi goller... Bunlar olmasa ikisi de böyle mi karşılanırdı? Sanmam!
Emre Mor'a ne demeli? Yaşının verdiği masumiyet, tecrübesizliğin verdiği artıyla gelen safiyet ve herkesin alkışladığı nefaset...
Bu saatten sonra formayı verir mi? Zor... Mücadelesi kora kor, yaşattığı zorlukları bir de Çek futbolculara sor... Kısmet olur da bir adım öteye gidersek, neler yapar neler...
Caner yoktu ama İsmail Köybaşı inanılmaz doluydu. Inter, Caner'i transfer ederken iki dakika düşünseydi keşke... Aynı menajerin elindeki İsmail de boştaydı halbuki!
Savunma mükemmel, Volkan Babacan kusursuzdu ki, gol görmediler. Sivok'un direkten dönen kafasını saymazsak, aman aman korkutmadılar. Şutlar boldu ama Babacan çok sıkıydı doğrusu...
Son sözü söylemeden iki kelime de koşu mesafelerine... Hani en çok eleştirildiğimiz, en yumuşak karnımız olarak gösterilen meseleye... Çekler ne koşmuş; 111 kilometre... Türkiye ise 103 kilometrelik mesafe... Demek ki işlev önemli...
"Yine biz bitti demeden bitmez" söyleminin gerçekleştiği bir turnuvadayız. Artık gideriz, kalırız, fark etmez. Ancak bugün itibariyle Türkiye, isminin özelliğine, futbolunun güzelliğine yakışan bir oyunla beklenen galibiyeti almıştır. Bu saatten sonra ne çıkarsa bahtımıza!