Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Özdemir Asaf'ın dizelerinde belirttiği gibi; "Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler."
Türk futbolu da, kirlenme adına aynı hızla ilerlerken, "kar beyaz" kalması gereken hakemlik müessesesi, her yerden çamurlu su almaya ve/veya aldırılmaya devam ediyor

Maalesef hakemlik adına birçok şey yaşandı, söylendi. Son olarak, Yaşar Kemal Uğurlu hakkında yazılıp, çizilenler... Uğurlu'ya, "Oturduğun ya da yatırım yaptığın evi kimden aldın?" deniyor. Ama bu saf ve yalın bir soru değil, "Sen açıklamayacaksan ben açıklayacağım" tehditkarlığında... Sırf birkaç takipçi daha katabilmek için oltasına!

Haberin Devamı

Madem bilirsin, neden açıklamazsın be adam? Elinde bilgi-belge varsa, olayı neden uzatırsın? Yoksa, nasıl ithamda bulunursun?

Sadece Uğurlu özelinde değil, hepsinin, iyi ya da kötü hakem olduğu tartışılabilir. Ancak kişiliğine kimse dil uzatamaz, uzatmamalı... Kimse farklı bir ajandayla bakamaz, bakmamalı...

Son dönemdeki böylesine kötü futbol ikliminde, buna en güzel cevap, Adana Demirspor ile Antalyaspor'dan geldi. Futbolun sadece futbol olmadığını gösteren bir açıklama ve bir duruş...

Şöyle diyordu Adana Demirspor:
"Trabzonspor ile oynadığımız karşılaşmayı yöneten FIFA kokartlı hakemlerimizden Yaşar Kemal Uğurlu'nun, maç saatinde oğlunun ameliyat olmak için hastaneye kaldırıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Futbolun sadece sonuca odaklı bir oyun olmadığını ve genç hakemimizin içinde bulunduğu psikolojik durumun kendisini olumsuz etkilediğini, bir babanın evladını her an düşünmesinin ve konsantrasyon sorunu yaşamasının gayet normal bir durum olduğu kanaatindeyiz. Adana Demirspor olarak, Uğurlu ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, genç kardeşimizin bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz."

Antalyaspor tribünleri, uzun bir sürenin ardından görev verilen Cüneyt Çakır'a alkış tutarken, Çakır da onlara reverans yaparak karşılık verdi. Diğer takım Kayserispor'un elemanları da, Cüneyt Hoca'ya sıkı sıkı sarıldı, kimi de kucakladı, bağrına bastı.

Başka söze gerek var mı? Kalp kırmaya gerek var mı? Özne insan olunca, insanlık da bundan nasibini alıyor demek ki...

Haberin Devamı

Çöpe giden 1.3 milyon lira!
Gaziantep-Göztepe maçının son dakikalarında yaşananlar, futbol sahalarında görülmeyecek cinstendi. Göztepe'den Soner, hakem atışından aldığı topu doğrudan kaleye gönderdi. Sanki gol olacakmış gibi! Kuraldan bihaber belli ki... Direkten döndü ve takım arkadaşıyla gol geldi. İzmir ekibinin içine sinmemiş olacak ki (nedense), Gaziantep'e gol izni verdi.

Her şey, iyi, güzel, hoştu... Ancak son anda gelen penaltı, ev sahibine galibiyeti kazandıracaktı. Ancak Muhammet (nedense) topu dışarı attı.

Arka arkaya yapılan bu jestlerin (!) neden gerçekleştiğini bilmiyoruz. Ancak, bahisçilerin bu konuda çok kulak çınlattığını da tahmin edebiliyoruz.

Üstelik, galibiyetin 2 milyon 600, beraberliğin ise, 1 milyon 300 bin lira olduğu bir karşılaşmada, Göztepe mi 1.3 milyonu hibe (!) etti, Muhammet mi topu dışarı atarken, parayı da çöpe attı, tartışmalı...

İşin daha da ilginci, son barutunu da bu maçta harcayan Göztepe Yönetimi'nden tek bir ses çıkmaz mı? Teknik Direktör Tomas, bilgisinin olmadığını söylerken, neler olduğunu bir Allah'ın kulu anlatmaz mı?

Haberin Devamı

Böyle bir şaibenin ardından, Türkiye Futbol Federasyonu da, "Ne oluyor?" diye sormaz mı?

Medya suskun, yönetimler suskun, TFF suskun...

İstanbul Ligi olabilir
Süper Lig'de; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın yıllar süren hakimiyeti, "İstanbul Ligi" kavramını da beraberinde getirmişti. Her ne kadar Trabzonspor, şampiyonluk için artık gün saysa da, içinde Başakşehir, Kasımpaşa ve Karagümrük'ün de yer aldığı tam 6 takım, "İstanbul hakimiyeti"ni bir kez daha ortaya koydu.

Bu da yetmemiş olacak ki, yeni gelenler de var. Spor Toto 1. Lig'de lider Ankaragücü'nün üç puan ardında bulunan Ümraniye, neredeyse işi bitirdi gibi...

Yetti mi, yetmez! Play-off'a kalması muhtemel takımlar arasında, İstanbulspor ile Eyüp bulunuyor. Onlar da, Bandırma ve Erzurum ile Süper Lig'e çıkmak için uğraşacak.

Gelir mi, gelir! Onlar da katılırsa, ligin neredeyse yarısı İstanbul takımlarından oluşmuş olacak.

Anadolu kulüpleri açısından kötü, ligin lezzeti açısından ise daha da kötü bir durum...

Sakaryaspor'un kahramanları
Yıllar önce Mircea Lucescu, Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde, ziyaretimize gelmişti. Son derece mütevazı, son derece hoş sohbet bir insandı.

Bu sırada, hangi takımı tutuğumu sordu. "Sakaryaspor" dedikten sonra, - o dönem 1. Lig olmadığı için- "İkinci Lig'deyiz. Sizinle rakip bile değiliz" diye takılmıştım. O da, "Belli mi olur, iyi gidiyorlar. Belki seneye Süper Lig'de olurlar" demişti. Hakikaten de o ekip şampiyon olmuştu ama asansör takım olmaktan da kurtulamamıştı.

Bugün Sakaryaspor artık 1. Lig'de... Trabzonspor gibi tarihi bir farkla şampiyon olmayı kaçırırken, ancak başarıyı bu hafta sonu garantileyebildi.

Kendi grubunun çok daha ilerisinde bir kadrosu vardı. Tam anlamıyla hedefe ulaşmak için kurulan bir ekip... Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce'den tutun, Başkan Cumhur Genç ve ekibinden, ayrılan ve görevden bulunan teknik heyete kadar, yeşil-siyahlı renkleri bugünlere getiren herkes, teşekkürü ve takdiri hak ediyor.

Bugün herkes; şampiyonluğun aktörlerinden söz ederken, farklı pencereden bakıp, görünmeyen gerçek bir kahramana projektör tutmak gerek...

Sportif Direktör Metin Çerlikli... Ön plana çıkmayı sevmeyen, özellikle başkan ve teknik direktörün önünde durmak istemeyen, "Aman ha" diyen mütevazı bir kişilik...

En önemli özelliği; futbolcu bilgi bankası olması... Özellikle alt liglerde bulunan takım ve oyuncuların hem özelliklerini bilir hem de ne yapabileceklerini... Boş olan her dakikasında maç izler. Oyuncunun ligi onun için fark etmez. Bir gün Avustralya, bir gün youtube'dan amatör küme maçı...

Adı sportif direktör olsa da, bir scout gibi ligleri tarayan Çerlikli de, sınıf atladı. Bundan sonra, Süper Lig'e oynayacak bir takım adına tavsiye vermek zorunda...

Yönetime düşen görev de, kim alınırsa alınsın, kim isterse istesin, ayağını yorganına göre uzatmak... Sakaryaspor ve onun gibi şehir takımlarının, artık yeni bir başarısızlığa ve yeni borçlara tahammülü yok.