"Evladım sallandıracaksın bunların birkaçını... Bakalım bir daha yapıyorlar mı?" Tam da buna döndü Göztepe-Altay maçında yaşananlar... Gözaltılar, tutuklamalar gırla gitti.
Ama 6222 (Yani Sporda Şiddeti ve Düzensizliği Önlemeye Dair Kanun) sanki geçen hafta çıktı.
Maytap, meşale, havai fişeği bu kadar tehlikeliydi de, bugüne kadar kaç kişi tutuklandı? Bayrak direği "cinayet" aletiydi de, bundan önce kaç kişi bayrak direğiyle saldırdı diye içeri alındı? Daha bu ayın başında; Trabzon'daki Sürmene-Değirmendere maçında, bir yönetici, hem de polislerin yanında, ağzında bir dolu küfürle, hakeme bayrak direğiyle saldırmadı mı?
Hangi takım olduğu hiç önemli değil, Süper Lig'den, 3. Lig'e kadar; her şampiyonluk kutlamasında işaret fişeği atıp, meşaleleri ortaya saçmadı mı?
İzmir'de neden tutuklama oldu demiyorum, bugüne kadar neden göz yumuldu diye soruyorum. Neden, neden, neden?
Sahada adam kovalayan, taraftarı bıçaklayan, tribünlerden viski şişesi atanlara ne oldu?
Trabzon'daki olaylarda, hakeme bayrak direği ile saldıran Değirmendereli yöneticiye 180 gün hak mahrumiyeti cezası verilmiş. Üstelik, maç oynandığı tarihte de, 2 aylık başka bir cezası varmış. Ayrıca aynı şahıs, 6222'ye muhalefet nedeniyle "seyirden men" cezası almış, ancak karakola gitmediği için para cezası ödemiş. İyi mi?
Sahada saldırıya ortaklık eden herkes, hakemlerin şikâyeti üzerine ayrıca yargılanacak. Ancak, yarın bu tiplerin, yine bir olay çıkarmayacağının garantisi olacak mı?
* * *
Herkesin elinde akıllı telefon, dolayısıyla herkesin cebinde bir kamera var artık... Biri çekmese diğeri, o olmasa öbürü... Amatörlerde arka arkaya olaylar görülmeye başlandı. Eskiden belki de, bunun çok daha fazlası vardı ama gizli kaldı.
Belki çok az kişi bilir; İstanbul'da hafta sonu, amatör maçlar oynanmadı. Neden? Hakemlere karşı darp ve eziyetten... İstanbul İl Hakem Kurulu'nun ayak direttiği, karşılaşmalara hakem atamadığı söyleniyor. Telefonunu açsa, Orhan Erdemir'e soracaktık, olmadı... Eğer öyleyse; helal olsun.
Ama madalyonun tersi, olay çıkaranlar sahada olmaması gerekirken, hakemler sahada yok.
Bu kararın, Merkez Hakem Kurulu'ndan bağımsız alındığını hiç zannetmiyorum. Aynı MHK, belki de profesyonel takımlara karşı "aba altından sopa" göstermiş olabilir mi? Yarın bir hakeme karşı saldırı, darp, taciz yaşandığında, MHK, "Biz yokuz" diyebilecek mi? Keşke...
Ama yüreğiniz varsa, ayırım yapmayacaksınız. Anadolu takımlarına başka, "4 büyüklere" başka davranmayacaksınız. Delikanlılık bu şekilde olur. Yoksa, olay çıkaran Bağcılar Gençlergücü'nü elbet ligden el çektirebilirsiniz. Önemli olan, herkese karşı aynı olabilmek... Şansal Ağabey'in (Büyüka) deyimiyle; güçlünün adaletini değil, adaletin gücünü kullanırsanız; hakem de olursunuz, hakim de...
* * *
Son olarak; olaylarda verilen ya da verilecek cezalar, kararlar konusunda kavram kargaşasını da, ortadan kaldırmak gerek... İşte kurallar, işte kararlar:
1. Olaylara neden olan taraftara cezayı "6222'ye muhalefet”ten hakim verir. Maçlara girme yasağı olarak bilinen "seyirden men" kararı da, adliyeden çıkar.
2. Ev sahibi kulüp, müsabakanın oynanacağı stadın ve çevresinin düzenini ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. (Göztepe)
3. Kulüpler, futbolcularının, görevlilerinin, başkanlarının, onursal başkanlarının, yöneticilerinin, çalışanlarının, üyelerinin, özel güvenlik görevlilerinin ve taraftarlarının ihlallerinden dolayı, müsabaka öncesinde, esnasında ve sonrasında meydana gelebilecek her türlü olaydan sorumludur. (Altay ve Göztepe)
4. Saha olaylarından dolayı verilecek her türlü sportif ceza, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun inisiyatifindedir.
5. Güvenlik nedeniyle yarıda kalan maçlar için kararı TFF Yönetim Kurulu verir. Yönetim, ihlali gerçekleştiren takımlardan birinin veya her ikisinin hükmen yenik sayılmasına karar verebilir.
6. TFF Yönetim Kurulu, yaptığı değerlendirmede, müsabakanın tatil kararını uygun görmediği takdirde, maçın başka bir günde yarıda kaldığı andaki şartlarla tamamlanmasına, tekrarlanmasına veya yarıda kaldığı andaki sonucu ile tescil olunmasına karar verebilir.