15.01.2016 - 13:24 | Son Güncellenme:
Radyospor’da Senih Yurga ve Ümit Avcı’nın sunduğu “Boyalı Alan” programının bu haftaki konuğu, eski Basketbol Koçu ve Yöneticisi Murat Özyer oldu.
Programdan öne çıkan başlıklar şu şekilde;
“Yabancı kuralının 5’e düşürülmesi konusunda fikirbirliği var”
“Yöneticiyken o zamanki koçumuz Ergin Ataman ile değerlendirip yabancı sayısının artması konusunda ve sadece onda değil onu besleyecek çünkü altı yabancı yaptığınız zaman aslında o yedi yabancı, kulüplerde devşirme var. Oraya o zaman beş tane Türk oyuncu sokabiliyorsun. Bu kuralla belki Karşıyaka hakkıyla güzel bir yoldan gelerek şampiyon oldu. Şimdi altı yabancıdan geri adım atmak kolay değil ama bu kararı alırken biz o zaman kulüpler olarak dedikki bunu besleyecek başka kurallar da beraberinde gelir. Bunun eksilerini de kapatacak başka bir paket daha var ki bunun içinde geliştirme ligi vardı. Yani bu aradaki oyuncuların, genç takımla A takımı arasındaki oyuncularla oynayacak bir lig kurulması vardı. Turgay Demirel dedi ki; ben ümitler ligine inanmyorum sadece yabancı kuralı uygulansın. Bence uygulama yanlış oldu ama görülmesi gereken de bir şeydi. Bundan sonraki dönemde yabancı kuralı nasıl olmalı ile ilgili değişik fikirler var ama kimle konuştuysam 5’e düşürülmesi konusunda fikirbirliği var. Burada bence Aydın Örs’ün ön plana çıkarttığı bir fikir var; 3 Amerika’lıya düşürelim, 2 tane de Avrupalı olsun tabi ben sonraki senelerde de Amerikalı sayısının da düşmesini bekliyorum. Kendi sistemimizi oluşturabiliriz.”
“Hidayet Türkoğlu geliştirme ligi altında bir organizasyon yapabilir”
“Hidayet Türkoğlu NBA’in alt ligi diye düşündüğümüz geliştirme ligi adı altında bir organizasyon yapabilir. Bence bunu Hidayet yaparsa yapar, o vizyonu ve tecrübesi var. Her kulübün bireysel geliştirme koçu olmalı. Bence NBA’deki bir takım düşüncelerini buraya adapte edebilir ama Hidayet Türkiye’den uzak kaldığı için kendi ekibini oluştururken burada olan olaylardan çok kafası kirlenmeden ama NBA ve Türkiye gerçeklerini üst üste koyup bir potada eritebilmesi lazım. Öyle bir ekibi olması lazım.”
“Galatasaraylı iş adamlarını organize etmek lazım”
“Galatasaray’da ilk koçluk yapmaya başladığımda bir önceki sene küme düşme potasından kurtulmuştu ve mali durumu farklıydı. İyi bir ekibimiz de vardı. Galatasaray’ın zorluklarından bir tanesi de her sene şubeleri ve Yönetim Kurulları çok sık değişmeye başladı. Dolayısıyla Galatasaray’ın bir kurumsal hafızası söz konusu değil. En büyük zorluğu da o. Bu konuda Fenerbahçe’de uzun seneler aynı insanlar aynı yerlerde. Kurumsal hafıza var orada. Galatasaray için benim önerdiğim bir çözüm vardı. Son iki senedir bir takım projeler verdim çünkü maddi şeyler belli. Başkanlar bütçeleri onayladıktan sonra kulüp bu bütçelerle takımlarını kuruyor fakat Başkan o bütçeyi onayladığı zaman, Koçun ve Yönetcinin verdiği bütçeyi, nasılsa bulurum diye onaylıyor. Onayladıktan sonra da futbol çok ön plana çıktığı için insanlar oraya gücünü harcıyor. Dolayısıyla ben basketbolun ana yönetime bağlı ayrı bir yönetim tarafından yönetilip yine tamamen basketbolun pazarlamasını iletişimini her şeyini kendi ekibinin sahip olması gerektiğini düşünüyordum. Bu olmadığı sürece şöyle bir mali portrede Galatasaray’ın yukarıyla mücadele etmesi kolay değil. Yine bence Ergin Ataman güzel bir takım kurdu. Bir veya iki takviyeyle o takım yine final oynama şansını elde edecek gibi gözüküyor. Dışarda Galatasarayla ismi anılıp belli bir statunun içerisinde olmak isteyen çok fazla Galatasaraylı iş adamı var. Önemli olan bunları organize etmek lazım.”
“Birkaç sponsorun beraber sponsorluk yapması gerekir”
“Ben artık büyük isim sponsorluklarının çok büyük isimler çıkmadığı sürece milyon dolarlar verebileceği bir sistemin Türkiye’den çekildiğini düşünüyorum. Birkaç sponsorun beraber sponsorluk yapması gereken bir sistem olması gerekir. Bir de çok iş adamı var. Böyle 40-45 yaş aralığında, Galatasaray ile yaşamak isteyen çok iş adamı var. Ben bunların çoğuyla da konuştum. Yönetim kurulu Başkanına bağlı kendi yönetimini oluşturacağı bir Basketbol Yönetim Kurulu. Bunu A.Ş yapamıyorsunuz kolay bir şey değil ama kendi içerisinde iş adamlarından kurulu ve bunları idare edecek bir takım kaptanının olduğu bir sistem düşündüm. Toplantıları yaptım. Buna benzerini Konya yapıyor mesela. Bence bu yapılabilecek bir sistem denemek lazım.”