30.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
BİLAL MEŞE - ÖZEL RÖPORTAJ / FOTOĞRAFLAR: CENGİZ MALGIR
Lider Galatasaray, maç fazlasıyla ikinci Beşiktaş ama futbol otoritelerinin gözünde, ilk yarının takımı Medical Park Antalyaspor, ilk yarının teknik direktörü de Mehmet Özdilek...
MİLLİYET’in ilk yarı değerlendirmesinde de zirvede Mehmet Özdilek vardı. Geçen yıllarda küme düşmekten son anda kurtulan bir takımı alıp, bugünlere getirdi.
İstanbul’daki sıcak yuvasında, bizimle birlikte yorgunluk kahvesini içen Özdilek ile sohbete koyulduk.
* Uçurumun kenarından dönen bir takım nasıl oluyor da, bu sezon zirveye oynuyor? Şans mı, mucize mi? Şampiyon olur musunuz?
“Şampiyon oluruz dersek abartmış oluruz. Burada beşinci yılıma girdim. 2008’in 8. haftasında iki puanla takımı teslim aldım. Daha önceki sezonlarda ortaya çıkamazdık, çünkü kadromuz ve ekonomik gücümüz kısıtlıydı. İlk geldiğim sezon hedefimiz ligde kalmaktı, bunu başardık. Böylesi bir tabloda hangi teknik adam zirve hesabı yapabilir ki? İmzayı attığım gün başkanımızla beş yıllık bir planlama yaptık, yani uzun vadeli. Bu süreçte hedefi nasıl yakalayabilirdik, bunun hesaplarını yaptık.”
‘900 bin lira az mı?’
* Bu beş yıllık planlamanın içinde zirve, yani şampiyonluk hesapları var mıydı?
“Hayır, ilk hedefimiz bu ligin oyuncusu olmaktı.”
* Şimdi zirvedesiniz?
“Sezon öncesi oturduk, düşündük, elimdeki kadroyu check ettim. Yönetimle, Başkan Hasan Akıncıoğlu ile oturup değerlendirme yaptık. Başkanla ortak bir kararımız vardı, gidebileceğimiz noktaya kadar beraber gidecektik. Bu sözün de arkasındayız.”
* Geçen sezon iyi bir ders oldu değil mi?
“Her şerden bir hayır doğar. Kaostan çıktıktan sonra,oturup, kadro üzerinde düşünme şansını yakaladım. Açıkcası köklü bir rotasyona gitme olanağını ancak böylesi kötü bir tablodan sonra bulabilirdim, buldum da... Nitekim 14 futbolcu ile yollarımızı ayırdık. Kan değişimine gittik, zorundaydık.
* Bir eliniz yağda, bir eliniz balda mı şimdi?
“Dışarıdan belki bizi çok zengin gibi görüyorlar ama kendi yağımızla kavrulan bir ekibiz. Davulun sesi uzaktan hoş gelir insana... Ciddi bir borçlanmadan arınmış durumdayız. Devlet haricinde kimseye bir kuruş borcumuz yok.”
* Yani, teknik adamlığa bir de muhasebecilik eklendi(!)
“Yok ama ilgilenmek zorundasınız. Neticede kulübün bir parçasıyım, elbette hesap kitap yapacağım. Yapılandırılmış devlete olan borçlarımızı Allah’a şükür tıkır tıkır ödüyoruz. Tabii ki ligde alacağınız her puan, ya da galibiyet para olarak geri dönüyor. Bunun içindir ki, zirvede olmak mali açıdan da çok önemli. Üç puanı aldığınız anda kasanıza 900 bin lira giriyor. Az para mı?”
* Yaşanan durum bir mucize mi?
“Buna mucize denemez. Emek, bilgi birikim ve çalışmanın karşılığıdır bulunduğumuz yer. Sezon başında asla puan cetvelindeki yerimizi hesap ederek yola çıkmadım. İlk etapta oyun sistemimizi değiştirdik. Bu sisteme uygun oyuncuları kadromuza katmaya çalıştık. Geçtiğimiz sezon 31 olan yaş ortalamamızı bu sezon 24’e indirdik. İddia ediyorum, Türkiye’deki oyuncu profiline sahip, en büyük takımlardan bir tanesiyiz. Şu anki kadroyu oluşturmak için müthiş zaman harcadım. Hiç duygusal olmadım. Futbolda kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Transferde tamamen nokta atışlar yaptık.
* Düşseydiniz, kariyeriniz biter miydi?
“Niye bitsin ki? Kurduğum sistemin yıkılması beni kahrederdi. Ne kariyerime, ne de Antalya’nın tarihine böyle bir sayfa açılmasını istemem. Allah da bana bunu nasip etmesin.”
* Ne kadar para harcadınız?
“26 oyuncuya yıl sonuna kadar ödeyeceğim para, ister inanın, ister inanmayın 7.5 milyon euro. Bir de oynarlarsa, yani maç başı... Hepsi için geçerli bu.”
* 7.5 milyon euroyu 26’ya bölersek?
“Çok büyük rakamlar değil... Takım içinde parasal denge var, öyle oyuncular arasında uçurum yok. İlk geldiğimde bu sıkıntıyı yaşadım Antalya’da... Kenarda oturan sekiz lira, oynayan üç lira alıyordu.Takım içinde parasal balansı tutturmak zorundasınız, aksi halde başarılı olamazsınız”
* Bu başarı nasıl geldi?
“Kişilikleri, karakterleri, yetenekleri, birbirine olan inançları, arkadaşlıkları, bizi bugünkü fotoğrafa taşıyan en büyük faktörlerdir, bu bir... İkincisi, oyun sistemimize oyuncuların çok çabuk adapte olmaları.. Dört yıldır 4-3-3 oynuyorduk, bu sezon değiştirdik, 4-2-3-1’e döndük. Bu sisteme uygun, oyuncuları renklerimize bağladık. Ve sisteme uyumumuz çabuk oldu... Sisteme, doğru oyuncuları aldık. Kazanmayı alışkanlık haline getirdik, kaybetmeyi düşünmeyen bir ekibiz.”
* Şampiyonluk kelimesini kullanmıyorsunuz?
“Şampiyon olacağım demiyorum, demem de... Ama buralarda kalacağız, bunun sözünü verebilirim. Türkiye’de 17. haftada çıksın bir takımın hocası ‘şampiyon olurum’ desin. Kolay mı?”
* Sizin burada olmanızı, liglerde oynanan kötü futbola da bağlayanlar var?
“Geçen sezon alt taraftaki takımların puanları çok düşüktü. Yukarıdaki takımların puanı ise fazlaydı. Bu sezon tam tersi, alt sıralarda bulunan takıkmların puanları ortada. Bence makas daraldı. Artık aşağıdaki takımlar; yukarıdakileri rahatlıkla yenebiliyor. Bu da ligdeki futbol kalitesinin arttığını gösterir”
* Mesela Fenerbahçe, Karabük’e yenildi, dağıldı?
“Futbolda, oynamadan kazanamazsınız.Yani formanızın ağırlığı yetmiyor artık... Bunlar geçmişte kaldı. Takımların arasında artık büyük farklılıklar yok. Sadece ekonomik farklılıklar var. Bizim ligimiz sanıldığı kadar kolay bir lig değil, artık”
* Beşte beş yapan tek takım Antalya. İkincilik sizde baskı yaratmayacak mı?
“Doğru, ligin ilk yarısında beş maçta beş galibiyet alan tek takımız. Antalya’ya bakış açısı değişti. İşimiz çok zor.. Baskıyı kaldırırız, bu konuda sıkıntımız olmaz. Buralara gelmek ‘evet’ ama buralarda kalmak daha fazla çalışmayı gerektirir. Daha fazla işimize yoğunlaşacağız, buna mecburuz. Geri adım atma şansımız yok.”
Şifo’nun gizli yardımcıları!
Antalya’da beş yıldır çalışıyor, çalışmasına da eski arkadaşlarıyla asla bağını koparmamış Mehmet Özdilek, nam-ı diğer Şifo Mehmet... Metin, Ali, Feyyaz, Gökhan’la zaman zaman bir araya geliyor, birbirlerini sürekli arıyorlar. Mehmet Özdilek’in iletişimi sadece onlarla sınırlı değil... Mirkela, Mrmiç, Amokachi ve Yankov gibi birlikte oynadığı yabancıları da unutmamış. Mehmet hoca, hatta yabancı oyuncu konusunda bu eski takım arkadaşlarından lojistik destek bile aldığını ifade etti.
Bursaspor’dan çok farklıyız
“Masanın dört ayağı var... Stadınız var mı, tesisiniz var mı, yok... Ekonominiz var mı, seyirciniz var mı yok. Eee bu tabloda şampiyonluktan söz edebilir misiniz? Bursa’nın bu anlamda her türlü potansiyeli vardı. Bu ayaklar olmadan, ‘şampiyon olacağım’ derseniz, biraz hayal kurmuş olursunuz... Haa, gelecekte her hedefe de hazırlıklıyız, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Buralarda kalmayı hedefliyorum. 3, 4, 2, fark etmez. Ama hep zirvede olacağız.”
Gönüllerinde çok takım var
Eşi İnci hanım, büyük kızı Yağmur ve küçük kızı Damla, Mehmet Özdilek ile gurur duyuyor. Büyük kızı Yağmur, üç farklı renklere gönül vermiş. İlk sırada Beşiktaş, ikincide Antalya, üçüncü sırada ise Bursaspor geliyor. Beşiktaş ile Antalya’yı anladık, anlamasına da Bursaspor nerden çıktı? Sorduk, o da, “Çünkü anneannem Bursalı... Onun için Bursa’yı da tutuyorum” dedi... Damla gönlünden geçen ise sadece Antalyaspor...
‘Fenerbahçe başarılı’
Dört büyükleri analiz eden Mehmet Özdilek, lider Galatasaray’ın kupa şürprizini doğal karşılarken, Fenerbahçe’yi ise başarılı buldu.
Beşiktaş’ı, “Aşağı düşmez, zirveyi kovalar” diye yorumlayan Özdilek, bordo-mavililerin beklentilerin altında kaldığını ifade etti
GALATASARAY
Lider ve Devler Ligi’nde de yoluna devam ediyor. Özellikle bu kulvarı çok istediler ve başardılar. Daha da ileriye gidebilirler. Bir tek hayal kırıklıkları oldu, o da kupa dışında kalmaları. Futbolda bu tür sürprizler doğaldır.
BEŞİKTAŞ
Sezon başı kurguda şu var, kamuoyuna verilen mesaj, ‘Bu sezon Beşiktaş’tan bir şey beklemeyin’ idi. Bu bir takım için müthiş rahatlıktır. Medya, taraftar baskısı, en önemlisi, beklenti yok. İşler kolaylaşır o zaman... Ancak şartlar ne olursa olsun burası Beşiktaş... Her zaman ilk üç arasında olmalı. Ne kadar ‘feda’ olsa da, o seyirci yine takımının arkasında gidiyor, gider, bırakmaz da. Geçen seneki kadro duruyor mu? Evet duruyor. Üzerine transferler yapıldı mı, yapıldı. Kaç tane? McGregor, Escude, Uğur Boral, Oğuzhan.. Yani kadro olarak çok büyük zaafiyet göstermedi Beşiktaş. Yine kovalar zirveyi... Aşağı düşmez.
FENERBAHÇE
İstatistikler asla yalan söylemeyeceğine göre, bu tabloda Aykut hoca başarılıdır. UEFA’da grup lideri, kupada yoluna devam ediyor, ligde liderle arasındaki puan farkı altı.... Aykut hoca çok zeki bir adam... Sağlıklı düşünen ve doğru kararlar verebilen bir insan. Kendini kontrol edebilir. Baskıyı pozitife çevirebilecek bir insan.
TRABZONSPOR
Beklentilerin altında kaldı... Uyum sorunu bence... Bir değişim yaşadılar. Oyuncu kalabalığı diyelim ya da şişkinlik. Bunun sıkıntılarını yaşadılar. 12 tane yabancı oyuncuları var.