18.06.2022 - 11:12 | Son Güncellenme:
Sibel CAN-Burak TEKİN/ANKARA (DHA)
Tiran'da gerçekleştirilen Büyükler Halter Avrupa Şampiyonasında erkekler 73 kiloda Muhammed Furkan Özbek (21), silkmede 190 ve toplam 339 kiloluk derecelerle altın madalya kazanarak Avrupa şampiyonu oldu. Milli sporcu koparmada ise 149 kiloyla bronz madalya kazandı. Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulunan Muhammed Furkan, "Yaklaşık 12 yıldır bu işle ilgileniyorum ve son 6 senesini profesyonel olarak uluslararası müsabakalarda mücadele ederek sürdürüyorum. Geçtiğimiz yıl ve bu sene iki büyükler Avrupa şampiyonluğu elde ettim. 2020 Tokyo Olimpiyatlarında ise üzücü bir tecrübe yaşadım. Yoğun stresi kaldıramayıp maalesef başarısız bir müsabaka çıkardım. 1 sene sonra bu büyük zaferi kazandım. Kendim için büyükler Avrupa şampiyonluğunu artık bir seri haline getirdim; ikincisini aldım. Umuyorum ki bundan sonraki müsabakalarda da özellikle bu seriyi sürdürebilmek için büyükler Avrupa şampiyonluğu almayı da hedefliyorum" dedi.
"YILDIZLAR AVRUPA ŞAMPİYONASI İLE MACERAM BAŞLADI"
Spora 9 yaşında başlayan milli halterci yaramaz bir çocuk olduğunu bu nedenle öğretmenlerinin onu bu branşa yönlendirdiğini anlattı. Muhammed Furkan, "İl müsabakalarına ve Türkiye şampiyonalığına gidip derece kazandıktan sonra bende artık bir heves oluşmaya başladı. Bu şekilde yaklaşık 3,5-4 sene çalışmaya başladım. 4 senenin sonunda ilk Milli takım heyecanını yaşadım. Milli takıma seçilip iki ay Ispartada kamp yaptıktan sonra ilk yarışmam Yıldızlar Avrupa Şampiyonası'nda Avrupa üçüncüsü oldum ve maceram başladı" diye konuştu.
Ciddi bir emekle genç yaşta önemli başarılar kazanan milli sporcu, yaşadığı zorluklara da değindi. Bu süreçte psikolojik olarak çok yıprandığını vurgulayan Muhammed Furkan, "Kamptasın ve her gün bir önceki günü tekrarlıyorsun. Sabah kalkıyorsun, antrenman yapıyorsun, geliyorsun yemek yiyorsun ve tekrar antrenman yapıyorsun. Bu belli bir düzeye girdikten sonra artık bünyeye ciddi bir problem yaşatmaya başlıyor. En çok bunun sıkıntısını yaşıyorum. Çünkü yapacak bir aktiviten yok, dışarıya belli bir zaman aralığında çıkabiliyorsun" dedi.
"GENÇLER, BU BRANŞ İÇİN ACIYA DAYANMAYI ÖĞRENMELİ"
Sporun kişiliğine olumlu etkileri olduğunu anlatan Muhammed Furkan, çekingen bir çocuk olduğunu bu nedenle sosyal ortamlara uyum sağlamakta zorlandığını ancak zamanla özgüven ve cesaret kazandığını belirtti. Muhammed Furkan, halter branşına başlamak isteyen gençlere önerilerini sıraladı: "Bilsinler ki ciddi bir sabır gerekiyor. Çünkü bu spor birçok branşa göre, sadece teknik üstüne yapılan bir spor değil. Aynı zamanda gücü de kullanmanız gerekiyor ve ikisini bir yaptığınızda gerçekten artık uluslararası bir düzeye gitmeniz an meselesi. Sabırlı olsunlar, acıya dayanmayı öğrensinler."
"HALTERİN BOYU KISALTMA GİBİ MANTIĞI OLAMAZ"
Türkiyede halter branşına yönelik algıyı değerlendiren milli sporcu, yanlış bilinenlere dikkati çekti. Muhammed Furkan, "Ülkemizde halter branşı geçtiğimiz yıllarda Naimlerin, Halillerin dönemindeyken ciddi bir popülarite yakalamıştı. Bu popülarite belli nedenlerden dolayı aşağı düştü. Şu andaki bütün aileler geçmişten günümüze kadar bu sporun boyu kısalttığını düşünüyor. Ağırlığı kaldırdığı zaman kilo altında ezileceğini ya da sakatlandığı zaman kolunun bacağının kırılacağını düşünüyorlar. Bu tamamen saçma bir algı. Bu sporun boyu kısaltma gibi mantığı olamaz. Böyle bir mantık olsaydı insanların kafasına vura vura kısaltıp çeke çeke uzatmaları gerekirdi. Basketbolcuların basketbol oynadıkça uzadıkları da saçmalık; çünkü bunlar tamamen anatomik şeyler. Kısa boylu halterci daha güçlü ve daha dinamik olduğu için, kilonun altına daha hızlı girip çıkabildiği için tercih edilir. Özellikle bu branşa başlayacak arkadaşların da küçük kardeşlerimizin de ailelerinin bu tarz boş şeyler ile hem çocukların hem de kendilerinin kafalarını doldurmayıp, çocuklarını spora yönlendirmeleri onlar için gurur kaynağı olur" diye konuştu.
"TALAT ÜNLÜ HOCAMIZ GENÇLERE FIRSAT SUNDU"
Halterin göz ardı edilmiş bir branş olduğunu aktaran Muhammed Furkan, "Bazı salonlarda malzeme eksikliği oluyor. Örneğin bar, kilo pist gibi ya da dönmeyen barlar ile antrenman yapmaya çalışmaları yeni başlayan bir sporcunun hevesini kırıyor. En büyük desteğin şahsa ve sporculara yönelik değil, tamamen salonlara yapılması gerekiyor. Kaldı ki son yönetimde bunlar yeterli bir şekilde tamamlandı. Geçmişteki milli takım antrenörümüz, aynı zamanda Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Talat Ünlü hocamız, bu sorunun üstesinden geldi. Birçok salona yeni kilo ve bar temin etti. Bu şekilde altyapıdan başlayacak çocuklara da bir fırsat sunarak yol açtı" dedi.