Ofsayttan atılan goller!
MANİSA-BEŞİKTAŞ
(Barış ŞİMŞEK)
Faul ve ikili mücadelenin az olması nedeniyle kendisini zorlayacak pozisyonlar yaşanmadı. Soğukkanlı görüntüsü ve tutarlı kararlarıyla maçın önüne geçmedi.
KARABÜK-BURSA
(Cüneyt ÇAKIR)
Futbolcular otoritesini kabul ettiğinden dolayı bu tür maçlarda çok rahat. Ne tür karar verirse versin herhangi bir tepki ile karşılaşmıyor. Avantaj uygulaması, oyuncularla iletişimi ve objektif kararları ile başarılıydı. Karabükspor’un beraberlik golü öncesi pozisyonda yardımcı hakemi Alpaslan Dedeş, Angelov’un ofsayt pozisyonundan geri koşarak aktif olarak oyunun içine girmesi ve aldığı topu pas olarak İlhan’a verdiği an bayrağını kaldırmalıydı.
İ.B.BLD.-ESKİŞEHİR
(Suat ASLANBOĞA)
Maçın daha 30. saniyesinde Cihan’a elle oynamadan verdiği sarı kartla otoritesini gösterdi. Rızvan’ın, Alper’i kale alanı önünde düşürmesindeki penaltı kararı doğru. Ancak kartın rengi bariz gol şansından kırmızı olmalıydı. Alper’e çıkardığı iki kartlık hareket kurala uygundu. Maçın tempolu geçmesine yönetim tarzı ile katkı sağladı.
TRABZON-KASIMPAŞA
(Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Sakin ve kendinden emin tavırları, ikili mücadelelere müsaade eden yönetim tarzı ile maçın heyecanlı geçmesini sağladı. Ceza alanındaki Glowacki-Azar eşleşmelerindeki itme, tutma ve çekmelerini top oyuna girmeden oyuncuları uyararak önlemeliydi. Ceza alanındaki Tayfun-Azar mücadelesindeki devam kararı doğruydu. İki oyuncu da yan yana topa yönelik hareket halindeydiler. Fiziksel temaslar futbolun doğasında vardır. Uzatmanın sonlarında Şahin’in kaleye vurduğu top yakın mesafeden Tayfun’un baldırından sekerekt yukarda bulunan koluna çarptı. Eğer direk koluna çarpsa penaltıydı. Ancak top sekerek kola çarptığı için devam kararında haklıydı. Kasıtlı olarak kolu ile oynadığı bir top değildi.
ANTALYA-G.BİRLİĞİ
(Hüseyin GÖÇEK)
İki takım oyuncularının da iyi niyetle oynama isteğini anlayınca oyunu akışına bıraktı. Topun ele çarpmalarını doğru yorumladı. Objektif kararları ile başarılıydı.
Fenerbahçe-Konya maçının hakemi Bülent Yıldırım, objektif kararları ve dik duruşuyla başarılı bir yönetim ortaya koydu. FOTOĞRAF: CENGİZ?MALGIR
A.GÜCÜ-G.SARAY
(Halis ÖZKAHYA)
Aydın’ın, attığı gol öncesi topu beklediği andaki pozisyonu ofsayttı. Maçın tempolu ve gollü geçmesinde ikili mücadelelere izin veren yönetim tarzının etkisi vardı. Pozisyonları yakından izleyerek faullerdeki objektif kararları sayesinde başarılıydı.
BUCA-GAZİANTEP
(Yunus YILDIRIM)
Kale alanı önünde Gomes’in topla oynama niyeti olmadan arkadan kayarak Sosa’ya yaptığı kontrolsüz hareket net penaltı ve sarı kartı gerektiriyordu. Buca’nın 2.golü öncesi Musa’nın topa müdahalesi öncesi Hürriyet’e tehlikeli bir hareketi yoktu.
SİVASSPOR-KAYSERİ
(Abdullah YILMAZ)
Erman topu kale alanı önüne ortaladığında Pedriel’in pozisyonu ofsayttı. Golün iptali gerekiyordu. Yardımcı hakemi atladı. Faul ve kartlarında tutarlıydı.
FENERBAHÇE-KONYA
(Bülent YILDIRIM)
Özgüveni ve dik durması ile maçı rahat yönetti. Yardımcılarıyla ve oyuncularla iyi iletişim kurdu. Oyuncular ve taraftarlardan etkilenmeden iki takım için de tutarlı kararlar verdi. Herhangi karşı bir hareket veya itirazı engellemek için hemen ihlal yerine koşarak önleyici oldu. Sarı kartlarını doğru kullandı. Otoritesinden taviz vermedi.
MHK VE HAKEMLERİN TEPKİ GÖSTERME ZAMANI!
Son haftalarda hakemlere yapılan eleştirilerin dozu arttı. Sadece sahada verdikleri kararlarla değil, nüfus cüzdanlarında yazan doğum yerleri ile ilişkilendirilerek, talimat almakla, maçın skorunu bir takımı gözeterek etkilemekle suçlandılar.
Şampiyon olacak veya küme düşecek takımlar matematiksel olarak belli oluncaya kadar bu iş böyle devam edecek. Hakemlerimiz kendilerine olan güvenlerini kaybetmiş durumdalar. Saha içi sorunlarını, özgüvenlerini kazandıkları anda hepsi halleder. Önemli olan saha dışında yaşadıkları bu sıkıntılara karşı ne yapacaklarıdır.
Hakem derneğinin işlevini kaybetmesi en büyük sorun. MHK’nın, SMS ile arkalarında olduğu mesajı ise sadece bir göz boyamadır. Hiçbir sıcaklığı yoktur. Kesinlikle arkalarında onları koruyacak bir gücü hissetmezler. Yalnız olduklarını çok iyi biliyorlar. Sadece sahada başarılı oldukları takdirde kendi güçlerini sağlayabileceklerini anladılar. İçlerinde onları toparlayacak, moral verecek deneyimli bir büyük yok. Mutlu olan kesim çok az. Burada hakemlerin tek başlarına herhangi bir eylemi başarmaları da mümkün değil.
Hakemlerin ayağa kalkma zamanı geldi de geçiyor. FIFA’lar başta olmak üzere MHK Başkanı Oğuz Sarvan’ı da yanlarına alarak acil olarak basının karşısına geçip bu hayal mahsulü suçlamaları yapanlara gerekli cevaplar verilmeli ve kanuni yollara başvurularak meydanın boş olmadığı bu kişilere gösterilmelidir. Eğer hiç ses çıkarmadan sezon bitene kadar kişiliklerini hedef alan açıklamaları dinlemeye devam ederlerse, hakemliğin geleceğine tahrifatı büyük zarar vermiş olurlar. Tercih, MHK ve hakemlerin.