Abitoğlu’dan inanılmaz hatalar!

BEŞİKTAŞ-KARABÜK (M.Kamil ABİTOĞLU)
Her zamanki rahatlığı yoktu. Gerginliğinden ve maçın başındaki atmosferden etkilenerek kariyerinin en kötü yönetimini sergiledi. İ.Toraman’ın Emenike’ye önce topsuz olarak, ardından ceza alanı içindeki iteklemesinde vermesi gereken penaltı ile çıkarması gereken kartlarını zamanında çıkaramadı. İ.Üzülmez’in, karşıdan kayarak Hakan’a yaptığı rakibinin sağlığını tehlikeye düşüren hareketine kırmızı kartını göstermedi. Hakan Arıkan’ın bodoslama olarak topa temas etmeden Emenike’yi ceza alanı içinde düşürmesi hem penaltı hem de bariz gol şansını engellemeden dolayı kırmızı kart olmalıydı. Yardımcı hakemine bakarak önce düdüğü ağzına götürmesi ve son anda vazgeçmesi kabul edilebilir hata değildi. Almeida’nın vurduğu topun kale direğine çarparak çizgiyi geçmesinin tespiti çok zordu. Ne kendisi ne yardımcı hakemi bu konuda fazla suçlanamaz. Şanssız bir pozisyondu. Ancak net bir goldü. Simao-Kerim arasındaki ikili mücadeleye verdiği faulün yeri ceza alanı içindeydi. Faulden emin olmadığından dışarıya taşıdı. Ancak düdük çaldığı anda vereceği tek karar penaltı olmalıydı.

TRABZON-ANTALYA (Hüseyin GÖÇEK)
Seyirci ve Trabzonsporlu oyuncuların gerginliği nedeni ile tansiyonu yüksek karşılaşmada baskı altında kalmayarak objektif kararlar verdi. Ceza alanı içindeki Burak-Radajiç, Jaja-Yenal ikili mücadelelerindeki devam kararlarında haklıydı. Ceza alanı önündeki Giray-Sergei ikili mücadelesindeki faul ve kart uygulaması doğruydu. Bariz gol şansı yoktu. Kenan’a çıkardığı kırmızı kart kurala uygundu. Tek olumsuz tarafı oyunu bozmaya çalışan Burak’ı anında fark ederek kartına başvurmamasıydı.

KAYSERİ-A.GÜCÜ (Koray GENÇERLER)
Disiplini sağlayamadığı için oyunun kontrolünü kaçırdı. Oyuncuların niyetini sezemedi. Karmaşanın olduğu alanlara zamanında gidemeyince oyuncular arasındaki tartışmaları önleyemedi. Sakin görüntüsü olumlu ancak önleyici hakemlik yapamadı. Kart ve faul kararlarında standart kararlar veremedi.

K.PAŞA-İ.B.BELEDİYE - (Süleyman ABAY)
Sezon başından itibaren yükselen formu devam ediyor. Özgüveni sayesinde oyuncularla kurduğu doğru iletişimle başarılıydı.

G.SARAY-ESKİŞEHİR - (Cüneyt ÇAKIR)
Maçın tempolu ve gollü geçmesinde şüpheli pozisyonlardaki devam kararlarının etkisi vardı. Çok koşarak, pozisyonları yakından izleyerek skor olarak sıkışan oyunun gerginleşmesine müsaade etmedi. Devamlı faullü oynayan Sezgin ile Neill’e sarı kartını kullanmadı. Cana ile Burhan’ın attığı gollerdeki kritik pozisyonları doğru tespit eden yardımcı hakem B.Tuncay Akkın, Batuhan’ın attığı golü ofsayt gerekçesiyle iptal ettirmekte hatalıydı. Kararına el kol işaretleriyle itiraz eden Burhan ile Baros’a gösterdiği sarı kartlar doğruydu.

BURSA-SİVAS - (Fırat AYDINUS)
Sakin ve otoriter tavrı, faul ve kartlarındaki objektif kararları ile başarılıydı.

KONYA-GAZİANTEP (İlker MERAL)
Popov’a aldatmadan çıkardığı sarı kart ile Cenk’e yapılan faullerden sonra çıkardığı 2 sarı kartın devamındaki kırmızı kartta haklıydı.

MANİSA-F.BAHÇE (Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Başlangıçtan itibaren yüksek konsantrasyonu ile maçın kontrolünü hep elinde tuttu. Kartını hemen kullanmak istemedi. Kural gereği rakiplerini arkadan çeken oyunculara göstermesi gereken sarı kartlarını çıkarmadı. Kale alanı önünde Semih topu Kalabane’den kurtardığı anda rakibinin dikkatsiz müdahalesi ile yerde kaldı. Penaltı kararında haklıydı. Özgüveni ile oyunculardan, kenar yönetimlerinden ve seyirciden etkilenmedi.

G.BİRLİĞİ-BUCA (Serkan ÇINAR)
Mahmut’un ceza alanı içinde kolu ile bilerek oynadığı topa penaltı vermeliydi. Önü açıktı. Sarı kartlı Mahmut’a rakibini tutması nedeniyle 2. sarıdan kırmızı kartını çıkaramadı. Skoru etkileyen hatalar yaptı.

Hakemler düşüşte
Ligin 2. devresine hakemler iyi başlamadı. Skoru etkileyen hatalar 20. haftada tavan yaptı. Bu hataları yapanlar da ligin en deneyimli ve en çok maç yöneten hakemleri olan Cüneyt Çakır, Halis Özkahya, Barış Şimşek, Aytekin Durmaz, Yunus Yıldırım, Bünyamin Gezer, Bülent Yıldırım, M.Kamil Abitoğlu, Serkan Çınar.
MHK, sezon başından beri kadrosunu genişletemedi. Aynı isimlere üst üste verdiği karşılaşmalarla onların da yıpranmalarına neden oldu. Devre arasında başlayan hakem tartışmaları alışkanlık haline geldi. Her hafta bir takımın yöneticisi ve teknik sorumlusu yaptıkları basın toplantıları ile hakemleri gündeme getirmeye başladı. Yapılan hatalar o kadar bariz ki! Bu durumda, ne Futbol Federasyonu’nun, ne de MHK’nın hakemleri savunacak durumları yok. Bir an önce toparlanmaları lazım. Kamuoyunda oluşan güven ortamı sorgulanmaya başladı. MHK’nın cesaretle yeni isimler bulması şart. Gidişat çok olumlu görünmüyor. Unutmasınlar, yeni isimlerin yapacakları hatalar, yıpranmış isimlerin yaptıklarından daha hoşgörülü karşılanır.