30.03.2022 - 12:07 | Son Güncellenme:
Galatasaray'da geçtiğimiz hafta sonu yapılan yıllık olağan mali genel kurulda Burak Elmas yönetiminin mali yönden ibra edilip, idari yönden ibra edilmemesi yeniden seçim atmosferi doğurdu. 19 Haziran 2021'de yapılan seçimde başkanlık koltuğuna oturan Burak Elmas'ın görev süresi, 280 günle sınırlı kaldı. Mali genel kurulda idari açıdan ibra edilmeyen Elmas, tüzük gereği seçime gideceklerini ve mahkeme yolunu tercih etmeyeceklerini açıkladı. Seçim kararı sonrası başkanlık adaylığını ilk açıklayan Metin Öztürk, Independent Türkçe'ye konuştu.
"İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor"
Öztürk, mali genel kurulun uzun sürmesi konusuna açıklık getirdi. "Bu tamamen mevzuatla yani tüzükle ilgili" diyen Öztürk, daha önceki mali genel kurullara 300-400 kişinin katıldığını ve genelde de yönetimlerin ibra edildiğini hatırlatarak şöyle konuştu: Galatasaray'da Adnan Polat'la başlayan ve rahmetli başkanımız sayın Mustafa Cengiz'le devam eden bir ibrasızlık süreci oldu. Bunları görünce ne yaparsınız? Bir eksiklik gördünüz ve onu nasıl tedavi edeceğinize bakarsınız. Zaten bu yönetim de bundan evvel benim de içinde bulunduğum tüzük komisyonları da bununla ilgili önlem aldı. Toplantıyı 2 güne çıkartmak. Cumartesi günü toplantı olur, pazar günü de oy kullanırsınız. Bu ibra-ibrasızlıkta niye önemli? Çünkü cumartesi toplantıları yapıp da pazar sadece oy kullandığınızda 3 bin kişi gelir. Dolayısıyla irade sandığa yansır. İrade sandığa yansıdığı zaman nasıl birine bir görev veriyorsa, görevi de geri alırsınız. Bunda bir yanlış yok. İbrasızlıktaki yanlış şu: Seçime 5 bin kişinin gelip, geç saate kadar kalmasından dolayı 500-600 kişiyle ibra oylamasının yapılması... İbra için 'Bütün konuşmalar bitsin. Ondan sonra sandıklar gelsin' deniyor. Güzel ama gece 12-1 oluyor. Hamile olan, yaşlı olan, hasta olan var ve bunlar kalamıyor. Kalamayınca da irade sandığa yansımıyor. İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor. Yoksa ibra kadar normal bir şey yok.
"'3 sene için seçtik, küme düşürse de ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım' mı diyeceğiz?"
'Galatasaray Kulübü, Galatasaray Lisesi'nde kurulmuş ve tamamen 'Fikri hür, vicdanı hür'" mottosuna sahip kişilerden oluşan bir topluluk olduğunu dile getiren Öztürk, "Yoksa siz şimdi takım biraz kötü gidiyor. Ne yapıyorsunuz üçüncü, beşinci ayda hocayı gönderiyorsunuz öyle değil mi? 'Biz bu hocayla 3 sene anlaştık. Bakın küme de düşse biz hocayla devam ederiz' demiyorsunuz. O zaman yönetimler için de aynı şey geçerli. '3 sene için seçtik ama durun bakalım bunların hepsi vaatti. Yerine getirebildi mi? Yerine getirmese de, bizi 10 milyar lira borçlandırsa da, takımı küme de düşürse, ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım' mı diyeceğiz? Doğru bir mantık değil" şeklinde görüş belirtti.
"İbrasızlığın Fatih Hoca ile alakası yok"
Burak Elmas'ın ibra edilmemesinin en büyük nedenlerinden birisinin teknik direktör Fatih Terim'in görevine son verilmesi olduğu iddialarına da yanıt veren Öztürk, şöyle konuştu: İbrasızlığın Fatih Hoca ile hiç alakası yok. Takım 15. sırada. Hiç alakası yok Fatih Hoca'yla. Bakın Fatih Hoca'nın Metin Öztürk'ün Burak Elmas'ın Galatasaray'ın yanında damla kadar yeri vardır. Daha öte değil. Galatasaray o kadar büyük bir camia ki yok Fatih Hoca'ymış, yok Metin Öztürk'müş, yok Burak Elmas'mış, bunları konuşmak yanlış. Takım on beşinci sırada. Bizim efsane başkanımız Faruk Süren, 'Galatasaray üçüncüyse sonuncudur' diyor. Eğer 'Üçüncüyken sonuncudur' deniliyorsa 15. ise küme düşmüş demektir. Oradaki huzursuzluk şu: 'Stat sponsorluğu için 100 milyon euro' denildi ancak bu yerine getirilmedi. '40 milyon euro kasa kolaylığı' denildi, yerine getirilmedi. Ve takım 15. sırada. Yarın büyük ihtimalle biz geldiğimizde de taahhütlerimizi yerine getiremezsek aynı sonuçla biz de karşılaşırız. Çok normal. Bir yönetim seçilir. Taahhütlerini yerine getirecek ve daha ileri götürecek.
"'Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin' durumumuz yok, onun sonuçlarını görüyoruz"
Mayıs ayında yapılacak seçimlerde yeniden aday olacağını açıklayan ilk isim olan Öztürk, yaklaşık 3 yıldır üyelerle yaptıkları toplantılardan ve çalışmalarından bahsederek, "Biz, bu konuda hazırlıkları olan tek ekibiz. 3 hafta kala çıkıp da 'Ben başkan adayıyım' demek çok gayri ciddi geliyor bana. 3 senedir hazırlıkları olan tek ekibiz ve bunların hepsi akademik çalışmalar. Yani öyle 'Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin' durumu yok. Eşin dostun toplanıp oy verilmesinin sonuçlarını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey'le biz yarışırız"
Mayıs ayındaki seçimlerde bir önceki dönemde de aday olan Eşref Hamamcıoğlu dışında bir aday çıkmayacağını düşünen Öztürk, "2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey'le biz yarışırız. Ben kazanacağımızı düşünüyorum. Eşref Bey mutlaka kendisinin kazanacağını düşünüyordur. Ama bu 2 adaylı bir seçim olur. Çok adaylı seçim olmaz. Tabii ki değişimler olacak ama yüzde 90 aynı listeyi koruyacağız" dedi.
"Galatasaray'ın dinamiklerine baktığınızda sıkıntılı dönemlerden şampiyon olarak çıkar"
Galatasaray'ın sıkıntılı dönemleri atlatmasının ardından genellikle başarıya uzandığını ifade eden Öztürk, bu durumun örnek alınması gerektiğini söyledi: Zaten Galatasaray'ın dinamiklerine baktığınız zaman hep bu sıkıntılı dönemlerden şampiyon olarak çıkar. Galatasaray'ın bu demokrasisi bence sadece Türkiye'ye değil Avrupa'ya, dünyaya bile örnek olacak bir demokrasi. Size anahtarı teslim ediyor. Ondan sonra da 'Ben üstüme düşeni yaptım, sen de yap' diyor. Bu ibrayı kaldırırsanız o zaman her başkan adayı veya ben derim ki 'Yarın bir milyar euro kasaya nakit getireceğim'. Getiremediniz ne olacak? 'Pardon o gün biraz sallamışım' mı diyeceksiniz. Olur mu öyle bir şey? Onun için bence Galatasaray'daki sistem çok doğru.
"Allah'tan Fenerbahçeli değilim, 'Ya Ali Koç sponsorluklardan vazgeçerse' diye geceleri uyuyamam"
Galatasaray'ın en önemli özelliklerinden birinin de tek kişiye bağlı kalmaması olduğunu öne süren Öztürk, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un şirketlerinin sarı-lacivertli ekibe yaptığı sponsor desteğini örnek gösterdi: Galatasaray'ın en önemli özelliklerinden biri de sponsorları. Sponsorların hepsi farklı farklı kişiler. Şimdi Fenerbahçe dediğiniz zaman tek bir sponsoru var. Allah'tan Fenerbahçeli değilim, geceleri uyuyamam. 'Ya Ali Koç vazgeçerse bu işten' diye. Şimdi diyecekler ki 'Vazgeçerse de sponsorluk devam eder'. Güzel. Peki niye daha evvel Fenerbahçe sponsorsuz oynadı. Göğüs reklamı yoktu? O zaman Ali Bey'in şirketleri yok muydu? Koç Holding yeni mi kuruldu? Madem harika Fenerbahçeliydi niye o zaman sponsor olmadı? Onun için herkes 'Harika Fenerbahçeliyim, harika Galatasaraylıyım' lafını başkasına anlatsın.
"Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en güçlü şampiyonluk adayı"
Öztürk, Galatasaraylı taraftarlara seslenerek, sözlerini şöyle noktaladı: Ben 43 yıllık iş adamıyım. Hep kurumsal baktım. Bir gün bile vergi affından faydalanmadım. Bunu şunun için söylüyorum: Hayalperest değilim. Ben, 'Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en güçlü şampiyonluk adayı' diyorum. Çünkü biz kurumsal bakıyoruz. Ben kulübün 1 numaralı sandık üyesiyim. Yani Galatasaray değerlerine en vakıf olanlardan biriyim. 6 ay başkanlık yapacağım diye 45 yıllık üyeliğimi de çöpe atmam. Önümüzdeki örnekleri de görüyoruz. Yapamadın, 6 ay sonra arkana teneke bağlayıp gönderiyorlar. Bu iyi bir şey. Ya sözünü yerine getireceksin ya da söz vermeyeceksin. Galatasaray'da kimse babasını tanımaz.