Milliyet ailesine katılmaktan gurur duyduğum bu ilk yazımın galibiyet için olmasını isterdim. Akdeniz Oyunları’nda başlayan durgunluk Grand Prix’de devam ederken gözümüze giren sinyalleri görmemeyi tercih ederek Genç Rusları yeneceğimizi her yerde söyledik. Maçı izleyince aslında iyi ve gününde, pardon iyi yılında olan Sultanlar bu maçı alırdı diye düşünüyorum. Barbolini gerek kadro seçiminde gerekse de saha içi yönetiminde beklediğimiz performansı ortaya koyamadı, Bu takımda 12 kişi de katkı sağlardı.
Bir önceki Avrupa şampiyonasını hatırlayın... Kenardan ne çok oyuncu katkısıyla setler hatta maçlar aldık.. Şu anki takımda kimim hangi sayıda kimin yerine gireceği bile belli. Ağzıyla kuş tutsa o görev bittiğinde kenara dönecek. Bizim milli takımın modeli bu değil.
Barboli’nin kariyerini tartışmak emeğe saygısızlıktır. Ama bazen doku tutmuyor. Kötü servis attık. Çok kötü servis karşıladık. Seda’yı ve Gözde’yi Rus bloklarına yem ettik. Emektar yıldızımız Neslihan da olmasa ne işimiz var burada diyenler çıkabilirdi. Ancak asıl sorunları masaya yatırmazsak bu günleri ararız. En başarılı takım sporu olmaktan bahsedemez hale geliriz. Erkek basketçilerin haline acırken daha beter oluruz. Öncelikle derin kadro yapısını tekrar ayağa kaldırmalıyız . Esra Gülden ve Neriman’ın neden olmadığını iyi irdelememiz lazım. Eda’yı bir an önce iyileştirmeliyiz . Eğer iyileşmiyorsa acilen pasörün yanında oynayan, tek ayağı iyi yapan birilerini milli takıma monte etmeliyiz.