31.07.2021 - 13:26 | Son Güncellenme:
TOKYO (AA) -
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda şampiyon olarak Türkiye'ye tarihinde okçuluktaki ilk madalyasını kazandıran milli sporcu Mete Gazoz, çok mutlu olduğunu söyledi.
Japonya'nın başkenti Tokyo'da düzenlenen 32. Yaz Olimpiyat Oyunları'nda klasik yay bireyselde altın madalyaya ulaşan Mete Gazoz, olimpiyat şampiyonluğunun ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na Türk kafilesinin en genç sporcusu olarak giden ve organizasyondan sonra Tokyo'da madalya sözü veren Mete, "Çok mutluyum. Rio 2016'dan sonra Tokyo'da altın madalya kazanacağım diye Türk halkına bir söz verdim. Bu sözümü tuttum. Geçen 5 yıl boyunca çok çalıştım, madalya kazanmak için her şeyi yaptım ve sonunda madalyayı boynuma taktım." diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ailesinin Japonya'daki oyunlarda yanında olmadığının hatırlatılması üzerine Mete, "Ailem sadece fiziksel olarak burada değil. Her şeyleriyle, bütün kalpleriyle benimle birlikte olduklarını hissediyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yaşanan orman yangınlarından dolayı ülkenin zorlu bir süreçten geçtiğini belirten milli sporcu, "Ne kadar yarışma içinde kalmaya çalışsak da ülkemin içinde bulunduğu durumdan ve orman yangınlarından dolayı kalbimiz her zaman Türkiye'deydi. Bugünkü altın madalya sayesinde herkesi en azından bir süre için güldürebildiğimi düşünüyorum. Bundan dolayı çok mutluyum." şeklinde görüş belirtti.
Baba Metin Gazoz oğluyla gurur duyuyor
Mete Gazoz'un babası Metin Gazoz, oğluyla gurur duyduğunu söyledi.
Metin Gazoz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Herkesin çok emeği var. Cumhurbaşkanımız, Bakanımız, federasyon başkanımız hep yanımızda oldu. Yangın bölgelerinden telefonumu bulup arayıp 'Bize enerji oldunuz' diyenler var. Tebrik mesajları geliyor. Mete, Türk milletinin sevinç kaynağı oldu. Bir baba olarak apayrı bir gurur yaşıyorum. Mete her attığı okta tesadüfi bir başarı olmadığını gösterdi, gözünde hiç endişe yoktu. Antrenörlerin telefonları 'Biz de okçuluğa başlayacağız' diyen gençlerin aramalarıyla kilitlenmiş." ifadelerini kullandı.
Mete'nin final maçını izlerken çok heyecanlandığını vurgulayan Metin Gazoz, "İki sefer gözüm karardı. En çok sevindiğim şey şu oldu, her mikrofon uzatıldığında, hep altın madalya alacağım dedi, net söyledi. Bu söylemler geldi aklıma. Gözünde en ufak bir şüphe yoktu. Okçuluğu bilen adam daha farklı izledi, bilmeyenler bile farkına vardı. Hiç endişe yok, nabızları gösteren ekranları koydular kenara, rakibi 168’e ulaştı, Mete çok sakindi. Olimpiyatlara niye gitmediniz diyorlar. Teknik ekibi var, ben niye gideyim' dedim. Çok profesyonel bir ekiple çalıştı. Kondisyoneri, fizyoterapisti ve spor psikoloğu var." değerlendirmesinde bulundu.
Kendi telefonlarının da hiç susmadığını aktaran Metin Gazoz, "Mete ile daha konuşamadım. Doping kontrolü vardı, annesi ile görüntülü görüştü. Mete 7 Temmuz'da annesine doğum günü için özel kolye yaptırdı. Adının baş harfleri olan bir küçük altın okçu. Annesine, ' Altın madalyayı alıp geleceğim. Şimdi bu altın madalyanı takayım, orjinalini Tokyo dönüşü boynuna asacağım.' dedi. Bugün konuştuklarında da 'Altın madalyayı taktım, orjinalini de aldım getiriyorum." demiş." şeklinde konuştu.
Mete'nin başarısının büyük bir çalışmanın neticesi olduğunun altını çizen Metin Gazoz şunları kaydetti: "Mete 3 yaşından beri yayı çekiyor, 5 yaşından beri ok atıyor. 2012’den beri milli takım çalışmalarına başladılar, Rio’dan sonra daha da yoğun çalıştı. Senede yeri geldi 20 gün görüştük. Yoğun çalışmaktan kız kardeşini bile fazla göremedi.