Yaz OlimpiyatlarıMete Gazoz'dan 'Asla yapmam' itirafı! 'Bazen 'Yolda yürümekte bile güçlük çekiyorum'

Mete Gazoz'dan 'Asla yapmam' itirafı! 'Bazen 'Yolda yürümekte bile güçlük çekiyorum'

02.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

68. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde başarıları değer bulan Mete Gazoz okçuluğa nasıl başladığını anlatırken, “Açıkçası doğduğum an okçu oldum. İlk defa ok ve yayı elime aldığımda 3 yaşındaydım. Gelecek dönemde de hobimi meslek haline getirmeye karar verdim” ifadelerini kullandı.

Mete Gazozdan Asla yapmam itirafı Bazen Yolda yürümekte bile güçlük çekiyorum

MURAT AĞCA - RÖPORTAJ

Haberin Devamı

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı altın madalya ile bir ilki başaran Mete Gazoz, Gilette Milliyet ödül töreninde ‘Yılın Sporcusu’ seçilmesinin ardından MİLLİYET’in sorularını yanıtladı.

‘Güzel bir resim çıktı’

Milli sporcu, okçu bir ailede yetişmesinin etkilerini anlatırken, “Açıkçası doğduğum an okçu oldum. Babam, Milli Takım’daydı. Keza annem de bu sporla alakadar. İlk defa ok ve yayı elime aldığımda 3 yaşındaydım. İşlerin iyi gitmesiyle ortaya güzel bir resim çıktı. Zihinsel olarak karara varıp bunların somut dönüşlerini görünce hobimi meslek hâline getirmeye karar verdim” ifadelerini kullandı.

‘Her şeyi yaptım’
Mete Gazoz, ‘Yeteneklerini nasıl geliştirdin’ sorusuna ise şu cevabı verdi: “Valla neler yapmadım ki... Okçulukta duruşun, kuvveti geriye doğru iletebilmenin önemi var. Bu sebeple sırt kaslarımın gelişmesi için babamın yönlendirmesiyle yüzme kursuna gittim. El koordinasyonumun gelişimi için basketbol kursuna devam ettim, ardından da bakmak ve görmenin farkını ayırabilmek için resim dersleri aldım. Beynimin sağ ve sol bölgesini aynı anda geliştirebilmek için piyano dersleri aldım. Bunlara bir bütün olarak baktığımızda başarılarımın temelini oluşturan etmenler.”

Haberin Devamı

‘Paris 2024 heyecanlandırıyor’

- Yeni sezonda, yeni hedefler neler?
“Tabii ki katıldığım her turnuvada hedefim yine kürsünün en üst basamağı. 2024 Paris Olimpiyatları’nı düşündükçe heyecanlanmadan edemiyorum. Ama öncesinde katılacağımız birçok turnuva var; Avrupa şampiyonaları, dünya kupaları, sıralama atışları... Hedefim bir önceki turnuvalardaki performansımın üstüne çıkabilmek. Bu doğrultuda da çalışmalarıma devam ediyorum.”

‘Hep yeni bir sayfa açıyoruz’

- Mix takımıyla madalyayı kaçırdınız. Bu durum seni nasıl etkiledi?
“Kazanmak da var, kaybetmek de. Kaybettiğiniz anlara takılırsanız bu çıkacağınız maçlarda dezavantaj yaratır. Takım olarak madalyanın kıyısından döndük. Bizim için yıkıcıydı. Ama takım yarışları bittiğinde bu yenilgiyi bir kenara bırakıp bireysel kategorideki atışlarıma odaklandım, sonuçta turnuva devam ediyordu. Her atışta, her sahaya çıkışımızda önceki başarıları da yenilgileri de arkamızda bırakıp yeni bir sayfa açıyoruz. Çünkü sahadayken odaklanmamız gereken tek şey atışımızı en iyi şekilde gerçekleştirmek.”

Haberin Devamı

 

‘İyinin de iyisi olabilirim’

- Genç yaşta olimpiyat şampiyonu oldun, bu kariyer ve gelecek planlarını nasıl etkileyecek?
“Erken yaşta bu kadar büyük bir başarı yakalamış olmam dışarıdan ‘En iyisini yaptı, olimpiyat şampiyonu oldu. Daha ne yapsın?’ gibi söylemlere neden olabiliyor. Ama bu benim kendime çizdiğim yol değil, doğru yolda olduğumu gösteren bir durum. Elbette başarı değerli ama yaptıklarınızın üstüne koymazsanız, istikrarlı şekilde devam etmezseniz başarınız sürdürülebilir olmaz. Olimpiyatlardan sonra kendime kutlamak için elbette zaman verdim. Ama ardından hemen antrenmanlara döndüm. Çünkü her zaman iyinin de iyisi olabileceğimi biliyorum.”

‘Günde 400 ok atıyorum’

Antrenmanlar nasıl geçiyor. Yılda kaç ok atıyorsun mesela?
“Gerçekten yoğun bir takvimimiz var. İnsanlar okçuluk antrenmanlarını yalnızca atışlardan ibaret zannediyor; bu bir yanılgı. Günde yaklaşık 400 ok atıyorum, yılda kaç ok olduğunu siz hesaplayın... Fakat bunun dışında sekiz saatlik, fiziki çalışmalar, kondisyon ve mental antrenmanlar olmak üzere birçok program uyguluyoruz.”

Haberin Devamı

Milliyet

‘Ben aynı Mete’yim’

- Olimpiyatta hep 4.’lüklerde kalan Türk okçuluğuna Tokyo’da ilki yaşattın. Hayatında neler değişti?
“Her sporcu olimpiyatlara katılmak, madalya kazanmak ister. Benim de hayalimdi, başardım. Bu duyguyu kelimelere dökmek güç. Ben o gün için yıllarca çalıştım. Madalyanın sözünü 2016 Rio’da halkımıza vermiştim. Ben yine aynı Mete’yim. Ama bana karşı olan ilgi inanılmaz bir boyutta. Yolda yürümekte bile güçlük çekiyorum bazen. İnsanların beni ailelerinin bir üyesiymişim gibi görmeleri... Bu duygu paha biçilemez. Eğer bir gencimiz benim sayemde bu spora başlarsa, benim için tüm madalyalardan daha değerli olur.”

 

‘Takdir görmek çok değerli’

‘Bu yolda yalnız değilim’
Mete Gazoz, 14 yaşında Avrupa şampiyonu olan Yücel Cavkaytar’dan 60 yıl sonra ödüle layık görülen 2. okçu olmasını şu sözlerle değerlendirdi: “Türk okçuluğu adına kıymetli bir isim Yücel Cavkaytar. Ondan sonra bu ödüle layık görülen 2. okçu olmak ödülün değerine değer katıyor. Gillette Milliyet Ödül Töreni’nde ‘Yılın Sporcusu’ ödülüne layık görülmek gurur verici. Ama bu yolda yalnız değilim. Ailemin, hocam Göktuğ Ergin’in, Okçuluk Federasyonu’nun, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin ve Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ödülde büyük payı var.”

Haberin Devamı

Milliyet

‘İlginin artması mutlu ediyor’

Okçuluğa ilginin artmasının kendisini mutlu ettiğini de dile getiren milli sporcu, “Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda kazandığım altın madalya sonrasında ülkemizde okçuluk branşına karşı olan ilginin artması beni tüm madalyalardan daha çok mutlu ediyor diyebilirim. Sizlerden takdir görüyor olmak, branşımın gelinen noktada bugünkü değeri görmesine katkı sağlayabilmiş olmak benim için her şeyden değerli. Bu ödül, kendimize inanıp, çok çalıştığımızda neler başarabileceğimizin bir sembolü” ifadelerini kullandı.

‘Pes etmek asla bana göre değil’

Asla yapmam dediğin şeyler var mı?
“Pes etmek asla bana göre değil. Skor olarak her ne kadar geride olsam da mücadeleye devam ederim. Çünkü her sayı, her atış önemli. Okçuluk fiziksel olduğundan çok mental kuvvet gerektiren bir spor. Her şey başa baş giderken kırılmamak, pes etmemek hayati önem taşıyor. Ben de bu yönümün kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Sanırım başarı bu şekilde geliyor.”

‘Konsol oyunları hoşuma gidiyor’

Boş zamanlarını nasıl değerlendirirsin.?

“Kamplar, antrenmanlar, yarışmalar derken fazla boş zamanımız olmuyor. Ama kendime vakit yarattığımda kişisel gelişimime yatırım yapmaya çalışıyorum. Kitap okuyor, film izliyorum. Tüm bunların yanında en büyük meraklarımdan biri bilgisayar ve konsol oyunları. Boş vakitlerimde biraz da kafa dağıtmak için oyun oynuyorum.”

‘Başarılar bir gecede gelmiyor’

Seni örnek alan birçok genç var, onlara neler tavsiye edersin?
“Sıkı çalışmanın, istikrarın önemini anlamalılar. Tüm bunların yanında hayal kurmak da önemli. Hepimizin hedefleri, hayalleri olmalı. Başarı bir gecede gelmiyor, bu çok uzun, fedakarlıklarla dolu bir süreç. Yorulduğunuz, pes etmeyi düşündüğünüz zamanlar oluyor. Fakat bu olumsuz düşünceleri bir kenara bırakıp, hedefinize ulaşmak için mücadeleye devam etmelisiniz. İleride o günlere dönüp baktığınızda iyi ki hepsini yapmışım diyeceksiniz.”

Milliyet

Marek Hamsik'in Trabzonspor Taraftarı İle Buluşması