05.12.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MERT AYDIN
Geçen hafta David Elleray ülkemizdeydi. Jaap Uilenberg’den sonra bir hakemliğimizi düzeltme konusunda bir danışmana ihtiyaç duyuyoruz ya işte bunun için geldi ülkemize. Elleray’nin geçmiş dönemin önemli hakemlerinden biri olduğunu hatırlarsanız. Bunun yanında hakemlik kariyeri bittikten sonra futbol kurallarını belirleyen IFAB’daki görevinden de bahsedildiğini okumuş ya da duymuşsunuzdur. Ama Elleray’nin başka bir özelliği daha var.
İngiliz futbol adamı, Oxford Üniversitesi coğrafya bölümü mezunu. Oxford’da okurken bir yandan futbol hakemliği yaparken bir yandan ragbi ve kürekle uğraşıyordu. Üniversite sonrasından ülkenin en önemli özel okullarından birisi olan Harrow’da öğretmenliğe başladı. 30 yılı aşkın bir süre bu okulda coğrafya öğretmenliğinin yanı sıra yöneticilik de yaptı. Bu yüzden zaman zaman “Sosyetik Hakem” olarak da bahsedildi medyada kendisinden. Daha çok ragbi ve kriketle tanınan okula futbolu sokmayı başardı.
80’lerin ikinci yarısında hakemlikte yükselmeye başlayan Elleray, Premier Lig’in başladığı 1992’den 2003’e kadar maç yönetti. 1998 Dünya Kupası finallerine okulundaki görevi nedeniyle gidemedi.
1989’da Liverpool lehine verdiği bir penaltı yüzünden Manchester United taraftarlarının tehditlerine maruz kaldı. Kaderin cilvesi, 1994 FA Cup finalinde bu kez United lehine verdiği penaltı Chelsea taraftarının ağzına sakız oldu.
Kariyerinde 4 kez oyundan attığı Manchester United Kaptanı Roy Keane, Elleray, hakemliği bıraktığında ünlü hakeme imzalı formasını yolladı.
7 yıl sonra önüne geldi
David Elleray, ülkemizde görüşmeler yaparken İngiliz gazetelerine yine haber oldu. Ama bu kez pek de hayırlı bir nedenle değil. Son zamanlarda Ada’da ırkçılık konusunda eskisine göre çok daha büyük bir hassasiyet var ve Elleray’nin başı bu konuda dertte.
Olay 2014 yılında bir yapılan bir toplantıyla ilgili. Hakem komitesi başkanı Elleray, siyahi hakem Rob McCarthy ile el sıkışırken espri yapıyor, “Güneşte mi yandınız yoksa kömür madeninde mi çalışıyorsunuz?” Bu olay medyaya yansımıyor ama Elleray özür diliyor. Bunun yanında konuyla ilgili bir kursa katılıyor.
Ne var ki aradan 7 yıl geçtikten sonra o toplantıda yer alan bir kişi, Elleray’i ihbar ediyor.
Elleray bugün de federasyonun hakem komitesini yönetiyor. Şimdi bu olay ile ilgili olarak bir soruşturmayla karşı karşıya...
Atletizmde iki kayıp
Atletizm dünyası geçtiğimiz hafta iki kayıp yaşadı. İşin ilginç yanı, bu iki isim de uzun süre neon ışıkları altında yaşadıktan sonra biraz da utanç içinde ayrıldılar dünyadan.
Senegalli Lamine Diack, 1950’lerde uzun atlamada başarılı olmuş bir atletti. Sonrasında sporun politika kısmına geçti. 1999’dan itibaren de dünya atletizminin patronu oldu. Ancak 2015’e kadar süren bu süreçte yozlaşmanın da patronu oldu.
2011’de başlayan soruşturmanın sonunda görevden alınmasının yanı sıra hapis cezası da aldı. Bir zamanların görkemli yöneticisi 88 yaşında ve yolsuzluklarıyla baş başa vefat etti.
Amerikalı gülleci CJ Hunter hem çok başarılı bir sporcuydu hem de dönemin en güzel ve en popüler atleti Marion Jones ile evliydi. Dünya Şampiyonu Hunter, BALCO skandalının baş aktörlerinden birisiydi. Skandalın öncesinde Jones ile de boşandı. Doping hem onun hem de eski eşinin kariyerlerini bitirdi. Hunter da 52 yaşında öldü. Ancak ölüm nedeni açıklanmadı.