Galatasaray’ı iyi bir takım yapacak mayada eksiklik var. Bunu kimi lider eksikliğine, diğeri teknik direktöre, bir başkası da takım içi arkadaşlığa bağlayabilir
Galatasaray on birinin bu kadar zor bir durumda, böylesine bir arzu ortaya koymasını beklemiyordum. Maçın hemen başında iki rakibinin de öne geçtiği haberi gelmesine rağmen, galibiyet isteklerinde bir eksilme olmadı.
Ne kadar eksik olursa olsun, rakip İBB’nin, iki şampiyonluk adayını da yendiğini unutmamak lazım. Bu tablo içinde Galatasaraylı oyuncular, kazanma arzularından bir şey kaybetmediler. Ancak onlara ligi ve tüm hedeflerini kaybettiren temel sorun da orada öylece duruyordu. Devre arasında ciddi anlamda değişen ekipte gözle görülür bir organizasyonsuzluk vardı. Bu sorun birer birer oyuncuların iyi ya da kötü olmasından, gece hayatlarından vs. bağımsız bir engel. Kabul edelim ki, Galatasaray’ı iyi bir takım yapacak mayada eksiklik var. Bunu kimi bir lider eksikliğine bağlayabilir, diğeri teknik direktöre, bir başkası da takım içi arkadaşlığa... Belki de bunların hepsi birden.
Galatasaray bu sene Bursaspor ve Fenerbahçe’nin gerisinde bu sebeple kaldı ya da Fenerbahçe ve Bursaspor, hem de ellerinde Baros ve Nonda gibi santrforlar yokken bu sebeple ileri çıktı. Dün akşam maçı seyreden hiç kimse birer birer oyuncuların isteksiz, kötü ya da fizik olarak geride olduğunu söyleyemez. Tüm sezonda olduğu gibi dün akşam kazanmalarına rağmen eksik olan mayaydı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin maç içinde Vinicius’u da kaybedip ideal kadrosundan çok uzaklaşması büyük handikap. Ama yine de sezon içinde birçok maçta başarıyla uyguladıkları savunma mentalitesinden bu kadar uzaklaşmaları ilginçti. Savunmalarını zaman zaman çok ileride kurup maç dengedeyken dahi arkaya adam kaçırdılar. Böyle olduğunda sihirlerini kaybediyorlar. İhtimaldir ki, Abdullah Avcı en çok Galatasaray maçlarında kendisini göstermek istiyor ve üç sezondur bu maçları kazanamamasının sebebi de bu.