Medyanın Hakan Şükür'le imtihanı

Kimse bizi Hakan düşmanı sanmasın. Kendisinin ne kadar büyük bir golcü olduğunun bilincindeyiz. Biz sadece bu konudan sıkılan futbolseverleriz. Ayrıca Hakan Şükür bile artık bu konunun kapatılmasını istiyordur herhalde. Eğer Ersun Yanal Milli Takım'ın başında durma başarısını gösterebilirse, Hakan Şükür'ün Milli Takım'a alınmaması mevzu, Danimarka maçında puan kaybedersek, -ki umarız böyle bir şey olmaz- yine gündeme gelecek. Fakat zoru başarır ve Almanya'ya gitme şansını elde edersek, bu defa da Ersun Yanal'ın ne kadar başarılı bir teknik direktör olduğu üzerine sayfa sayfa yazılar yazılacak (Bkz: 2002 Dünya Kupası sonrası). Yanal'ın kararlı bir tutum göstermesi ve Hakan Şükür'ü Milli Takım'a almayarak yeni bir dönem başlatması üzerine yazı dizileri hazırlanacak... Bu topraklarda başarı ama daha fazla başarı en geçerli akçedir. Ki medya da bundan muaf değildir. Başarılıysan problem yoktur. Ama ya bir yanlış yaparsan?.. Aman kimse eleştirmekten başka hiçbir şey yapmayan, hiçbir şeyi beğenmeyen ve bunu usta gazetecilik olarak nitelendiren bazı yazarlarımızın eline ve diline düşmesin. Onlar ki, ne insanları harcamayı başarmışlardır... Türkiye, Yunanistan'la berabere kalınca ortalık iyiden iyiye karışmış 'En büyük Hakan Şükür', 'Ersun istifa' sesleri yankılanır olmuştu İnönü dolaylarında ve Başarıya Tapan Medya Mahallesi'nde. Yunanistan maçında oynatılan taktiğin yanlış olmasından çok, "Hakan Şükür olsaydı böyle olmazdı" minvalinde yazılarla doldu yine birçok köşe. Ki bu köşeleri yazanların çoğu zamanında Hakan Şükür'ün Milli Takım'a verecek bir şeyi kalmadığını dile getiriyorlardı (Bkz: 2002 Dünya Kupası zamanı). Top sadık bir dosttur. 1982 yılında Newcastle United için oynayan Kevin Keagan'a maç esnasında seyirciler tarafından atılan bir top çarptı. Keagen maçtan sonra yaptığı açıklamada; "Onun gelişini hiç görmedim, yoksa onu hemen gole çevirirdim" dedi. Haberiniz var mı? Emre'nin gerçek yeri ön libero... Tam bir orkestra şefi ve tepeden tırnağa futbolcu kerata. (Ömer Güvenç - Akşam) Seni gidi seni! Neden hep bizim en kritik iç saha maçlarımıza hep böyle dünya markaları hakemler verilir? (Bülent Yavuz - Akşam) Sana da iyilik yaramıyor! Brezilya'nın güzel tarafı oyuncular çok ucuz. (Göktuğ Sevinçli Ve Gool, TV8) Almayanı dövüyorlarmış! Hasan Ali Atasoy: Alex çok hızlı değil belki; ama çok hızlı düşünen bir adam.Sinan Engin: Çok akıllı. Zekası çok fazla maşallah. (Futbol Ateşi, ATV) ÖSS'ye girse Boğaziçi'ni kazanır! Alex, tövbe estağfurullah hiçbir eksiği olmayan yaratılmış bir kul değil. (Bülent Yavuz Futbol Ateşi, ATV) Aman çarpılmayasın! Bu ülkede şu Tuncay'ı sol kanattan kurtarıp, daha içerde oynatacak bir Allah'ın kulu yok mu acaba? (Şansal Büyüka - Akşam) Ara ki bulasın! Bir Beşiktaşlı, bir Fenerbahçeli ve bir Galatasaraylı Arabistan'da yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanır. Mahkemeye çıkarılırlar. Karar İDAM! Bizimkiler itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Kral Hazretleri ömür boyu hapsi kaldırıp hepsine 20 kırbaç cezası verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp herkese acıyı hafifletmek için bir istek hakkı tanır. Galatasaraylı, "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanık Fenerbahçeli bunu görünce, "Sırtıma iki yastık bağlayın" der. Ama iki yastık bile 20 kırbaca dayanmaz. Sıra Beşiktaşlıya gelince Kral, "Bak Beşiktaşlı sana acıdım. Bu yıl ligde durumunuz kötü, teknik direktörlerden çok çektiniz ... Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" der... Beşiktaşlı bunun üzerine "O zaman bana 40 kırbaç vurulsun" deyince herkes şaşkına döner. Kral Hazretleri, "Peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar... Beşiktaşlı pis pis sırıtır ve ekler; "Fenerli'yi sırtıma bağlayın!" Gülmece, güldürmece