ONUR DİNÇER - RÖPORTAJ
Tarihi yarımadaya yaptığı ziyareti aktaran 25 yaşındaki Japon raket “İstanbul’u ilk gördüğümde, lisede tarih dersinde gördüğüm ve o günden beri merak ettiğim şehre benzetemedim. Ancak merkezde işler değişti, Ayasofya-Sultanahmet çok güzeldi” dedi.
TEB BNP Paribas Istanbul Open’da tekler şampiyonluğuna ulaşan Japon tenisçi Taro Daniel, kupasını aldıktan sonra Milliyet’e konuştu. Turnuva tarihinin seribaşı olmayan ilk şampiyonu olan tenisçi, organizasyon değerlendirmesinin yanında aynı zamanda kendisinin ilk ATP kupasını aldığı şehirle ilgili de izlenimlerini aktardı.
Taro Daniel, “Burada bulunduğum süre içerisinde sadece korttan otele, otelden korta gidip gelseydim bu çok sıkıcı olurdu. Bu yüzden başka şeyler de yaptım. İstanbul çok güzel. Bir günümü ayırdım ve tarihi yarımadayı gidip dolaştım. Aslında burayla ilgili daha öncesinden bilgim vardı. Çünkü lisedeyken tarih dersinde İstanbul’u işlemiştik ve bende merak uyandırmıştı. O dersten, oldukça köklü bir şehir olduğunu, tarihle dolu olduğunu hatırlıyordum” dedi.
Endüstrili manzara
Japon raket şöyle devam etti: “Turnuva için İstanbul’a ilk geldiğimizde aslında bende farklı bir duygu uyanmıştı. Gördüğüm manzara, oldukça endüstriyel, çok yeni ve büyüyen bir şehre geldiğim şeklindeydi ve etrafta görecek pek bir şey yok gibi görünüyordu. Tabii şehrin merkezine gidince işler değişti, oldukça farklıydı. Bana anlatılan o İstanbul ile karşılaştım. Ayasofya ve Sultanahmet’i gidip gezdim. Açıkçası gördüğüm yerler çok hoşuma gitti.”
Şampiyonluğun kendisi için şaşırtıcı olduğunu belirten 25 yaşındaki tenisçi “Çok önemli oyuncuların olduğu turnuvada şampiyon oldum. Burada kupayı almış olmaktan dolayı oldukça mutluyum” şeklinde konuştu.
‘Nagatomo keşke gelseydi’ Finalde karşı karşıya geldiği Malek Jaziri’yi destekleyen Tunuslu seyirciler olduğunu hatırlattığımız Taro Daniel’e kendisine bunu da sordum. Galatasaray’ın Japon futbolcusu Yuto Nagatomo’yu hatırlattığımız Taro Daniel “Futbolla çok ilgili değilim ama Nagatomo’nun Galatasaray’da forma giydiğini biliyorum. Keşke turnuva sırasında gelip tribünde maçlarımı izleseydi, bunu isterdim” diye konuştu.
‘Jimmy Page gibi olurdum’“Rock müziği seviyorum. Led Zeppelin, Black Sabbath ve Pink Floyd favori gruplarım. 15-16 yaşlarımdan beri bu gruplara kendimi kaptırdım diyebilirim. Bu gruplar oldukça cool… Justin Bieber hakkında konuşmaktan iyidir. Bieber da iyi ona bir şey demiyorum ama ben Led Zeppelin’i seviyorum demeyi tercih ederim. Tenisçi olmasam 1970’lerde yaşamayı ve Jimmy Page gibi olmayı isterdim.”
Djokovic cesareti!
Indian Wells turnuvasında iki ay önce Novak Djokovic’i yenerek dikkatleri üzerine çeken Taro, “O maç benim için gerçekten çok önemliydi. Bir kere ABD’de olan bir turnuva olması nedeniyle önemliydi. Çünkü ben yarı Amerikalıyım. Djokovic’i yenmek kendime olan güvenimi artırdı” diye konuştu.