Sezon başında, Beşiktaş’ın 22. hafta sonunda lider Galatasaray’ın 7, ikinci Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde 3. sırada olacağı söylenseydi kaç kişi buna burun kıvırabilirdi? Kartal yaşadığı tüm şanssızlıklara karşın kadro kalitesinin üzerinde işler başarmaktadır ve protestoyu değil, takdir görmeyi hak etmektedir
Süper Lig’in 22. haftasında yine büyük heyecanlar, sevinçler ve hüzünlere tanıklık ettik.
Lider Galatasaray, Akhisar deplasmanında Drogba kartını oynadı, Schalke maçı öncesi yeni bir cuma şoku yaşamadı. Oyuna girdikten 4 dakika sonra gol perdesini açan Fildişi Sahilli oyuncu, bir dünya yıldızı olduğunu kanıtlarken, herkesi kendine hayran bıraktı. Kalitesi ve sahadaki duruşuyla yıllardır dinlediğimiz “uyum süreci” masalının çok gerçekçi olmadığını da ispatladı.
Belarus üzerinden Rize’ye geçen Fenerbahçe, Avni Aker’e yorgun ama kararlı çıktı, üç puanı söküp aldı. Çizgiden çıkarılan top gol sayılsa ve Bamba’nın katkıları olmasaydı da sarı-lacivertliler galibiyete ulaşabilirdi. Çünkü ilk 10 dakika haricinde Trabzonspor sahada değildi.
Bravo Kafkas
Fenerbahçe’de Egemen, Emre, Gökhan, Cristian ve Kuyt maçın yıldızlarıydı, ama bizce alkışları Tolunay Kafkas topladı. 3-0 kaybettikten sonra ilk cümlesinde Fenerbahçe’yi samimi şekilde kutlamak, tansiyonun yükselmemesi için maçtan sonra da çaba harcamak herkesin harcı değildi.
“Sayılmayan golünüz verilseydi oyunun seyri nasıl değişirdi” sorusu karşısında bile saha dışına çıkmadı, federasyonu, hakemleri, Fenerbahçe’yi suçlamadı. “Goldü, ofsayttı bunlar olur. Ancak bizim oyunumuzda sorunlar var. Çok çalışarak bunları düzeltmeliyiz. Bu takım daha iyisini yapabilir” diyerek alkışlanacak mesajlar verdi. Bir yabancı teknik adam kursaydı aynı cümleleri çok daha fazla ses getirirdi...
Tolunay Kafkas maçtan önce, “Fenerbahçe düşmanımız değil, rakibimiz” diyerek sadece futbol oynamak istediklerini ifade ederken, gerilimi de düşürmüştü. Fenerbahçe Başkan Vekili Abdullah Kiğılı’nın ebedi dostluğa gönderme yapan mesajlarının, kavgadan beslenenlere sağlam bir darbe indirdiğini de belirtmeliyiz.
Tolunay Kafkas’ın, Şenol Güneş’ten sonra Trabzonspor’a en uygun, en hırslı, en yetenekli teknik direktör olduğu ortada. Dostluk, kardeşlik meşalesini elinden düşürmezse belli bir süre savaş severlerin tepkilerini çekebilir, fakat uzun vadede mutlaka kazanacaktır.
Türk futbolu adına Kafkas’ın sözlerinin örnek olmasını arzuluyoruz. Dileriz çekinmeden uzattığı dostluk eli hiçbir zaman havada kalmaz. Belki Aykut Kocaman da Kadıköy’deki bir Trabzonspor galibiyetinden sonra hiç çekinmeden tebrik eder bordo-mavilileri. Kocaman bunu yıllar önce en beklenmedik zamanda ve gerisini hiç düşünmeden yapmıştı. Emin olun, bir kez daha yapmaktan çekinmeyecektir.
Sadece Fernandes mi?
Haftanın en büyük hayal kırıklığı İnönü Stadı’nda yaşandı.
Gaziantepspor 10 kişi kaldıktan sonra pozisyon üstüne pozisyon üreten Beşiktaş skoru rahatlıkla 2-0, 3-0, 4-0 yapabilirdi, ama olmadı, top bir türlü ikinci kez ağlarla kucaklaşmadı. Şanssızlık mı, beceriksizik mi adını siz koyun ama Gaziantep’in maça havlu atmasını sağlayacak gol gelmedi işte. Futbol şansı konuk ekibin yanındaydı ve son dakika golüyle puanı kaptılar. Samet Aybaba’nın veya Başkan Fikret Orman’ın bu tablodaki kabahati neydi ki, tribünleri aniden isyan dalgası kaplamıştı. Yıldızlar topluluğu Beşiktaş çok kötü futbol oynayarak fark mı yemişti Gaziantep’ten!
Peki Samet Aybaba’nın yeğeninin yüzüne atılan yumruğa ne demeli? Aybaba neyi yanlış yapıyor, kime haksızlık ediyor? Beşiktaş’ın ideal 11’inden kaç oyuncu, Galatasaray’ın veya Fenerbahçe’nin geniş kadrosunda yer alabilir? Aklınıza sadece Fernandes mi geldi? İkinci oyuncuyu bulmakta zorlanıyor musunuz! Öyleyse neden bu tepki, neden bu isyan?
Net bir soruyla bitirelim...
Sezon başında, Beşiktaş’ın 22. hafta sonunda lider Galatasaray’ın 7, Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde 3. sırada olacağı söylenseydi kaç kişi buna burun kıvırabilirdi?
Teknik Direktör Samet Aybaba’nın dediği gibi Beşiktaş takımı bizce kadro kapasitesinin üzerinde işler başarmaktadır ve protestoyu değil, takdir görmeyi hak etmektedir. Çoğunluğun alkışı kesilmezse Kartal sezonu mutlaka Avrupa kupası vizesiyle bitirecektir.
TAKIM
FENERBAHÇE
BATE Borisov’a karşı berbat bir zeminde 86 dakika 10 kişiyle mücadele eden sarı-lacivertliler üç gün sonra da Trabzonspor karşısına çıkarken, alkışlanacak bir performans sergiledi. Avni Aker’in zemini de felaketti, ama Fenerbahçe’nin galibiyete olan ihtiyacı ve inancı bütün güçlüklerin üstesinden geldi.
PORTRE
DIDIER?DROGBA/GALATASARAY
Eskişehirspor deplasmanında 2 gol, 1 asist üreten Kayserisporlu Sefa Yılmaz rahatlıkla haftanın oyuncusu olabilirdi, ama Didier Drogba’nın gösterisi nefes kesiciydi. 63’te oyuna girdi, 67’de nefis bir kafa golüyle kalitesini gözler önüne serdi, maçı söküp, alarak neden dünya yıldızı olduğunu bir kez daha gösterdi.
HOCA
AYKUT?KOCAMAN/FENERBAHÇE
Emre, Webo ve Ziegler’le üç bölgeye üç önemli takviye yapan Aykut Kocaman, BATE Borisov maçının ardından Trabzon’da da başarılı bir sınav verdi. Sow ile Webo’nun birlikte oynaması, Emre’yi geçen yılın aksine biraz daha önde kullanması farklı galibiyeti getirdi. Bu görüntü gelecek haftalar için de ümit verdi.
HAKEM
ALİ?PALABIYIK/M.PARK?ANTALYA-KARABÜK
TFF kayıtları Ali Palabıyık’ın 188 maçta hakem veya 4. hakem olarak görev yaptığını söylüyor. Kariyerindeki 4. Süper Lig maçını Antalya’da yöneten genç hakem, kusursuz bir performans gösterdi. Zaten Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray-1461 Trabzon maçında iyi hakem olduğunu belli etmişti.