A Milli Futbol Takımımız, EURO 2024 elemelerine Ermenistan galibiyetiyle başladı. Ancak ay-yıldızlı ekibin ortaya koyduğu futbol kimseyi mutlu etmedi...
Teknik direktör Stefan Kuntz, Erivan deplasmanında üçlü savunma sisteminin ilk yarı çok arıza vermesi nedeniyle ikinci devre dörtlüye döndü. Merih Demiral ve Cenk Tosun'u sürpriz şekilde oyundan alan Kuntz, Salih Özcan ve Kerem Aktürkoğlu'nu sahaya sürdü. Enes Ünal'ın sıra dışı asistinde Kerem Aktürkoğlu'nun hızını ve yeteneğini konuşturarak galibiyet golünü atması hem 3 puanı hem de Kuntz'u kurtardı.
Görünen köy, kılavuz istemez. Puan kaybı yaşansaydı, Alman hocanın başı çok ağrırdı...
Ermenistan karşısında aldığımız kritik galibiyet, Hırvatistan-Galler maçının berabere bitmesiyle daha da büyük bir anlam kazandı. Hırvatlar maçın baştan sona hakimiydi ve kazanmaya çok yakınlardı. Ancak futbol işte, Nathan Broadhead'in 90+3'te attığı sürpriz gol, Hırvatların başarılı teknik direktörü Zlatko Dalic'in tüm planlarını alt üst etti. Türkiye karşısına kayıpsız ve moralli çıkmak isteyen Dalic'in bu hedefi gerçekleşmedi.
Kullanılan uzun taç atışında Chris Mepham kafayla aşırttı, arka direkteki Broadhead'in ayak koyduğu top ağlara gitti ve maç 1-1 bitti. Galler'in maçtaki ilk ve tek isabetli şutunun gol olması Türkiye'ye çok önemli bir fırsat kapısı açtı...
Evet, Hırvatistan'ın gücünü gayet iyi biliyoruz. 2018 Dünya Kupası'nda Fransa ile final oynayan ve 2022 Dünya Kupası'nda üçüncü olan son derece istikrarlı, kaliteli bir takım. Uzun yıllardır Luka Modric'in liderlik yaptığı Hırvatistan özellikle merkezden çok tehlikeli ataklar geliştiriyor. Perisic-Kramaric ikilisinin de kanatları çok etkili kullandıklarını ifade etmek lazım.
Perisic, Galler maçının en iyi isimlerinden biriydi. Son bölümlerde bir topu üst direkten geri geldi. Kramaric de attığı güzel golle çok ciddi bir tehdit olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi...
Zlatko Dalic rakibe göre sistem belireyen bir teknik adam. Ana oyun planı 4-3-3 ama 4-1-4-1, 4-2-3-1 ve 3-5-2'yi de zaman zaman kullanıyor.
Bize karşı çok büyük ihtimalle 4-3-3 formasyonuyla dizilecekler. Savunmalarında "Hırvat Van Dijk" diyebileceğimiz Gvardiol gibi bir oyuncu var. Defansın diğer oyuncuları da deneyimli ve kaliteli.
Orta sahaya geçtiğimizde seviye çok yükseliyor. Real Madrid'li Luka Modric, Chelsea'li Mateo Kovacic ve Inter'li Marcelo Brozovic merkezde dinamik ve üretken bir hat oluşturuyor.
Hücum üçlüsü ise genelde Kramaric, Perisic ve Livaja'dan oluşuyor. Galler maçında sakatlık geçiren Livaja'nın durumuna göre bugün Benfica'lı Petar Musa da ilk 11'de görev yapabilir.
Futbolda maçları kazandıran yıldızlar-sistemler-dizilişler vs değildir. Kazanma arzunuz, enerjiniz, gücünüz ve yeteneğiniz belirler sonuçları.
İşte bu yüzden rakibin yıldız oyuncuları veya yakın geçmişte elde ettiği başarılar gözümüzü korkutmamalı. Stefan Kuntz basın toplantısında, "Favori değiliz" derken, Hırvatistan'ın maçın favorisi olduğunu üstü kapalı ifade etti. Alman teknik adam, Ermenistan'a karşı oynadığımız keyifsiz futbolu düşündüğümüzde haksız da değildi...
Ancak ayağımıza kadar gelen fırsatın farkında olmamız lazım.
"İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş" denir ya, bu maç tam da öyle işte.
Bana göre Hırvatistan'la erken final oynayacağız.
Kazandığımızı düşünsenize...
Biz 6 puan yapıyoruz, Hırvatlar 1 puanda kalıyor. Hem puan hem de psikolojik olarak grubun liderliğini ele geçirmiş oluruz. Sıradaki maçımız 16 Haziran'da Letonya ile deplasmanda... Toplam kadro değeri 11 milyon euro olan Letonya'yı da geçersek EURO 2024'e "erken rezervasyon" yaptırırız.
Evet, her şeyin başı Hırvatistan maçı ve kazanırsak harika olacak.
Bu psikolojiyle oynamalıyız. Özellikle takım savunması konusunda Ermenistan maçından çok daha iyi olmalıyız. Orta saha ile savunma arasındaki boşluklar bu kez canımızı yakabilir. Çünkü o boşlukları çok iyi kullanıyorlar. Arda Güler'in bu maçta süre alması da oyun kalitemizin yükselmesine ciddi katkı yapacaktır...