Senegalli yıldızın, Erciyes maçındaki gözyaşlarında bir sır saklı. Sarı-lacivertli takım son 7 karşılaşmada tam 52 pozisyona girdi ancak 2’si penaltıdan sadece 10 gol attı. 5,2 pozisyona karşılık 1 gol üretebilen lig lideri verimlilikte 18 takım arasında 15. sırada yer aldı
Fenerbahçe’ye 2011-2012 sezonunun devre arasında, “Fransa Şampiyonu Lille’in Gol Kralı” apoletiyle transfer olmuştu Moussa Sow... Lig sonuna kadar 7 gol atmıştı. Geçen sezon 3 kulvarda tam 53 maçta forma giydi ve 19 gol kaydetti. Bu sezon ise 25 resmi maçta sahaya çıktı, ligde 9, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde 1 kez rakip fileleri havalandırdı.
Sezon başında Ersun Yanal’la yaşadığı, “bireysel performans” gerilimini çabuk atlatan Sow daha sonra takımın değişilmezi oldu. Ligdeki son golünü 29 Aralık’ta Kayserispor’a atan Senegalli yıldız, Erciyes önünde ise üst üste kaçırdığı goller ve döktüğü gözyaşlarıyla maça damgasını vurdu.
Fenerbahçe’nin ligin ikinci yarısındaki istatistikleri, Moussa Sow’un tribünleri duygulandıran gözyaşlarını ve ligin ikinci yarısında yaşanan gol kaçırma krizinin boyutlarını daha iyi anlamamızı sağladı...
Trabzonspor maçı yarıda kalan sarı-lacivertli takım son 7 karşılaşmada 52 kez gol pozisyonuna girdi. Fenerbahçe bir maç eksiğine rağmen pozisyon sayısında ilk sırada yer alıyor ama 7 maçta sadece 10 gol atabildi. Maç başına 5,2 pozisyona karşılık 1 gol üreten lig lideri, başka bir deyişle son 7 karşılaşmada tam 42 pozisyonu gole çeviremedi.
80’den sonra 3 gol
Hakem hatalarını bir kenara koyarsak ligin ikinci yarısındaki bu abartılı hovardalık sarı-lacivertli takıma 3 deplasman maçında 8 puan kaybettirdi. Eskişehir’e 2-1 mağlup olurken 8 pozisyona girip, 1 gol atmışlardı. 2-0 kaybedilen Sivasspor deplasmanında 5 pozisyona karşın sıfır çektiler. Elazığ’da 32 dakika 10 kişi oynamalarına rağmen 7 pozisyona girdiler ama 1 golle yetinerek, 2 puan daha kaybettiler.
Fenerbahçe, ligin ikinci yarısındaki 4 galibiyetin 3’ünü 2-1’lik skorlarla elde etti. 2-0 kazanılan G.Birliği maçında ise 2 gol de penaltıdan geldi. Torku Konya maçında galibiyet golünü 80. dakikada Egemen Korkmaz attı. Kasımpaşa galibiyetinin mimarı da 81. dakikada sahneye çıkan Bekir İrtegün’dü. İki maçı stoperlerinin sürpriz golleriyle kazanan sarı-lacivertli takım, Elazığ’da ise Mehmet Topal’ın 83. dakikada attığı golle beraberliği kurtarıyordu. Yani forvetler kaçırdıkça kaçırdı, imdada stoperler (Egemen, Bekir) ve orta sahalar (Emre, Topal) yetişti.
Süper Lig’in ikinci yarısında 5,2 pozisyona karşılık 1 gol atabilen Fenerbahçe, verimlilik sıralamasında 15. basamakta kaldı. Bu alanda sadece Bursaspor (5,5), Antalyaspor (5,5) ve Kayserispor’u (8,4) geçebilen sarı-lacivertliler tam 14 takımın gerisinde...
Elazığ İkİncİ
İkinci yarıdaki 8 maçta 47 pozisyon üreten Galatasaray attığı 19 golle ilk sırada yer aldı. Sarı-kırmızılı takımın verimlilik ortalaması 2,4 olarak gerçekleşti.
Listenin ikinci ve üçüncü basamaklarında Elazığspor ile Çaykur Rizespor bulunuyor. 35 pozisyona girip 13 gol atan Elazığ 2,6 ortalama yakaladı. Çaykur Rizespor ise 33 pozisyonun 12’sini gole çevirirken maç başına 2,7 ortalama tutturdu.
FENERBAHÇE’NİN? POZİSYON?KARNESİ
HAFTA RAKİP SKOR POZ.(G/V)
18 T.Konya 2-1 6/3
19 Eskişehir (D) 2-1 8/4
20 Sivas (D) 2-0 5/3
21 Kasımpaşa 2-1 8/3
22 Elazığ (D) 1-1 7/6
23 G.Birliği 2-0 9/1
25 K.Erciyes 2-1 9/4
TOPLAM: 52/24
PLAY-OUT NEDEN OLMASIN?
Bundesliga’dan düşecek 3. takım, 2008-2009 sezonundan bu yana “play-out” sonunda
belirleniyor. Süper Lig’in kalitesini korumak ve daha fazla hak edenin en büyük arenada yer almasını sağlamak için önümüzdeki yıldan itibaren ülkemizde statüler değişebilir
Bundesliga’nın Avrupa futbolundaki ağırlığı ve değeri, Bayern Münih ile Borussia Dortmund’un son yıllarda Şampiyonlar Ligi’nde elde ettikleri başarılarla hızla
yükseliyor. Almanya’nın en büyük liginde statlar hep dolu, statlar, zeminler harika. Takımların, teknik adamların ve hakemlerin kalitesi de gayet iyi.
Bir türlü toparlanamayan Serie A’nın rolünü hızla kaptıklarını söyleyebiliriz. Hatta İtalya’dan her bakımdan iyiler. Bu durum ülke ekonomilerinin futbola yansımasının doğal bir sonucu aslında.
Bundesliga’da 2008-09 sezonundan bu yana uygulanan play-out sisteminin, Süper Lig için de çok uygun ve gerçekçi olduğuna inanıyorum. Almanların 6 yıl önce bu sisteme geçmesinin sebebi, Bundesliga’nın kalitesini korumaktı ve bunda başarılı olduklarını görüyoruz.
Mönchengladbach örneği play-out sisteminin ligi nasıl koruduğunu kanıtlamaya yetiyor. 2010-11 sezonunu 36 puanla
16. sırada bitiren M’Gladbach son haftalardaki çabasına rağmen düşme hattından çıkamamıştı. Bundesliga’da kalmak için Bundesliga 2’yi 3. sırada bitiren Bochum’la baraj maçları oynadılar, 1-0 ve 1-1’lik skorlarla da en iyilerin liginde tutunmayı başardılar.
İşte o M’Gladbach 2011-12 sezonunu 4. sırada bitirdi ve Şampiyonlar Ligi’nde play-off oynadı. 2012-13 sezonunu 8. sırada kapattılar, bu yıl da 25. hafta sonunda
7. sıradalar ve Şampiyonlar Ligi umutlarını son Borussia Dortmund galibiyetiyle ciddi şekilde artırdılar.
Adil ve korumacı
Süper Lig’de bugün 16. sırada 26 puanlı Çaykur Rizespor yer alıyor. 5. sıradaki Eskişehirspor’la aralarındaki puan farkı ise sadece 10... Rizespor’un stat ve tesis imkanlarını, taraftar gücünü düşündüğümüzde sezon sonunda örneğin 39-40 puanla küme düşmesi adil görünmüyor. Aynı şeyler Antalyaspor, Erciyesspor, Elazığspor ve Torku Konyaspor için de geçerli.
Süper Lig’in 16.’sı ile PTT 1. Lig’in 3.’sünü, Almanya’daki gibi çift maçlı play-out oynatmak
makul ve adil bir formül olacaktır. Süper Lig’de 39-40 puan toplayan bir takımın, alt ligde 53-55 puan kazanan bir takımla play-out
oynamayı hak ettiğini düşünüyorum. Statüler değişirse gelecek
yıldan itibaren play-out heyecanı yaşanır ve daha fazla hak eden en iyilerin liginde yarışır.
G.SARAY 2.4’LE ZİRVEDE
TAKIMLAR POZ./GOL ORT.
1-Galatasaray 47/19 (2,4)
2-Elazığspor 35/13 (2,6)
3-Çaykur Rize 33/12 (2,7)
4-Sivasspor 31/11 (2,8)
5-Torku Konya 32/11 (2,9)
6-Trabzonspor 33/11 (3,0)
7-Gaziantep 24/8 (3,0)
8-K.Erciyes 44/14 (3,1)
9-Kasımpaşa 29/9 (3,2)
10-G.Birliği 37/11 (3,3)
11-Akhisar 43/12 (3,5)
12-Beşiktaş 37/10 (3,7)
13-Karabükspor 33/8 (4,1)
14-Eskişehir 27/6 (4,5)
15-Fenerbahçe 52/10 (5,2)
16-Bursaspor 44/8 (5,5)
17-Antalyaspor 39/7 (5,5)
18-Kayserispor 42/5 (8,4)
NOT: F.Bahçe ve Trabzon tabloda
7’şer maç üzerinden değerlendirildi.
HAFTANIN İLK 11'İ:
HAFTANIN?PORTRESİ - ROGERIO?BOBO
Süper Lig’den düştü gözüyle bakılan Kayserispor’u, Bursaspor karşısında galibiyete taşıyan isimdi. Hırsıyla, mücadelesiyle ve attığı gollerle takım arkadaşlarına öncülük etti. Sarı-kırmızılı ekibin gelecek haftalara umutla bakmasını sağlayarak kürsüyü ele geçirdi.
HAFTANIN?HOCASI - ERTUĞRUL?SEÇME - KAYSERİSPOR
Üç günlük tatil için (!) ülkesi Portekiz’e giden Domingos Paciencia’nın yerine Bursaspor karşısında takımın başında sahaya çıktı. İsabetli oyuncu tercihleri ve cesaretli futbol anlayışıyla dipteki Kayserispor’u aylar sonra galibiyete taşırken haklı alkışları da topladı.
HAFTANIN?TAKIMI - TRABZONSPOR
Bordo-mavili takım olaylı Fenerbahçe maçının ardından kritik Sivas deplasmanında altın değerinde bir galibiyete imzasını attı. Rakibinin moralsiz ve eksik olmasını fırsata çeviren Karadeniz ekibi, 3 puanı 4 güzel golle alırken tam 19 hafta sonra ligde 4. sıraya tırmandı.
HAFTANIN?HAKEMİ - TOLGA?ÖZKALFA - KAYSERİ-BURSA
Sezonun ikinci yarısına iyi başlayan tecrübeli hakem formunu koruyor. Civelli’nin eline çarpan top için penaltı vermemekte çok haklıydı. Bobo’nun ikinci golünden önce Taiwo’nun balıklama atlayışına aldanmadı. Şamil ve Yener’e çıkardığı kırmızılar da yerindeydi.