Fenerbahçe bu sezon toplamda 4. mağlubiyetini Trabzonspor deplasmanında aldı. Dinamo Kiev, Konyaspor ve Giresunspor maçlarındaki gibi Trabzon'da da çok erken 10 kişi kalan Jorge Jesus'un ekibi yenilgiden kurtulamadı. Sarı-lacivertli takım yine çok erken eksildiği Sivasspor maçını adeta acı çekerek kazanmıştı...
Bir başka ifadeyle bu sezon 27 resmi maçın 5'i 10 kişiyle, 22'si 11 kişiyle bitirildi. 11 kişiyle bitirilen 22 maçın hiçbiri kaybedilmedi. Bu maçlarda 16 galibiyet, 6 beraberlik elde edildi.
Tablo gayet açık... Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa her şeyden önce saçma sapan kartlarla eksik kalmamayı öğrenmek zorunda. Bu kadar acı tecrübeden sonra Crespo gibi bir oyuncunun, Trabzonspor gibi bir deplasmanda 57. dakikada ikinci sarıdan kırmızı kart görmesi kabul edilemez bir durumdur. Jesus'un kısa vadede çözüm bulması gereken sorunların başında bu akıl dışı kırmızı kartlar geliyor.
Jesus'un en kısa sürede çözüm üretmesi gereken bir büyük problem daha var Fenerbahçe'de... Dikkatinizi çekmiştir mutlaka sarı-lacivertli takım haftalardır çok ciddi bir üretkenlik sorunu yaşıyor. Son Trabzonspor maçının direkten dönen tek şutla kapatılmış olması bu problemi bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu üretkenlik sorununun temelinde 3-5-2'ye daha çok benzeyen 3-4-3 dizilişinin yattığını düşünüyorum. Süper Lig'de 14 maç oynayan Fenerbahçe, 22 karşılaşmaya daha çıkacak. Kalan 22 maçta 2 puan ortalaması yakalarsa (29+44) 73 puana ulaşacak. Bu puan şampiyonluk için yeterli olur mu, şüpheli. Dolayısıyla çok daha gerçekçi olmak lazım.
Bu saatten sonra iyi futbolun, bol gol atmanın hiçbir önemi kalmadı. Hele hele Fenerbahçe gibi 8 yıldır şampiyonluğa hasret bir takım için bunlar ancak devede kulak, denizde kum vs. olabilir...
Fenerbahçe'nin önündeki 22 lig maçında güven veren bir futbol anlayışıyla oynamaya, goller atmaya, kazanmaya ihtiyacı var. Hiç hesapta olmayan Giresunspor ve ardından gelen Trabzonspor yenilgileri kafaların karışmasına neden oldu. Bu anlamda Hatayspor maçı ya yeni bir başlangıç olacak ya da kaos derinleşecek...
Bu noktada Jorge Jesus'un iki temel sebeple 4-2-3-1 dizilişine geçiş yapması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi bu diziliş; 3-4-3, 3-5-2 veya 3-4-1-2'ye oranla çok daha güvenli bir formasyon. Dörtlü savunmanın önünde iki merkez orta sahayla oynamak, kenarlarda iki klasik açık kullanmak ve bence en önemlisi bir 10 numara ile sahada yer almak birçok sorunu kökünden çözebilir.
Bana göre kaleci Altay'ın önünde Osayi-Serdar-Attila-Alioski dörtlüsü düzenli oynamalı. Arao, Crespo, İsmail, Zajc veya Mert Hakan'dan ikisi form durumlarına göre merkezde yer almalı. Kanatlarda Ferdi ve Rossi'nin düzenli oynaması gerektiğini düşünüyorum. Bu oyuncuların performanslarına göre de İrfan Can ve Valencia da yine kanatlarda kullanılmalı.
4-2-3-1 dizilişinde belki de en önemli pozisyon 10 numaradır. Lincoln Henrique ve sakatlıktan döndükten sonra Arda Güler'in dönüşümlü olarak burada görevlendirilmesi lazım. Lincoln ve Arda'nın takımdaki en yetenekli oyuncular oldukları konusunda sanırım herkes hemfikirdir. Üretkenlik problemini çözmek için formül arayan Jorge Jesus'un Lincoln'ü gerçek pozisyonunda oynatmasının takıma ciddi katkı yapacağına inanıyorum...
Peki Fenerbahçe'yi kalan 22 lig maçında şampiyonluğa taşıyacak golcü kim olacak?
Lafı hiç dolandırmadan ifade edeyim, mevcut kadroda ben böyle bir isim göremiyorum.
Batshuayi, Valencia, Joshua King ve Serdar Dursun tek tek değerli oyuncular ama komple bir santrfor değiller.
Fenerbahçe'nin, ismi çok gündemde olan Aboubakar veya Aboubakar kalitesinde yeni bir golcüye çok net ihtiyacı var.
Fenerbahçe belki mevcut sistemiyle de şampiyonluğa ulaşabilir fakat A kalite bir golcü bulup getiremezse işi yine çok zor olur.
Benim bu noktada yönetime bir önerim olacak...
Yurt dışından teklifler alan sözleşmesi sezon sonu bitecek 33 yaşındaki Valencia ile ara transferde yolları ayırıp, Aboubakar'ı bir şekilde buraya getirin. Sonra da kalp çarpıntılarıyla değil, arkanıza yaslanıp maçlarınızı rahat rahat izleyin...