Eski model, tipik bir İngiliz kulübü Burnley; fizik gücü yüksek, etkili kanat atakları yapan ve direkt oyunu seven mekanik bir ekip...
Geçen sezon 38 Premier Lig maçında 39 gol yediler. Savunmada sınıfı geçerken, hücumda sadece 36 golde kaldılar, 7. sırada bitirdikleri ligi eksi 3 averajla kapattılar. Aberdeen’e karşı çok zorlandıkları Avrupa Ligi 2. ön eleme maçlarında savunmaları bir hayli aksadı. Bunun üzerine 17 milyon euro ödeyip, stoper Ben Gibson’ı transfer ettiler. İkinci önemli transferleri bonservisine 12 milyon euro verdikleri golcü Matej Vydra oldu. Vydra’nın yanı sıra en önemli gol kozları Chris Wood dün kadroda yoktu. Gibson da yedek soyundu. Yenilerden sadece kaleci Joe Hart 11’de şans buldu.
Artık Avrupa kupalarına ısınan Başakşehir, tam 50 yıl sonra bir Avrupa sınavına çıkan Burnley’ye karşı ilk yarıda her şeyi çok doğru yaptı. Elia, Bajic, Caiçara ve Da Costa ile gole yaklaştığı pozisyonlarda ofansif kalitesini gözler önüne sererken, savunmada da sağlam durdu. İlk yarıdaki tek eksik takımın birlikte oynamaya çok alıştığı Adebayor’du ama Togolu golcü hazır olmadığı için tribünde oturuyordu...
İrfan Can-Jojic zorunlu değişikliği 58’de geldi. Köln’den transfer edilen Sırp orta saha 3 dakika sonra yüzde 100’lük fırsatı kaçırırken, Başakşehir biraz daha tempoyu yükseltti. Rakip Premier Lig’in 7.’si değil, Moldova temsilcisiydi sanki! Abartmıyorum, Başakşehir’in oyundaki hakimiyeti bu kadar barizdi ama fazlasıyla hak edilen gol bir türlü gelmedi. Neticede Adebayor’un yokluğunda kaçan balık büyük oldu, avantaj Burnley’ye geçti. Rövanşta özellikle Chris Wood’a çok dikkat etmek gerekecek...