Amrabat'ın Trabzonspor deplasmanında 90+12'de attığı galibiyet golü Fenerbahçe için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Jose Mourinho 2-1 geriye düşmeleri ardından yaptığı cesur hamlelerle Trabzonspor maçına damgasını vurmuştu. Portekizli hoca, Sivasspor'u 4-0 ve Kayserispor'u 6-2 yendikleri maçlarda ise oyun anlayışını önemli ölçüde değiştirdi.
Fenerbahçe'nin ligdeki performansını Sivasspor maçından önce ve Sivasspor maçından sonra diye ikiye ayırabiliriz. Sivasspor maçına kadar oynanan futbol, doğal olarak kimseyi tatmin etmiyordu. İsmail Kartal dönemindeki agresif hücum oyunu, atak sürekliliği, rakipleri hataya zorlayan ön alan baskısı, akıcı pas trafiği, bunaltıcı pres... Sivas maçından önce bunların hiçbiri tam olarak yoktu. Oyun; eksik, kısır ve sinir bozucuydu...
Jose Mourinho adeta uçurumun kenarından döndükleri Trabzonspor maçından sonra doğru teşhis ve tedaviyle Fenerbahçe'nin oyun kimliğini değiştirdi. Eleştirileri dikkate aldı ve Fenerbahçe için başka bir hayatın mümkün olduğunu anladı...
Mourinho'nun Sivas ve Kayseri maçlarında takıma yaptığı dokunuşları ve Fenerbahçe'de en fazla öne çıkan detayları şöyle sıralayabiliriz...
1- Takımdaki en hayati değişiklik ön alan presinin geri dönmesi oldu. Fenerbahçe kendi yarı sahasına çekilerek geçiş oyunu oynamayı bıraktı. Rakip sahaya yerleşerek oyuna hükmetmeye başladı. Rakip sahada baskıyla kazanılan toplar çok kısa sürede gol pozisyonlarına dönüştü. Baskı altında oynama becerisine/kalitesine sahip olmayan rakipler bunaldı ve Fenerbahçe'nin kaliteli ayakları skor üretmekte fazla zorlanmadı.
2- Kostic ve Osayi'nin devreye girmesiyle birlikte hücum aksiyonları çeşitlilik kazandı. Trabzon'da Amrabat'a asist yapan oyuncu Kostic'ti. Sırp futbolcu ayrıca Kayseri'de bir gol attı, bir de penaltı aldı. Osayi ligdeki son 4 maçta ilk 11'de forma giydi. Gol veya asist katkısı yapamasa da hücuma çıktığında sürekli tehdit oluşturdu ve özellikle savunmada çabukluğuyla önemli katkılar yaptı.
3- Mert Hakan, Samet Akaydın, Levent Mercan ve Oğuz Aydın'ın şans bulmaya başlaması Fenerbahçe'ye büyük güç kattı. Mert Hakan, Sivas ve Kayseri maçlarında son derece etkiliydi. Samet de aynı şekilde sınıfı geçti. Oğuz Aydın ise Kayseri'de resmen patlama yaptı. Ne kadar kaliteli ve etkili bir hücum kozu olduğunu kanıtladı. Maximin'in yerine oynamaya devam ederse çok daha fazlasını yapacağına inanıyorum.
4- En Nesyri'nin ilk 11'e girmesi takımın hızını ve enerjisini ciddi biçimde artırdı. Faslı oyuncu ligdeki son 4 maçta 11'de yer alırken 2 gol, 2 asiste imza attı. Yaşlı kurt Dzeko'nun kariyerine ve kalitesine saygım büyük ama Fenerbahçe'nin son dönemdeki değişiminde Nesyri'nin önemli etkisi bulunuyor. Ara transferde Al Nassr'a gitmezse ilk 11'de oynamaya devam etmeli.
5- Dusan Tadic son dönemde zaman tünelinden geçerek Ajax'taki prime yıllarına geçiş yaptı adeta. Müthiş oynuyor, inanılmaz mücadele ediyor. Daha fazla savaşan ve çok daha fazla sorumluluk alan bir Tadic var sahada. Onun bu savaşçı ruh hali takıma da son derece olumlu yansıyor. Tadic bence farklı bir boyuta geçti. Bu sezon özellikle Dzeko'nun kulübede olduğu maçlarda takımın saha içi liderliğini üstleniyor. Tadic kesinlikle çok özel ve "winner" bir futbolcu. Keşke 29-30 yaşlarında gelebilseydi...
Özetlersek; Jose Mourinho geç bulduğu doğrulardan kolay vazgeçmezse Fenerbahçe yükselişini devam ettirir. Malumunuz, sarı-lacivertli takım bu futbolu oynamaya İsmail Kartal döneminden zaten çok alışkın ve bu oyundan çok keyif alıyor.
Fenerbahçe'nin tarihi kimliğine uygun doğru futbol budur. Mourinho'nun bu saatten sonra yapması gereken bu oyundan asla vazgeçmemek ve cesaretle daha da geliştirmektir...