Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fenerbahçe, Başkan Aziz Yıldırım'ı şampiyonluk sevincine ortak edebilmek, Beşiktaş ise bu sezon şampiyonluk kadar değerli olan ikincilik yolunda Galatasaray'la puan farkını 4'e yükseltmek için Atatürk Olimpiyat Stadı'na çıktı.

Ezeli rakiplerin ligin ilk yarısında Şükrü Saracoğlu'nda oynadıkları derbi 3-3'lük müthiş bir düelloya sahne olmuştu. Doğal olarak rövanştaki beklentiler de yüksekti fakat maç tahminlerin aksine durgun başladı. İlk net pozisyonu Beşiktaş, Almeida ile yakalarken, karşı karşıya pozisyonların acemisi olan Portekizli net fırsatı harcadı.

Haberin Devamı

Derbi düşük tempoda sürerken Emre Belözoğlu, Galatasaray derbisinde Melo'nun tahrikleri neticesinde gördüğü kırmızı karttan hiçbir ders almadığını gösterdi. Anlamsız ve bir o kadar çirkin itirazlarla hem oyunu hem tribünleri gerdi, sonunda sarı kartı gördü ve kendine geldi!

Hakem Halis Özkahya, Mehmet Topal'ı kolundan çektiği pozisyon için sarı kartlı Jones'u ikinci sarıdan kırmızıyla atsa Beşiktaş henüz 19. dakikada 10 kişi kalacaktı. Özkahya hemen ardından Bruno Alves'in karambolde Almeida'ya yaptığı penaltılık müdahaleyi de tıpkı kırmızı kart gibi görmezden geldi, hataları eşitledi!

Fenerbahçe, Kuyt'ın nefis pası ve Sow'un akıl dolu vuruşuyla üstünlüğü yakaladı. Sarı-lacivertli takımın golden hemen sonra kontratak düzenine dönmesi ise Beşiktaş'ın kontrolü ele geçirmesine neden oldu. Oyun Fenerbahçe ceza sahası çevresinde oynanmaya başladı ve siyah-beyazlı takım ısrarla aradığı gole Motta ile kavuştu.

Ersun Yanal ikinci yarıya beklendiği gibi Emre-Alper değişikliğiyle başladı. Slaven Bilic'in de, Atiba'yı orta sahaya kaydırmak için sarı kartlı Jones ile Necip'i değiştirmesini beklerdik ama Hırvat hoca bu yönde bir tercih kullanmadı.

Bomboş pozisyondaki Mehmet Topal'ın 1,5 metreden kaçırdığı gol, Beşiktaş savunmasındaki arızayı gözler önüne serdi. Alves, Emenike, Sow ve Kuyt'a odaklanan siyah-beyazlıların, Topal'ı unutmaları ağır bir faturaya döneşebilirdi ama milli oyuncu adeta zoru başardı, üstünlük sayısını kaçırdı.

Haberin Devamı

Beşiktaş adına beraberlik golünü kaydeden Motta'nın henüz 58. dakikada ikinci sarıdan kırmızıyla atılması tam bir acemilik gösterisiydi. Arkasında kaldığı Emenike kaleye oldukça uzaktı ve bir takım arkadaşı örneğin Dany kademeye girebilirdi fakat Brezilyalı göz göre göre atılmayı tercih etti.

Bilic defansın solunda ortaya çıkan sorunu Gökhan-İsmail değişikliğiyle çözdü. Ardından da bir hücum hamlesi yaparak Olcay ile Mustafa'yı değiştirdi. Siyah-beyazlı takım, Motta atıldıktan sonra kontrolü Fenerbahçe'ye kaptırsa da gayet iyi mücadele etti, kontrataklarla önemli pozisyonlar da üretti.

Beşiktaş 10 kişi olmasına rağmen Ersun Yanal'ın oyuna ofansif bir müdahalede bulunmamasını ise hiç anlamadık. Oysa gününde olmayan Meireles'i, Salih ile değiştirerek baskıyı artırabilirdi fakat rekor şampiyonluk anlamına gelen ikinci golü nedense şansa bıraktı.

Ersun Yanal'ın bu tedirginliği, Beşiktaş'ın son bölümlerdeki direnişine güç katan bir faktör olarak kendini gösterdi. Siyah-beyazlı takım iki kez gole çok yaklaşsa da şans yanlarında değildi. Emenike'nin uzatmada yakaladığı net fırsatta ise Tolga geçit vermedi.

Haberin Devamı

Neticede futbol adına çok şey beklenen derbi adil sonuç gibi görünen beraberlikle bitti. Ne Fenerbahçe ne Aziz Yıldırım ne Beşiktaş sevinebildi. Tek sevinen Galatasaray oldu. Beşiktaş kazansa sarı-kırmızılı takım için lig erken bitebilirdi.

Bruno Alves ile Hugo Almeida arasındaki büyük gerilime gelince... Uzun yıllardır Portekiz Milli Takımı'nda birlikte ter döken iki tecrübeli oyuncu derbide resmen birbirlerini yediler. Böyle bir dalaşmaya, didişmeye hiç ama hiç gerek yoktu. Özellikle Alves'in milli takım kampında Almeida'nın yüzüne nasıl bakacağını merak ediyorum...