‘KARAKTER’ ARTIK BAŞROLDE OLACAK

Gençlerbirliği kalecisi Ramazan kendi kalesine gol atmasa 9 maçın hepsi 1-0 bitecekti. İşte bu kadar tahmin edilemez ve karmaşık olan sezonun finaline dayandık. Drogba, Kuyt ve Gekas örneklerindeki gibi futbolcu karakterleri en zorlu virajda takımların kaderlerini belirleyecek

Görülmemiş bir lig yaşıyoruz. Şampiyonluk yarışıyla, kümede kalma mücadelesiyle yıllar sonra bile akıllarda kalacak çapta; ilginç, karmaşık ve sürprizlerle dolu bir sezon bu. 9 maçtan 8’i 1-0 biterken sadece Sivasspor-Gençlerbirliği (1-1) karşılaşmasında 2 gol atıldı. Sivas’ta, başkent ekibinin başarılı kalecisi Ramazan topu kendi ağlarına göndermese (bir kalecinin kendi kalesine gol atması da bir sezonda bir kere ya olur ya olmaz) 9 maçın 9’u da 1-0 bitecekti. Tam anlamıyla, “1-0 olsun bizim olsun” haftasıydı...
Lider Galatasaray, takipçisi Fenerbahçe ve 3. sıradaki Beşiktaş bu hafta 1 atıp 3 aldı. Trabzonspor sahasında Orduspor’u yine tek golle yenerek tehlikeli bölgeden uzaklaştı.
Ateş hattında ise bol sürprizli bir hafta geride kaldı. Geçen hafta Trabzonspor’u yenen Akhisar, Kasımpaşa’yı deplasmanda avlayarak kararlılığını bir kez daha ortaya koyarken, Sanica Boru Elazığ evinde Büyükşehir’e şans tanımadı, altın değerinde bir galibiyete imza attı. Gaziantepspor ise 2 topunun direklerden döndüğü maçta evinde Kayserispor’a yenilerek büyük bir fırsatı harcadı, ateş hattından kaçamadı.
Ligde son 5 haftaya girdik. Fenerbahçe’nin 4 puan önündeki Galatasaray’a şampiyonluk için 4 galibiyet yetiyor. Yani 33. haftaya kadar 3’te 3 yaparlarsa Şükrü Saracoğlu Stadı’nda kaybetmek bile son haftaya sarı-kırmızılı takımın lider girmesini engellemeyecek. Fenerbahçe çaresiz liderin takılmasını bekliyor, Beşiktaş’ın gözü ise iki ezeli rakibinin muhtemel kayıplarında olacak.
Hem zirvede hem de düşme hattında takımların kendi kaderlerini çizecekleri en zorlu virajın içindeyiz artık. Geçmiş yılları şöyle bir hafızamızda canlandırdığımız zaman son haftalarda maçları kazandıran temel faktörün, takım ve futbolcu karakteri olduğunu görüyoruz. Didier Drogba, Dirk Kuyt ve Theofanis Gekas’ın özellikle son haftalarda ortaya koydukları “lider futbolcu karakteri” en güzel örnekleri oluşturuyor.
35 yaşındaki dünya yıldızı Drogba her maçı Şampiyonlar Ligi finali havasında oynuyor. Real Madrid, Mersin ve Karabükspor maçlarındaki olağanüstü mücadelesi, takım arkadaşlarını ateşleyen gayretleri onun niçin kariyerine devam ederken efsaneleştiğini gözler önüne seriyor. Hiç şüphesiz bugün hala dünyanın en iyi 5 forveti arasında yer alan Drogba’yı meslektaşlarından ayıran en önemli özelliği ise yetenekleriyle süslediği lider karakteridir. İşte bu karakteriyle Chelsea tribünlerinde öyle bir etki bıraktı ki, “Legend Drogba” (Efsane Drogba) pankartı belki de çok uzun yıllar Stamford Bridge’den kaldırılmayacak.

Kuyt armağan gibi
Henüz ilk yılında Fenerbahçe taraftarının sevgi ve saygısını kazanan Dirk Kuyt da tıpkı Drogba gibi lider karakterli bir yıldız.
49 maçta 15 gol atan Hollandalı, 44 karşılaşmaya 11’de çıktı. Sağ kanatta, sol kanatta, forvette, sağ bekte, sol bekte, orta alanda her yerde onu görmek mümkün. Hem kendi görevlerini eksiksiz yapıyor hem de herkesin yardımına koşuyor. Hollanda futbolunun dünyaya bir armağanı gibi, kusursuz bir futbol karakteri sergiliyor.
Futbol emekçisi Theofanis Gekas’a gelince; Kariyerinin hiçbir döneminde Drogba ve Kuyt kadar şöhretli olmadı, kazandığı para onların yanına bile yaklaşamadı.
Bochum, B.Leverkusen, Portsmouth, Hertha Berlin, E.Frankfurt, Samsunspor ve Levante formaları giyen Yunan golcü, İspanya dışında gittiği her ülkede kalıcı izler bıraktı.
2008 ve 2009 yıllarında oynanan 2010 Dünya Kupası eleme grubu maçlarında milli takımı adına tam 10 gole imzasını atarken, Yunanistan’ı, Güney Afrika’daki finallere taşıyan en önemli adamlardan biriydi. İşte o Gekas bugün de Akhisar Belediyespor’un direniş bayrağını elinde tutuyor. Attığı ustalık eseri gollerle, hırsıyla ve en önemlisi karakteriyle savaşıyor.
Süper Lig’in son 5 haftasında herkes ektiğini biçecek. Drogba, Kuyt ve Gekas engellerle dolu yollarda güçlü bir projektör gibi etraflarına ışık saçıyorlar. Tünelin sonundaki ışığı görmek isteyenler bu üçlünün peşinden hiç ayrılmasın...

29. HAFTANIN PANORAMASI

TAKIM

AKHİSAR?BELEDİYE

UEFA Avrupa Ligi’ne katılma mücadelesi yapan güçlü Kasımpaşa’yı deplasmanda devirmek
hiç kolay değildi ama inanç ve azimle
başardılar. İlk dakikadan son düdüğe kadar oyun disiplinine sadık kaldılar, galibiyetin ne anlama geldiğini akıllarından hiç çıkarmadılar. Son derece kritik virajı üç puanla dönüp ne kadar iddialı olduklarını kanıtladılar.

PORTRE

VANJA?IVESA

S.B.ELAZIĞSPOR

Sanica Boru Elazığspor’un 2.05 boyundaki dev kalecisi, İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında müthiş bir hırsla oynadı. Birbirinden kritik kurtarışlara imza atan Hırvat file bekçisi belki de ligde kalmalarını sağlayacak altın değerindeki galibiyete en az golün sahibi Volkan Yılmaz kadar katkı yaparken büyük alkış topladı.

HOCA

HAMZA HAMZAOĞLU

AKHİSAR BLD.

Akhisar?Belediyespor’un genç teknik patronu geçen hafta yer aldığı kürsüyü yine terk etmedi. Kasımpaşa maçına mental açıdan takımını en iyi şekilde hazırlayan Hamza Hamzaoğlu ikinci yarıda yaptığı ofansif hamlelerle de dikkat çekti.
Son 4 maçta 3. galibiyetini alan Ege ekibini en zor dönemde ayakta tutarak kalitesini gösterdi.

HAKEM

M.KAMİL?ABİTOĞLU

KARABÜKSPOR-GALATASARAY

Bu hafta Bursasporlu Pinto ve Akhisarlı Gekas’ın gollerindeki hassas ofsaytların kaçırılması özellikle yardımcı hakemlerin hanesine eksi olarak yazıldı. Yalnızca kurallara odaklanan Mustafa Kamil Abitoğlu ise Karabük’te olumlu puan topladı. Karabük’ten Birol, Deumi, Seric ile Galatasaraylı Semih ve Riera’ya çıkardığı kartlarda haklıydı.