Beşiktaş'a karşı 1 beraberlik, 1 galibiyet; Galatasaray'a karşı 1 beraberlik, 1 çok şanssız yenilgi ve Trabzonspor'a karşı 1 galibiyet alan Eskişehirspor, Fenerbahçe ile de İstanbul'da berabere kalmıştı. 4 büyüklere karşı sözkonusu 6 maçta 2 galibiyet, 3 beraberlik alırken sadece 1 kez kaybeden Eskişehir'in bu alkışa değer karnesi ile ligdeki konumu arasındaki çelişkiyi anlamak, açıklamak hiç kolay değil...
Eskişehir'in ligin vitrin maçlarında sergilediği bu sıra dışı performans, Egemen ve Kuyt'ın kulübede oturmasıyla birlikte Fenerbahçe için en ciddi tehlike olarak dikkat çekiyordu kritik müsabaka öncesinde... İsmail Kartal, Bursaspor maçının anahtar oyuncusu Hasan Ali'yi 11'de sahaya sürerek ödüllendirdi. Hasan oyuna girdikten sonra öndeki üçlünün sağına geçen Caner de Eskişehir'de bıraktığı yerden devam etti.
Emenike, Kuyt ve Diego'yu yedek soyunduran Kartal, Bursa maçına göre zengin bir kulübeyle sahaya çıktı. Boffin'in yerine kaleyi yine Ali'ye teslim eden Skibbe ise evlerinde oynadıkları Galatasaray ve Beşiktaş maçlarının aksine Serdar Özkan'ı da 11'de düşünmedi.
Maçın ilk 25 dakikalık bölümünde Fenerbahçe, Caner ve Gökhan'la sağ kanadı kullanmaya çalıştı ancak Alper gerekli desteği veremeyince ciddi bir pozisyon üretilemedi. Eskişehir ise Sezer'in uzak mesafeli şutuna kadar hiçbir ofansif çaba göstermedi. Mori, Alves ve Bekir'in ortasında kayboldu, Sezer ve Lawal da hücum bölgesine hemen hemen hiç top taşıyamadı.
Sağ kanattan sürekli deneyen Fenerbahçe aradığı golü bir sol kanat atağıyla buldu. Hasan Ali'nin ortasında Mustafa'ya çarpan topun ağlara gitmesi oyunun hikayesini değiştirdi.
*****
Eskişehir ikinci devreye tempoyu yükselterek başlarken, beraberlik sayısına da çok yaklaştı. Risk alan kırmızı-siyahlılar ikinci gollük pozisyonu da bir duran topla yakaladı. Sow'un çapraz pozisyonda kaçırdığı fırsat ise Eskişehir'in aldığı riskin doğal sonucuydu ve Fenerbahçe adına oyunu bitirebilirdi...
Causic'le üçüncü kez gole yaklaşan Eskişehir'in baskısı her geçen dakika artınca İsmail Kartal oyuna müdahale etti ve yorulan Caner'i, Kuyt'la değiştirdi. Fenerbahçe'nin 50-80 aralığında oyunun direksiyonunu tamamen Eskişehir'e bırakması ve tempoyu yükseltmek, oyuna ortak olmak için hiçbir çaba harcamaması anlaşılır gibi değildi. Kartal ikinci hamleyi Emre'yi, Selçuk'la değiştirerek yaptı ve niyetinin oyunu 1-0'a bağlamak olduğunu net biçimde gösterdi. 75'ten sonra Fenerbahçe için oyunu tutmak daha da zorlaşmıştı ve Skibbe'nin, Toko ile değiştirdiği Emre Güral müthiş bir gole imza atarak skoru eşitledi, İsmail Kartal'a ağır bir ceza kesti. Uzatmanın ilk dakikasında Serdar Özkan golü atsa Fenerbahçe'nin gecesi tam bir kabusa dönüşecekti...
İsmail Kartal'ın Fenerbahçe için en doğru adam olduğunu söyleyen Joachim Löw hala aynı görüşte mi bilemiyorum ama Kartal, Eskişehir'de çok kötü bir sınav verdi. Maçları bazen futbolcular değil, teknik adamlar kazanırlar. Yaptıkları doğru değişikliklerle, kenardaki enerjileriyle ve cesaretleriyle oyunu söküp, alırlar... Kartal'da bunların hiçbiri yoktu ve avuçlarının arasından uçup giden maçı sizin gibi benim gibi seyretti. Bu kaybın telafisi hiç kolay değil, çünkü ipler yeniden rakiplerin eline geçti...