Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Altıntepsi'den 2000 yılında Galatasaray altyapısına transfer olduğunda henüz 13 yaşındaydı.

2003'te U21 takımına geçti, 2005'te büyük umutlarla A takım kadrosuna dahil edildi.

2005-06 sezonunun ikinci yarısında kiralık olarak Manisaspor'da top koştururken potansiyelini gözler önüne serdi.

Ardından doğal olarak Galatasaray'a döndü ve 5 yıl aralıksız sarı-kırmızılı formayı giydi.

2008 Avrupa Şampiyonası finallerindeki performansıyla gönülleri fethetti.

Adeta milli kahraman gibiydi.

2011'de 13 milyon euro bonservisle Atletico Madrid'e gitti, o artık uluslararası bir yıldızdı.

Haberin Devamı

Atletico'da 4 sezon oynadı, zirveye çıktı. Diego Simeone önderliğinde hem İspanya'yı hem de Avrupa'yı temellerinden salladılar. La Liga ve UEFA Avrupa Ligi şampiyonluklarının yanı sıra, İspanya Kupası ve İspanya Süper Kupa'yı kaldırdı.

2015'te tam 34 milyon euro bonservisle dünya devi Barcelona'ya transfer oldu, bir rekor daha kırdı. La Liga (1), İspanya Kupası (2), İspanya Süper Kupa (1) ve UEFA Süper Kupa (1) zaferlerini yaşadı.

Sonra...

Booom diye patladı!

A Milli Takım uçağında yaşanan malum hadise, onu tırnaklarıyla kazıyarak adım adım çıktığı zirveden yere çaktı.

Barcelona, o olaydan sonra antrenmana bile çıkarmadı, derhal kapıyı gösterdi.

Sonra malum kavga, hastane baskını işi patladı, artık tamamen dipteydi.

Yapacak fazla bir şey yoktu, Başakşehir'e geçti, İspanya rüyası bitmişti...

Ardından açıktan kavgaya tutuştuğu Fatih Terim'in bir anda elini öptü ve Galatasaray'a dönüş yaptı.

Başladığı noktadaydı yeniden. Büyük prestij ve değer kaybetse de son düzlükte her şey yoluna girmiş gibiydi...

Ancak Başkan Burak Elmas'ın Terim'le şok biçimde vedalaşması onun da bütün gelecek planlarını alt üst etti.

Olacak iş değildi...

Sıra dışı bir şey yapmalıydı.

Hem Fatih Terim'e olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serecek hem de hocasını kapıya koyan yönetime gözdağı vermek en iyisiydi...

Tam da öyle yaptı...

Göztepe maçının kadrosuna alınmayınca sosyal medya hesabından Terim'le sarmaş dolaş bir fotoğraf patlattı, ortalığı karıştırdı...

Haberin Devamı

Şimdi kendinizi Domenec Torrent'in yerine koyun lütfen...

Belki de aklınızın ucundan geçmezken bir anda Türkiye'ye geliyorsunuz...

Maçlardan önce statta yapılan anonslarda isminiz okununca sürekli ıslıklanıyor ve son derece zorlu koşullar altında göreve gelmenize rağmen kimseye kendinizi beğendiremiyorsunuz...

Hal böyleyken...

O veya bu sebeple kadroya giremeyen takım kaptanınız, Galatasaray'dan gönderilmesi büyük sansasyon yaratan teknik direktörle sarmaş dolaş, yüzünde gülücükler açarak bir fotoğraf paylaşıyor?

Samimi olarak soruyorum, aynı şey başınıza gelse siz ne hissedersiniz?

Arda'nın çok özlediği Terim'le hasret giderdiğini mi düşünürsünüz?

Yoksa bunun kendinize ve yönetime açık bir meydan okuma olduğunu mu?

Domenec Torrent, onurlu her insanın yapacağı gibi Arda'nın bu gizli güç gösterisini bir kenara yazdı...

Fotoğraftan haberi bile yokmuş gibi davrandı ama işin aslı farklıydı...

Arda'nın eline düşeceği günü sabırla bekledi ve Adana Demir maçında o fotoğrafın rövanşını fena aldı.

Haberin Devamı

Çok sevdiği Galatasaray taraftarına veda etmek, sevinçleriyle, pişmanlıklarıyla birlikte gözyaşı dökmek, canlı yayında duygusal bir konuşma yapmak belki de en çok onun hakkıydı...

Fakat o fotoğrafı, "Galatasaray biziz, bugünler geçer, geri döneriz" gizli mesajıyla paylaşmayacaktı...

Durup dururken taraftarın ve medyanın önüne atılan Torrent, Adana Demir maçından önce "2022 yılının en sevilen ve örnek alınan futbolcusu" ödülünü verecek değildi ya Arda'ya!

Fatura zamanıydı ve kadroya almadığı Arda'nın son kez stada çıkarak taraftarla vedalaşmasının önüne set çekti.

Netice mi?

Bir fotoğraf karesi deyip geçmeyin, bakın nelere mal oluyor...

"İntikam soğuk yenen bir yemektir..."

Vaktinde yiyince tadına doyum olmuyor...