Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

28 Mayıs 2021'de veda etmişti Juventus'a. Finalde Atalanta'yı yenerek İtalya Kupası'nı kazanmışlardı ama Şampiyonlar Ligi'ne son 16 turunda havlu atmaları ve Serie A'yı güçlükle 4. sırada bitirmeleri yüzünden 52 maçlık Juve macerası sadece 1 yılda noktalandı.
Ardından bir yıl dinlendi ve çok büyük bir sürprize imza atarak sezon başında Fatih Karagümrük'ün başına geçti. Futbolcu olarak Süper Lig'e yolu hiç düşmeyen Andrea Pirlo'nun teknik direktör sıfatıyla ülkemize bu kadar erken geleceğini de düşünmüyorduk doğrusu. Stadı bile olmayan, mali imkanları kısıtlı, son derece mütevazı bir taraftar gücüne sahip Karagümrük'e sessiz, sedasız geldi, göreve soyundu...
Andrea Pirlo bir yıl düşündükten sonra neden böyle bir seçim yaptı tam olarak kimse bilmiyor. Ancak belli ki teknik direktörlük macerasına ülkesinin zirve kulübünde başlasa da çok farklı bir ligde ve çok farklı sınıfta bir kulüpte çalışmanın kendisine iyi geleceğini düşünmüştü.
Fakat büyük ölçüde değişen bir kadroyla girdikleri sezona çok kötü başladılar ve 8. haftayı 6 puanla 18. sırada kapattılar. Karagümrük'ün oynadığı futbol da sıralamadaki yeri gibi umut verici değildi. Tehlike çanları çok erken çalmaya başlamıştı... Normalde yüzü gülmeyen Pirlo'nun o günlerde gülümsediğini bile gören yoktu...
İtalyan teknik adamın çok acil bir şeyler yapması gerekiyordu. Cesur ve kararlı olmalıydı, işe kaleci Viviano'dan başladı.
Takımın kaptanı ve belki de en güvenilir adamı olan vatandaşını kulübeye gönderdi, kaleyi Batuhan'a teslim etti. Bu hamlenin asıl hedefi vatandaşı Matteo Ricci'ye orta sahada yer açmaktı. Çünkü merkezde ciddi bir agresiflik/organizasyon sorunu yaşanıyordu. 24 yaşındaki kaleci Batuhan'ın beklentilerin de ötesinde bir performans sergilemesi Pirlo'nun elini çok güçlendirdi. İtalyan hoca bu sürpriz hamleyle resmen bir taşla iki kuş vurmuştu...
Pirlo hemen ardından da sol bek pozisyonunda yaşanan krize el attı. Hücumda çok iyi, savunmada çok problemli olan Caner Erkin'in görevini, esasen merkez orta saha oyuncusu olan Levent Mercan'a verdi. Batuhan ve Levent tam da Pirlo'nun planladığı gibi başarıyla yerine getirdiler görevlerini. Bu cesur dokunuşlar kısa sürede takıma ilaç gibi geldi. "Hasta" taburcu oldu, ayağa kalktı ve hızla koşmaya başladı...
Süper Lig'de 7 maçtır mağlup olmuyorlar. Bu süreçte üç galibiyetin yanı sıra 4 beraberlik alarak 13 puan topladılar ve 26 puanla 9. sıraya yerleştiler. Dipten demir alan Karagümrük rotasını üst sıralara çevirmiş durumda ve bu tabloda aslan payı hiç şüphesiz Andrea Pirlo'ya ait...
Evet, Pirlo'nun yüzü hala gülmüyor (!) ama VavaCars Fatih Karagümrük taraftarını güldürmeyi başardı. Kırmızı-siyahlılar geleceğe artık umutla bakıyorlar. Takımın organizasyonu, savunma direnci, orta sahadaki enerjisi, Fabio Borini liderliğindeki akıl dolu hücum setleri ve geçiş oyunları güven veriyor herkese...
Andrea Pirlo'yu izlemek gerçekten büyük bir keyifti. Sıra dışı asistleri, müthiş frikikleri ve akıl dolu pasları bir yana en çok sahadaki soğukkanlı haline hayrandım onun ve o en çok o tarafını severdim. Herkes tırnaklarını yerken, o adeta ordu komutanı edasıyla yönetirdi takımlarını; Inter'i, Milan'ı, Juventus'u ve elbette İtalya Milli Takımı'nı...
Uzun lafın kısası...
Grazie Maestro!
Yolun açık, şansın bol olsun...
Sezon sonunda yüzün de gülsün...