Sivok, Escude ve Fernandes'i bir kenara bırakırsak; Mustafa Pektemek, Gökhan Töre, Ersan ve Holosko'nun sakatlıkları yüzünden tribünde veya televizyon karşısında olmalarının Beşiktaş'ın hücum gücüne ne kadar ağır bir darbe vurduğunu maç başladıktan hemen sonra çıplak gözle de gördük.
Oğuzhan'ı sadece cuma akşamı takımla çalışmasına rağmen kadroya yazmak zorunda kalan Slaven Bilic beklenmedik şekilde uzun süredir forma giymeyen İsmail'i sol beke monte ederken, formda Motta'ya sol çizgide görev verdi, Olcay Şahan'ı da sağ kanada kaydırdı. Pektemek ile Töre gibi yetenekli iki oyuncunun eksikliği ve Bilic'in takım içinde yaptığı zorunlu değişiklikler Beşiktaş'ın düzenini bozdu.
Paciencia'nın yerine teknik direktörlük koltuğuna oturan Ertuğrul Seçme yönetiminde; Bursaspor'u 2-0, Galatasaray'ı (D) 1-0 ve Antalyaspor'u 3-1 yenmeyi başaran moralli Kayserispor'un karşısına böylesine kritik bir maçta bu kadar eksik çıkmak istemezdi elbette Bilic ama futbolun içinde her şey var işte...
Beşiktaş ilk yarı boyunca rakip kaleye organize gitmekte bir hayli zorlandı. Kayserispor savunmasının kontratak tuzağına düşmemek için sabit kalması da bunda etkili oldu.
Beşiktaş ilk pozisyonunu Almeida ile buldu, kaleci Sinan harika çıkardı. Ardından da Olcay net golü kaçırdı. Devre golsüz bitecek derken, Kayserispor savunması ve hemen ardından kaleci Sinan ilk ciddi hatasını yaptı, defans arkasına sarkan Olcay da şık bir vuruşla ağları havalandırdı.
Olcay'ın devre biterken attığı şık gol, Ertuğrul Seçme'nin planlarını bir anda alt üst etti. Ertuğrul Hoca sanırım tıpkı Galatasaray maçındaki gibi son dakikalara kadar 0-0'ı korumak ve 75-80 gibi Nobre kozunu oynamayı düşünüyordu ama oyuna erken müdahale etmek zorunda kaldı. Nobre ile Mijailovic'i, Engin ile de Okay'ı değiştiren Kayserispor'un hocası yerinde tercihleriyle cesaretini gösterdi, oyun da dengelendi. Nobre karşı karşıya pozisyonda eski takımına golü atsa yaptığı hamlenin meyvesini de erkenden alacaktı.
Necip sakatlanınca Oğuzhan'ı sahaya süren Bilic, jokeri Atiba'yı sağ beke çekti. Atiba'nın orta sahadan eksilmesi ikinci yarının ilk dakikalarında defansif açıdan bir zaafiyet oluşturdu fakat Oğuzhan'ın hücum katkısı beraberinde golü de getirdi. Bobo'nun boş pozisyonda kafayla Tolga'ya teslim ettiği pozisyonun hemen ardından sahneye çıkan Oğuzhan, kaleci Sinan'ı ters köşeye gönderip kendine has bir vuruşla topu filelerle buluşturdu, takımını rahatlattı.
Beşiktaş son 20 dakikalık bölümde 2-0'ı korumaya çalıştı, Kayserispor ise bütün riskleri alarak hücum etti. Okay'ın uzatmadaki golü, skoru belirlemekten ve son anlara heyecan katmaktan başka işe yaramadı.
Beşiktaş çok eksik çıktığı maçta ikincilik için çok değerli bir galibiyet aldı, derbinin sonucunu beklemeye başladı. Fenerbahçe de, TT Arena'dan puan veya puanlarla ayrılırsa haftanın kazananı Beşiktaş olur.
Hakem Cüneyt Çakır, skor 1-0 iken Bobo ile Dany arasındaki mücadelede kariyerine ve kalitesine yakışmayan ciddi bir hata yaptı. Son adam Dany'nin, Bobo'yu arkasından çekerek indirdiği pozisyonda kartın rengi kesinlike kırmızı olmalıydı, ama Çakır anlaşılmaz biçimde sarı kartını kullandı. Bu pozisyonun ardından Beşiktaşlı taraftarların Dany'yi bir süre ıslıklaması kartın ne kadar hatalı olduğunu anlatmaya yetiyordu.
Çakır’ın, Abdullah ile İsmail arasındaki pozisyonda verdiği devam kararı ise bana göre doğruydu. Çünkü İsmail'in hareketi ilk bakışta bir engelleme gibi görünse de üzerine koşarak çarpan rakibinden kendini kurtarma şansı yoktu.