Aziz Yıldırım’ın kulüp dergisindeki fair-play çağrısı ile Galatasaray ve Roberto Mancini’nin, Ersun Yanal’a gönderdiği, “geçmiş olsun” mesajları tansiyonu bir anda düşürdü. Sahada sadece işlerini yapan futbolcular karşılaşmadan sonra sarmaş dolaş oldu, yıllar sonra bir derbi olaylarıyla değil, güzellikleriyle konuşuldu
Derbiler futbolun bayramıdır. Fenerbahçe-Galatasaray, Galatasaray-Beşiktaş, Beşiktaş-Fenerbahçe maçları çok uzun yıllardır bu ülke insanının en büyük heyecanı, en tutkulu aşkı olmuştur. Gelecek yıllarda da böyle olmaya da devam edecektir...
Özellikle son 15 yılda oynanan Fenerbahçe-Galatasaray, Galatasaray-Fenerbahçe derbilerinin hiçbiri olaysız, kavgasız bitmedi. Başkanlar, yöneticiler hep başrolde oldu bu gerilimde. Taraftarı gazlayıp, futbolcuları doldurdular. Sokaklar, tribünler savaş alanına, futbol sahaları boks ringine döndü. Dostluğun, kardeşliğin, fair-play’in esamesi bile okunmadı.
Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan son derbideki dostluk görüntüleri ise herkesin yüreğine su serpti. Peki ne oldu da kavga yerine futbol, çirkinlik yerine kardeşlik sahneleri izleyebildik? Ne oldu da ezeli rakipler her şeyden önce ebedi dost olduklarını hatırladılar yıllar sonra?
Dostluğun yeniden sağlanması için 1-2 basit adım yeterliydi ve bunlar atıldı. Hepsi bu kadar işte...
Mancini gerçek centilmen
İlk adım Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, kulüp dergisideki son yazısında dev maçla ilgili şu sözleri sarf etmişti: “Taraftarlarımızın rakip takım oyuncu ve yöneticilerine yönelik herhangi bir davranış ya da hakaret içeren söylemlerde bulunmadan, sadece takımını destekleyeceğini ve sonuç ne olursa olsun her iki takımın oyuncu ve temsilcilerine hak ettikleri saygıyı göstereceklerini biliyorum. Bu arada özellikle spor medyası ve rakip kulüp yönetici arkadaşlarımızın da tıpkı bizlerin yapacak olduğu gibi, müsabaka öncesinde spor ve dostluk dışında kamuoyunda gerginlik yaratacak mesajlardan kaçınmasını, hafta sonu sadece dost ve rakiplerimizle top oynayacağımızı, bunun bir spor ve şölenden başka bir şey olmadığını unutmamalarını diliyorum.”
Başkan Yıldırım’ın dostluğa ve saygıya vurgu yapan bu mesajı tansiyonu ciddi şekilde düşürdü. Ardından Ersun Yanal’ın ani rahatsızlığı ortaya çıktı ve Galatasaray Kulübü kendisine yakışan bir şekilde sarı-lacivertli teknik adam için “geçmiş olsun“ mesajı yayınladı.
Büyük bir centilmen olan Roberto Mancini de, meslektaşına önce sms mesajı gönderdi ardından GSTV’den çok anlamlı sözler söyledi. Ersun Yanal bu jesti karşılıksız bırakmadı, maçtan önce Mancini’nin yanına giderek teşekkür etti, iki hoca dostça kucaklaştı. Galatasaraylı bazı oyuncular da Yanal’ın yanına giderek, “geçmiş olsun” dileklerini ilettiler.
Bütün bu güzellikler her iki takım oyuncularına ve tribünlere kısa sürede yansıdı. Geçmiş derbilerin en kavgacı isimleri kuzu gibiydi sahada. Bu tablo hakemlerin de işini kolaylaştırdı, derbide sonuca etki eden haksız bir düdük çalınmadı. Çok değil 6 ay önce yine Kadıköy’de oynanan derbide birbirlerinin boğazına sarılan oyuncular pazar gecesi gülen yüzlerle formalarını değiştirdi.
Bu dostluk tablosunun “gerilimden beslenen sözde futbol yorumcuları” hariç herkesi memnun ettiğine inanıyorum. Dileriz bu tablo hiçbir zaman bozulmaz, dostluklar sonsuza kadar devam eder.
HAFTANIN ONBİRİ
HAFTANIN?TAKIMI
FENERBAHÇE
Dev maçın favorisi olan sarı-lacivertli takım, oyunun her iki yönünü de çok iyi oynadı. Rakibine sahanın bütün bölgelerinde etkili ve agresif pres yaparak, “Ben bu maçı kazanmak istiyorum” mesajını verdi. Ezeli rakibiyle puan farkını 9’a çıkaran Fenerbahçe şampiyonluk için çok önemli bir virajı da döndü.
HAFTANIN?PORTRESİ
MEHMET?TOPAL
FENERBAHÇE
Derbinin gizli kahramanıydı. Orta sahada müthiş bir enerjiyle mücadele ederken, her pozisyonda savunmanın yardımına koştu. Kimi zaman üçüncü stoper oldu, birçok kez oyunun liderliğine soyundu. Ersun Yanal’ın verdiği görevi harfiyen yerine getiren milli oyuncu, “kompakt” oyun anlayışının en önemli aktörüydü.
HAFTANIN?HOCASI
MEHMET?ÖZDİLEK
GENÇLERBİRLİĞİ
Trabzonspor karşısında 37. saniyede gol yemek ve yarım saat dolarken iki farklı geriye düşmek kâbus gibiydi. Göreve gelir gelmez takıma kazanma isteği ve inancı kazandıran Mehmet Özdilek kenardan sahaya yansıttığı pozitif enerjiyle ve yaptığı yerinde hamlelerle galibiyette büyük pay sahibi olurken, üst üste 3. galibiyetini elde etti.
HAFTANIN?HAKEMİ
BÜLENT?YILDIRIM
FENERBAHÇE-GALATASARAY
İlk dakikalarda G.Gönül’ün atlayışına aldanmayarak herkese adalet mesajı verdi. Kimi zaman kart hataları yaptı ancak oyunun kontrolünü hiç elinden bırakmadı. Yardımcıların katkısıyla verdiği iki penaltı kararı da doğruydu. Fenerbahçe’nin ikinci golünden önce Emenike için erken düdük çalmaması örnek bir uygulamaydı.
Yardım işte böyle olur
Derbide çizgi hakemi Deniz Çoban ile yardımcı hakem Ekrem Kan başarılı uygulamalara imza attı. Çoban, Mehmet Topal’ın topa eliyle yaptığı açık müdahalede hakem Bülent Yıldırım’a penaltı uyarısında bulundu. Fenerbahçe’nin ikinci golünde Emenike pasif ofsayttaydı. Ekrem Kan pozisyonu oynatarak alkış topladı.