Medipol Başakşehir’in stres, heyecan ve gerilim dolu bir maçına daha tanıklık ettik. Galatasaray karşısında son hafta aldığı 4-0’lık görkemli galibiyetle şampiyonluk yarışındaki iddiasını ve gücünü gösteren Abdullah Avcı’nın öğrencileri bir kez daha 13.30 maçı için sahaya çıktı.
Özellikle deplasmandaki 13.30 maçları akşam yemeğini, öğle vakti yemek gibi bir şey gerçekten... Yataktan kalktıktan 4-5 saat sonra maça çıkan oyuncuların oyuna ısınmaları, antrenman yapmadıklarını anlamaları hiç kolay olmuyor.
Başta İngiltere olmak üzere Avrupa’da da şampiyonluk yarışı yapan takımlar kahvaltı maçlarına çıkıyorlar fakat oralarda tüm ekipler dönüşümlü olarak bu karşılaşmaları oynuyor. Bizdeki gibi bir takım üst üste oynarken diğerleri izlemiyor, adalet her yerde işliyor... Çaykur Rize deplasmanına çıkan Medipol Başakşehir, Beşiktaş maçı öncesi mutlaka kazanmak istiyordu ve bu hedefine çok yaklaştı. Ancak İstanbul’da 3-3 biten Karabük maçının kopyasını oynadılar ve bir kez daha puan kaybına engel olamadılar. Yine 2 kez öne geçtiler ve yine savunma hatalarıyla, adeta hediye edilen gollerle rakiplerine yakalandılar. Üstelik bu kez 90+5’te yediler golü, geri dönme şansı da bulamadılar.
Abdullah Avcı’nın 2-1 geriye düştükten sonra yaptığı değişiklikler son derece doğru ve cesaret isteyen hamlelerdi. Hikmet Karaman da haklı olarak daha çok oyunu tutmaya çalıştı ama maçın 2-3’e gelmesini önleyemedi. Son dakika golü ise büyük bir piyangoydu.
Neticede iki takım da maçı kazanmayı çok istedi ama ikisi de hedefine ulaşamadı. Özellikle 90+5’te rakibine yakalanan Başakşehir’in kaybı çok büyük oldu. Beşiktaş yarın sahasında Adanaspor’u yenerse hem matematiksel olarak mutlu sona çok yaklaşır hem de Başakşehir’in umutlarını biraz daha azaltır. Aksi halde Başakşehir-Beşiktaş maçı yılın kapışması olur...