Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İlk olarak geçtiğimiz sezon İsmail Kartal'dan duymuştuk Arda Güler'in korunması gereken bir genç olduğunu. Ardından Jorge Jesus benzer ifadeler kullanarak fiziksel ve mental gelişimini sürdüren Arda'yı koruyarak oynatmayı planladığını dile getirdi.
Jesus dediğini yaptı ve geride kalan 19 lig maçının hiçbirinde Arda'ya 11'de forma vermedi. Korumaya aldığı genç yıldıza toplamda sadece 41 dakika şans tanıdı. Arda kadroda yer bulduğu tam 10 maçta hiç süre alamadı. En fazla sahada kaldığı karşılaşma 21 dakika ile Kasımpaşa maçı oldu ve 2 gol attı. Daha sonra oynadığı hiçbir lig maçında 8 dakikayı geçemedi...
Avrupa'da çıkılan 12 maçın 8'inde şans bulan Arda sadece 2 maça 11'de başladı ve 1 gol, 1 asiste imza attı. Arda son olarak Çaykur Rize ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında 11'de yer aldı ve bir asist yaptı.
Arda Güler'in toplam istatistiğine baktığımızda 15 maçta 3 gol, 2 asist yaptığını görüyoruz. İlk 11'de oynadığı 3 maçta (AEK Larnaka 1-2, Dinamo Kiev 0-2, Slovacko 1-1) 2 galibiyet, 1 beraberlik elde edilmiş...
Aslında istatistikler her şeyi anlatıyor... Arda Güler savunmasız bir çocuk gibi korunması gereken değil, sağlıklı ve formda olduğu tüm zamanlarda ilk 11'de oynatılması gereken bir büyük yetenek.
Çünkü Arda sadece Fenerbahçe'nin değil, hiç tartışmasız ligin en iyi oyuncusu. Arda'nın anlamsızca korunmak yerine sürekli oynatılmaya ihtiyacı var. Onun oynadıkça ritm yakalayacak, skor üretecek, asist yapacak ve takımın liderliğini ele alabilecek bir oyuncu olduğu çok açık.
Tekrar ediyorum, Arda'nın korunmaya değil, düzenli oynamaya ihtiyacı var. Dünya üzerinde bu kadar az şans bulmasına rağmen bu kadar yüksek seviyede beklenti oluşturan bir oyuncu daha yoktur belki de...
Benim için çok kıymetli olan Abdullah Avcı hocayla geçmişte yaptığımız sohbetlerden kulağımda kalan bir tanımlama vardır. Başakşehir'i çalıştırdığı dönemde yaptığımız röportajlarda Mossoro ve Visca için "Sorun çözen adamlar" demişti Avcı hoca. Kapalı kapıları açan çilingir, kimsenin çözemediği problemleri bir çırpıda çözen dahiler gibi görüyordu Avcı hoca, Mossoro ve Visca'yı... Emre Belözoğlu'nun hocadaki yeri de çok ayrıydı. Avcı hoca resmen hayranıydı kaptanı Emre'nin...
UEFA Avrupa Ligi maçlarına ara verildikten sonra Fenerbahçe'nin ligde çok daha başırılı bir performans ortaya koyacağı düşünülüyordu ama tam tersi oldu. Kadıköy'deki Giresunspor yenilgisi takımda bir kırılma oluşturdu ve ezberlenen oyun hızla bozuldu.
Jesus'un ekibi büyük takdir toplayan kendi oyunundan ve doğrularından çok hızlı bir şekilde vazgeçti. Oysa UEFA Avrupa Ligi yükü takımın yorgun omuzlarından kalkmıştı ve sarı-lacivertliler enerjisini sadece lige veriyordu ama büyük bir çözülme yaşandı.
Güçlükle kazanılan Gaziantep FK ve Çaykur Rizespor (kupa) maçları problemlerin yerli yerinde durduğunu gösterdi. Bu noktada Samet Akaydın transferi maliyeti yüzünden eleştirilse de oyuncu kalitesi açısından çok isabetli oldu. Samet çok karakterli ve önemli bir stoper, ilerleyen haftalarda değeri daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum...
Savunmasını sağlama alan Fenerbahçe'nin "sorun çözen" adam ihtiyacı ise devam ediyor. Çünkü takım haftalardır yeterince üretemiyor, hücumda sürekli tıkanıyor ve Galatasaray derbisinde açıkça gördüğümüz gibi hızla krize sürükleniyor.
Fenerbahçe ve Jorge Jesus bu konuda aynı zamanda çok şanslı çünkü elinde Arda Güler gibi bir oyuncu var. Hücumdaki tüm problemleri çözebilecek, yetenekleriyle kapalı kapıları açacak, kaybolmaya yüz tutan umutları yeniden yeşertecek bir oyuncu varsa Fenerbahçe'de, o futbolcu Arda Güler'den başkası değil...
İddia ediyorum; Rossi'ye, Emre Mor'a, İrfan Can Kahveci'ye, Lincoln'e verilen şanslar Arda Güler'e verilseydi, Fenerbahçe bugün çok daha farklı bir noktada olabilirdi. Arda'nın Galatasaray'a 3-0 kaybedilen derbide hiç süre almaması, Giresunspor'a 2-1 mağlup olunan maçta sadece 3 dakika oynaması kabul edilebilir gibi değil...
Jorge Jesus gibi bir büyük teknik direktöre işini öğretecek halimiz yok ama testi kırılmadan bir şeyler söylemek gerekiyorsa şimdi tam zamanı...
Hadi hocam, çöz zincirlerini, oynat artık Arda'yı...