Emenike cezalı, Webo sakat, Kuyt bu kadar formsuzken bile sezonun tek transferi Diego ilk 11'e giremiyorsa bir yerde mutlaka bir yanlış var demektir. Ligde artık 15. haftaya geldiğimize göre rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; Ya Diego sisteme, ya bu sistem takıma ya da İsmail Kartal, Fenerbahçe'ye uymuyor...
Ersun Yanal geçen sezon Aykut Kocaman'dan devraldığı 4-3-3 sistemini, agresif pres ve koşuyla destekleyerek açık ara şampiyonluğu elde etmişti. Yanal'ın olmazsa olmazı tempo, pres ve koşuydu. Bireysel kriterleri yerine getirmeyene sezon başındaki Sow ve Emenike örneklerinde olduğu gibi forma vermiyordu.
İsmail Kartal, Fenerbahçe'nin karakteri haline gelen sistemi bozmadı. Diego'nun sezon başında yaşadığı uzun süreli sakatlık da bir bakıma Kartal'ın elini güçlendirdi. Ancak Fenerbahçe, Caner-Gökhan ikilisinin düşüşe geçmesi, öndeki Emenike, Sow ve Kuyt'ın son derece verimsiz oynaması nedeniyle sürekli geriye gitti. Bunlara Egemen'in sahalara dönüşünün gecikmesi de eklenince takımın bütün hatları çatırdamaya başladı.
Ancak İsmail Kartal yaşanan ciddi kan kaybına rağmen sistem değişikliği yapmayı düşünmedi. Hal böyle olunca iyileşse de, form tutmaya başlasa da Diego'ya forma bulunamadı. Kartal'ın sistem ısrarını anlıyorum ancak Kuyt başta olmak üzere formsuz isimlerde direnmesini aklım almıyor. Diego'nun, Kuyt'ın yerine Atletico'daki gibi öndeki üçlünün sağında oynayabileceğini neden görmüyor? Sistemi 4-3-1-2'ye dönüştürmesi de elbette mümkün ama denemiyor...
Fenerbahçe ilk yarıda Caner ile Gökhan'ın biraz olsun kıpırdanmaları ve Alper'in etkili driplingleri sayesinde oyunun kontrolünü elinde tuttu. Ancak karşı pres yine yoktu ve bu nedenle baskının dozu yükselmedi.
Diego, sakatlanan Meireles'in yerine oyuna girdikten sonra 4-3-3 sistemi değişmedi ama ortadaki üçlüden birinin ofansif olması Fenerbahçe'yi bir adım öne taşıdı. Diego'nun önce merkezden sonra sağ kanattan yaptığı iki atak dikkat çekiciydi.
Mersin İdmanyurdu, Sinan Kaloğlu oyuna girdikten sonra daha kalabalık bir hat halinde hücum etmeye başladı. İyi paslaşarak topu ceza sahası çevresine kadar getiren Çalımbay'ın öğrencileri 80'e kadar neredeyse hiç şut atmadı. Rıza hoca bunun üzerine bir risk daha aldı ve Pedriel'i de sahaya sürdü.
Diego'nun takımına kazandırdığı ve ardından kötü bir vuruşla kaçırdığı penaltıya gelince... Penaltı uzmanı Emre sahayken Sow'un atışı kullanmak istemesi ve ardından taraftarın çağrısıyla Diego'nun topun başına geçmesi saçmalıktan başka bir şey değil. Halı saha maçı mı oynursunuz, skor 3-0, 4-0 mı? Hangisi!
Başkan Aziz Yıldırım, "Takım geçen sezondan çok farklı değil ama basındaki baronlar Fenerbahçe kötü oynuyor diye algı yönetimi yapıyor" demişti birkaç gün önce. Hala aynı düşüncede mi bilemiyorum ama Fenerbahçe'nin bu futbolla gidebileceği yol çok uzun değil.
Bu arada Demba Ba'nın çağrılmadığı Senegal kadrosuna, Sow bu haliyle nasıl alındı çok merak ediyorum. Alain Giresse maçı seyrettiyse belki de kadroyu değiştirir!