02.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Spor Toto Süper Lig'in 8'inci haftasında Kayserispor, Trabzonspor'u konuk etti. Bol tempolu, tartışmalı pozisyonlarla dolu müsabaka bordo-mavililerin 2-1'lik üstünlüğüyle tamamlandı. Trabzonspor'un galibiyetini spor yazarları kaleme aldı. Bordo-mavililerde tecrübeli futbolcu taraftarların ardından, duayen ismin de tepkisini çekti.
İşte Kayserispor - Trabzonspor maçı sonrası yapılan değerlendirmeler...
ALIŞKANLIK HALİNE GELMESİN / CEMAL ERSEN
Bir tarafta transfer yasağından dolayı dar kadrosu ile mücadele etmek zorunda olan Kayserispor, karşısında takımın yarısını yenileme lüksüne sahip Trabzonspor. Futbol kağıt üzerinde oynanmıyor. Hele bizim Süper Lig’de. Kimse “kesin favori şudur” diyemez. Diyen veya kendini öyle gören varsa bedelini ağır ödüyor çünkü.
Trabzonspor dün iki farklı görüntü sergiledi. Bunu iyiye yorarsak; pes etmemek ve kazanmak için her şeyini ortaya koydu diyebiliriz. Bunu yaparken risk de aldı ama bazen kazanmak için bu tarz oyunlar gerekiyor. Karakter sergilemek önemli. Bordo-mavili oyuncular özellikle ikinci bölümdeki hırsı, isteği ve arzusu ile yine bir maçı daha çevirmeyi bildi. Belki alışık olmadığımız bir tablo, lakin buna da alışması gerek taraftarın.
Bir de özgüven meselesi var ki, en deneyimli futbolcuların aklını başından alıyor. Trabzonspor’un yediği golde Uğurcan’ın yaptığı hata gibi.
Arkadaşlarını hücuma çıkarmak isterken topu rakibe teslim edince cezayı kesmek Gavranovic’e düştü. Baskı yerken tercihini kanatlar yerine göbeğe kullanınca tecrübesine yakışmadı. Ya Trabzonspor’un ikinci golü? Bu defa ev sahibi takımın inanılmaz hatası vardı. Umut affetmedi. Geçen sezonun gol kralı yeter ki fırsat bulsun. Yedek kalmayı dert etmediği belli.
Galibiyet bir yana, Trabzonspor’un bu sezon yumuşak karnı savunması. Buna kaptanın son dönemlerdeki formsuzluğu da eklenince oyun da skor da sıkıntıya giriyor.
Böyle zorlu deplasmanlarda geriye düştükten sonra maça hakim olmak ve ritmini yakalamak kolay değil. Bordo-mavili ekibin henüz ezberlenmiş bir hücum kurgusu yok. Geçen sezonun çok gerisinde. Abdullah Avcı her ne kadar “topa sahip olmaktan vazgeçmeyeceğiz” dese de, topa sahip olduğunda kapanan Kayserispor’un kilidini açacak oyun aklını sergileyemedi ilk yarıda.Pozisyon bulmadı mı? Buldu ama; Gomez ve Trezeguet’in son vuruş beceriksizliğine, kaleci Bilal’in yerinde müdahaleleri de eklenince eşitlik sayısına ulaşamadı. Bunların en az biri tabelaya yansımalı idi.
Üçüncü bölgede de çözülmesi gereken sorunları var Avcı’nın. Daha tehlikelisi, çıkarken kaptırdığı topların kalesinde pozisyona dönüşmesi. Dün çokça yaşandı bu pozisyonlar.İkinci yarıda farklı bir Trabzonspor vardı. İstekli, topu yönlendiren, Avcı’nın yaptığı oyuncu değişikleri ile coşkulu bir ekip izlemeye başladık. Hep deriz ya, iyi teknik direktör maçı izleyen değil, yerinde müdahalede bulunandır. Avcı kadro derinliğine sahip olmanın avantajını kullandı.
Yusuf Yazıcı henüz hazır olmasa da hocanın diğer dokunuşları maçın kaderini belirledi. Bu arada Ömür’ün üzerine koymak yerine, gerilemesi dikkat çekici. Kendini niye geliştirmiyorsun kardeşim? Aklın nerede?
Trabzonspor’un eksiği yok mu, çok. Doksan dakikalık tabloya bakınca elbette kazanmak önemli. Fakat her maçı böyle çevirmek zor. Bu bir oyun planı mı? Üç puanı hanesine yazdırdığı için gözardı edemeyiz hocanın mantığını.
Forvet hattında bu kadar derin değişikliklerin sıkıntı yaratacağı kesindi. Herkes Gomez’den fazlasını bekliyor. Ama o, gol atmanın dışında skora verdiği katkı ile değer kazanacaktır. Zaman her derdin ilacı.
Son Gaziantep sınavını anımsayın. Gidip gelen bir maçtı. Dün de öyle oldu. Trabzonspor’un artık bir oyun kimliği bulması gerekiyor. Şampiyonluğa koşan bir ekibin zorlu fikstür ve Avrupa kulvarında aldığı her yol kazanç hanesine yazılacaktır.
KÖTÜ BAŞLAYIP İYİ BİTİRDİLER / AKSAL YAVUZ
Bordo-mavili oyuncular bir maça da hata yapmadan, mağlup duruma düşmeden başlasa. Tüm liglerde rakiplere en çok ikramda bulunan takımlar arasında açık ara öndedirler muhtemelen!
Tüm liglerde bu kadar hata yapan takımı mercekle arasanız bulamazsanız! Her hafta aynı hatalar, fotokopi makinesinden çıkmışçasına. Sadece maçların ve hata yapan oyuncuların ismi değişiyor…
Kayseri’de bu kervana Uğurcan da katılmış oldu. Kaptanın yaptığı hata için nazar boncuğu olsun deyip geçelim.
Milli aralar eksiği olan, zamana ihtiyacı olan takımlara ve de hazır olmayan oyunculara ilaç gibi gelir!
Mini araya en çok ihtiyacı olan takımlardan biri de Trabzonspor’du. Zira şampiyon olan kadronun yarısı değişmiş. Üstelik birçok oyuncu takıma son anda katılmış.
Temaslı oyuna bayılan, kapanan, iyi mücadele eden takımlar karşısında mağlup duruma düştükten sonra işiniz hiç de kolay değildir. Hele deplasmanda oynuyorsanız. Zaten yedi hafta içinde Antalya ve Adana’da kaybedilen iki maçı unutamamışken; ister istemez mağlubiyetlerin baskısını hissedersiniz…
Tüm bunlara rağmen Avcı’nın öğrencileri diğer maçlara oranla daha iyi oynayarak, ileride çoğalarak gol kaçırma yarışında birbirleriyle yarıştılar. Sezon başından bu yana en çok pozisyona girip de kaçırdıkları, bir başka ifadeyle karavana attıkları karşılaşmayı oynadılar!
Bir maçta bu kadar pozisyona girip de kaçırmak; hakikaten zoru başarmak!
Milli aranın en çok da Gomez’e yaradığını söyleyelim. Trabzonspor’un çiçeği burnunda santraforu gol atmak istediği kadar attırmayı seviyor. Birçok pozisyonda arkadaşlarına istasyon oldu, pozisyona soktu, ön alanda oyunu ören adam oldu. Zamanla çok daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.
Bakasetas’ın penaltı golü serum gibi zamanında geldi. Umut’un galibiyet golünün biz yapımcısı Gomez’di diyelim, siz senaristi deyin…
Trabzonspor’un bir topu direkte patladı ancak maçın en büyük kırılma anı dakika 90’da Emrah’ın direkten dönen topuydu.
Bordo-mavililerin oyun bütünlüğü anlamında eksikleri var; çıkarken kaptırılan toplar büyük problem, tıpkı adam ve alan savunmasında hata üstüne hata yapan, saç ve baş yolduran defans gibi.
Topa sahip olmaları iyi hoş da rakipten top kapmakta aynı oranda etkili, başarılı değiller. Bunları gidermek için de zamana ihtiyaçları var.
Önemli olan böyle durumlarda kazanarak, zamanı iyi kullanarak, her hafta üstüne koyarak, daha iyi oynayarak devam etmek. Trabzonspor da bunu yapıyor.
Anlayacağınız, Avcı’nın takımı kötü başladığı maçı iyi bitirip yoluna devam ediyor…