15.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BİLAL MEŞE - ÖZEL RÖPORTAJ
“Adama sormuşlar... ‘Senin için en güzel an nedir?’ Bir tanesi, ‘Paraşütle atladığım andır’ demiş, bir diğeri, ‘Sohbet ettiğim anlardır’ diye yanıtlamış. Herkes farklı şeyler söylerken, bir tanesi çok ilginç bir cevap vermiş: ‘En güzel an, dürüst yaşanmış andır...’ Tabii herkes susmuş. Harika bir yanıt, işte ben... Hep yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum...”
Yukarıdaki örneği veren Tolunay Kafkas... Kimine göre aykırı, kimine göre sert, kimine göre altın kalpli bir insan... Ben ise Kafkas’ı, açık sözlü, içini dışa vuran, dürüst bir fotoğraf olarak özetleyebilirim. Aradık, “Tabii ağabey, gel” dedi... Buluştuk, söyleşi yapacağımızı söyledim durakladı. “Ağabey ben sohbet için geldin sandım... Seni de çok özlemiştim” dedi. Sağ olsun, zaman ayırdı, bizi kırmadı...
“Görünüşüme aldanmasınlar insanlar, Karabük’de çok mutluyum, huzurluyum” diyor Tolunay hoca ve
ekliyor:
“Geçen sezonu oldukça iyi kapattık. Avrupa kupalarına öyle veya böyle katılma hakkı kazandık. Elemelere de iyi başladık ama penaltı atışlarıyla güçlü bir takıma (St.Etienne) elendik. Sonraki süreç aleyhimize işlemeye başladı. Bunun en önemli nedeni oyunu taşıyacak oyuncularımızın üst üste sakatlanmalarıydı. Uzun süreli sakatlıklar bizi ligde istediğimiz yerde maalesef tutmadı. Hatta geriye götürdü.”
Peki B planınız olmadı mı?
- “Biz 20 tane iyi oyuncuya sahip değiliz. Biri sakatlandığı zaman yerini kapatacak oyuncu yok. Tabii ki olmalı fakat bunun ekonomik yanlarını da hesaplıyoruz. Aynı kalitedeki oyuncuyu kadroda bulundurmak işin doğrusu. Peki ya ekonomik yükü? Bizim bütçemiz ortada. Bir elimiz yağda, bir elimiz balda değil. 20 tane ‘baba’ oyuncusu, 20 iyi oyuncusu olan bir takım kuramıyoruz. Bunun için 60 milyon lirayı gözden çıkarmak gerekir.”
Süper Lig’de yabancı sınırı neredeyse kalktı gibi?
- “İki gün seminere katıldık. Fatih Terim hocamız bir takım tespitlerde bulundu. Söylediklerinin tamamı doğru, katılıyorum. Bunların sık sık dile getirilmesi çok doğru. Hocanın dile getirmesi de önemlidir. Ancak yabancı oyuncuya sınır getirmek ya da serbest bırakmak ülkemiz adına çok önemli bir şey değildir aslında. Bizim yapabileceğimiz en önemli şey, insana yatırım yapmaktır. Bu da genç oyuncuya yönelmeyi gerektirir.”
Yani altyapı mı?
- “Ben altyapı demiyorum. Alt, üst, orta diye bir yapı kalmadı. Genç oyuncuya yatırım yapmak en doğru yoldur. Genç oyuncuyu bulursunuz, geliştirirsiniz, kazanırsınız. Bir model çerçevesinde yapılmalıdır. Nedir bu model? Ani kararlar verebilen, saha içindeki oyuncu sorunlarını çözebilen bir model getirmek şarttır. Fiziksel olarak ise atletik oyuncular bulmamız, üretmemiz gerekiyor. Tabii ki bu kısa vadede olmaz, en az 10 yıl şart.”
Hocam 47 yaşındasın, 19 yıl oynadın, 10 yıldır da teknik adamlık yapıyorsun. Bu süreçte hep bunlar konuşulmadı mı?
- “Konuşuldu, ama uygulama yapılmadı. Bir kere kulüpler, federasyonu yönetmeyecek. Federasyonun kulüpleri yönetmesi gerekir. Kulüpler her konuda destek verecek. Türk futbolunun ilerlemesini ve gelişmesini istiyorsak TFF’nin aldığı her karara kayıtsız şartsız kulüpler destek olacak, olmalılar. Biz bu sıkıntılarla büyüdük, bir yerden başlarsak gelecek nesillere bir şey bırakır, rahat olmalarını sağlarız. Buna mecburuz. Herkesin el ele verme zamanı geldi de geçiyor. Biz Avrupa ve Dünya şampiyonu olmak istiyorsak, bu şartlara koşulsuz uyacaklar, altlarına imzalarını atacaklar. Akıllıyız, yaratıcıyız, ne var ki bu unsurları hayata geçiremiyoruz, sıkıntı da burada yatıyor zaten.”
İkinci yarıda nasıl bir Kardemir Karabük izleyeceğiz?
- “2-3 tane önemli transfer yapacağız. Furkan’ı aldık. Ahmet İlhan ve Samba Sow’un dönüşüyle takımın çok etkili olacağını düşünüyorum. Sezonu ilk 10’da bitirmek istiyoruz. Türkiye Kupası’nda gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz. Açıkçası kupayı kazanmak istiyoruz. Biz kurumsal bir kulübüz. Borcumuz, harcımız yok. Zaman zaman gecikmeli alsak da paralarımızı alıyoruz.
Vergi, SGK borcumuz yok. Her şeyi zamanında ödüyoruz, ufak tefek sapmalar oluyor, ama kimsenin de kuruşu kalmıyor. Ben Başkan Mustafa Yolbulan gibi itibarlı, çok saygılı insanları az tanıdım.”
Karabükspor’a olan bu bağlılığının temelinde ne var hocam?
- “Çok seviyorum Karabük’ü. Bir kere işçi kenti, emekçi kenti. Onlar da mücadele etmeyi benim gibi seviyorlar. Bu beni çok etkiliyor. Beni buraya bağlıyor.”
Hocam biraz pes etmiş gibi gözlemledim seni?
- “Tükenme değil ağabey fakat yoruluyor insan.”
Yorulmak bu işin içinde var?
- “Evet, var ama biz biraz fazla yorulduk galiba. Fiziksel açıdan olabilir, zihinsel yorgunluğum yok. Ben kendi adıma bir şey istemedim, ya da kulüplerin çıkarları için bir mücadele ortaya koymadım. Herkesin menfaati için, Türk futbolunun gelişimi için mücadele ettim, etmeye de devam ediyorum. Benim yapım böyle, inanç biçimim de böyle.
‘Rakamlar korkunç’
Yeni yabancı statüsü bize ne getirir, ne götürür?
- “Bu kararla yerli oyuncuların fiyatlarının düşeceği kesin. İyiliği veya kötülüğünden değil, ama reel bir piyasa oluşması şart. Futbol Federasyonu kulüpleri denetleyecek. Bir kere kulüpler borçsuz olacak. Borçsuz giderlerse, o zaman birkaç genç oyuncu oynatmak zorunda kalırlar. Borçlanarak alıyor, alıyor, sonra ne oluyor? Mali kriz kulüplerin kapısını çalıyor.”
Türk futbolcusunun astronomik rakamlar aldığı söyleniyor.
- “Edeni var, etmeyeni var. Piyasayı bizler, ya da sizler belirlemiyorsunuz. Rakamların doğru olmadığı bir gerçek. Bir futbolcuya 4 milyon dolar da verirsiniz, 8 milyon dolar da. X bir oyuncuya Milan 8 milyon dolar veriyorsa, siz de verirsiniz. Bu rakamı etmeyen bir oyuncuya bu parayı verirseniz, bu borcun altından kalkamazsınız. Bir yerde okudum, bizim üç büyüklerin borcu 1.5 milyara yakınmış. Bu nasıl bir borç! Bunun altından nasıl kalkılır? Korkunç rakamlar bunlar.”
‘Sergen bu işe ciddi eğilirse...’
“Sergen Yalçın bu işe ciddi eğilirse Türkiye’nin en iyi hocalarından biri olur. Zeki bir adam. Oyunu yönetebilecek ve çok büyük işler yapabilecek bir hoca olduğuna inanıyorum. Tamam, takımlarda egosu yüksek oyuncular var. Ama bizler, Sergen gibi arkadaşlar çok üst düzey oyunculardık. Yüksek egolu oyuncuları yönetmesini biliriz. Sergen bu işi güzel yapabilecek en iyi fotoğraftır. İyi insan, zeki insan, çok da seviyorum onu. Umarım bu yolda devam eder, başka iş alanlarına yönelmez.”
‘Daha olgunum’
“Hakem kararlarında ciddi yorum farkları var. Ancak bunların benim sert yapımla bir ilgisi yok. Cüneyt hoca, Hüseyin hoca, Kamil Abitoğlu hoca ile çok iyi diyaloglar kuran bir insanım. Kararlara da çok az itiraz eden, hatta onlara destek veren bir kişiyim. Eskiden belki tepkilerimi çabuk ortaya koyuyordum ama artık bu yapıdan uzaklaştım, yani daha olgunlaştım diyebilirim.”
‘Biz, Hollanda’yı niye yenmeyelim’
“A Milli Takım’a üzülüyorum. Bizim mutlaka Fransa’da olmamız gerekiyor. Hollanda’yı yenebiliriz, niye yenmeyelim ki! Fatih hocamız da üzülüyor, oyuncular da üzülüyor. 35 kere giydim o formayı. Dışardan bakmak zor. Bunu en iyi bilen Terim hocamızdır, çünkü içinde o var. Temennim şu umarım gideriz. Birçok başarıya imza atmış bir hocamız var.”
Hedef Almanya
“Çok iyi hocalar var Türkiye’de. Yerli, yabancı ayrımı yapmak doğru değil. Bizler yarın yurt dışına çalışmaya gittiğimiz zaman bizim başımıza da bunlar gelebilir. Benim en büyük hedeflerimin arasında yurt dışında bir takım çalıştırmak var. İstersem var, mesela Avusturya’dan başlayabilirim. Almanya daha uygun. Çok isterim o ülkede çalışmayı.”