17. Hafta
Stoke City ile Everton arasında oynanan karşılaşma 1-1 sona erdi. Britannia Stadı’nda önce Shawcroos kendi kalesine, sonra Kenwyne Jones karşı kaleye attı. Bu maç ile ilgili en çok konuşulan konu ise ne oynanan oyun ne de alınan sonuçtu. Sportmenlik dışı bir hareket sadece maça da değil, haftaya da damgasını vurdu. Everton’ın 25 yaşındaki orta saha oyuncusu Marouane Fellaini tribünde ve televizyonları başında karşılaşmayı izleyenleri 2006 Dünya Kupası’nın Berlin Olimpiyat Stadı’nda oynanan finaline götürdü. Fransa-İtalya mücadelesinde Zinedine Zidane’ın Marco Materazzi’ye topsuz alanda yaptığı ve literature ‘Zidane kafası’ olarak geçen hareketin bir benzerini Belçikalı futbolcu, Stoke City’li Shawcross karşısında sergiledi. Korner atışı sırasında rakibine kafa atan Fellaini’nin hareketi hakemin gözünden kaçarken, tv görüntüleri ise oyuncuyu ele vermeye yeti ve 3 maçlık ceza geldi.
Fellaini maçın ardından yaptığı hareket için özür diledi ve pişmanlık duyduğunu dile getirdi. Everton Teknik Direktörü David Moyes ise hemen bir açıklamada bulunarak öğrencisinin davranışının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Everton kulübü idarecileri de futbolcunun arkasında durmak gibi bir tavır sergilemediler. Tam tersine camiadan yapılan açıklamalarda Belçikalının en ağır cezaya çarptırılması temennisinde bulunuldu. Bunda sportmenlik dışı hareketin aşikar olması şüphesiz rol oynarken, bir diğer önemli faktör de kulübün imajına inen darbeydi. Kıvırcık kabarık saçlarıyla Everton’ın simge ismi olan Fellaini aynı zamanda forma-bilet satışından, çeşitli promosyon faaliyetlerine kulübün reklam yüzüydü. Dolayısıyla atılan kafa Shawcross’a olduğu kadar kulübün ticari faaliyetlerine de zarar verebilecekti.
Belki de bu olumsuz olay sadece bir kesime derin bir nefes aldırdı. Eğer gelecekte Marouane Fellaini bu kulüpte efsaneleşir ve heykelinin yapılmasına karar verilirse, heykeltraşlar hangi enstantaneyi ölümsüzleştirecekleri üzerine fazla düşünmek zorunda kalmayacaklar. Tıpkı Zidane’ın Materazzi’ye attığı kafanın taş üzerinde yontulup Pompidou Modern Sanat Müzesi'nde sergilendiği gibi, Fellaini’nin kafa pozisyonu da belki usta ellerce bir sanat eserine dönüştürülüverecek.
Lider Manchester United bu haftayı da galibiyetle kapadı. Old Trafford’da Sunderland’i ağırlayan Kırmızı Şeytanlar Van Persie, Cleverly ve Rooney’nin golleriyle rakibini 3-1 mağlup etti. Konuk ekibin tek golü ise Campbell’dan geldi. ManU üst üste 5. galibiyetini alırken, en yakın takipçisi Manchester City’nin de deplasmanda Newcastle’ı aynı skorla yendiği haftanın sonunda aradaki 6 puanlık farkı korudu. United için bu maçta galibiyet kadar önemli bir diğer gelişme de Nemanja Vidic’in dönüşü oldu. Sırp stoper 19 Eylül’de Galatasaray ile İngiltere’de yapılan Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında dizinden yaşadığı sakatlığın ardından 3 ay kadar sahalardan uzak kalmıştı. Sunderland karşısında 68. dakikada oyuna dahil olan kaptan Vidic’in dönüşü takım arkadaşı Phil Jones tarafından da memnuniyetle karşılandı: “Vidic’in tekrar aramıza katılması bize önemli güç katacak. Elbette henüz yüzde yüz değil. Ancak varlığı bile önemli.”
Premier Lig ile ilgili bu hafta bahsedilmesi gereken bir diğer konu ise stat olayları ve bunlara verilen tepkiler… Her ne kadar yeşil sahadaki bir hadise olmasa da Ada’da geride bıraktığımız haftanın en çok konuşulan konularından bir tanesi bu oldu. Son zamanlarda özellikle ırkçı hakaretlerde büyük bir artış yaşanıyor. Gerek tribünlerden sahaya, gerekse sahadakiler birbirine içlerindeki öfkeyi kusmakta tereddüt etmiyorlar. BBC’nin haberine göre bundan böyle Ada’ya yeni gelen yabancı oyunculara ‘Britanya kültürüne uyum’ dersleri verilecek. Aslında bir hükümet programı olan ve ‘Ayrımcılık Karşıtı Hareket Planı’ olarak adlandırılan düzenlemeye göre bundan böyle kulüplerden oyuncu kontratlarına özel maddeler koymaları istenecek. Oyuncularla birlikte teknik direktörlerin de sözleşmelerine konacak bazı hükümlerle ayrımcı hareketlerin önü kesilmeye çalışılacak. Başbakan David Cameron’ın daha sıkı önlemler alınması için yaptığı çağrı üzerine hazırlanan taslağın yeni yılın başında yürürlüğe konulması bekleniyor.
HAFTANIN KARMASI (4-4-2)
Joe Hart (Manchester City)
-----------------
Kyle Walker (Tottenham)
Ciaran Clark (Aston Villa)
Ashley Williams (Swansea)
Jan Vertonghen (Tottenham)
------------------------
Wes Hoolahan (Norwich City)
Yaya Toure (Manchester City)
Tom Cleverley (Manchester United)
Adel Taarabt (QPR)
--------------------------------
Christian Benteke (Aston Villa)
Robin van Persie (Manchester United)
HAFTANIN TAKIMI
Queens Park Rangers
Dile kolay 1 tane bile galibiyet alamamak! Beklentilerin oldukça uzağında geçen sezon Queens Park Rangers takımında hoca değişikliğine gidilmesini beraberinde getirmişti. Göreve getirilen Harry Redknapp ile kıpırdanmaların olduğu geçtiğimiz hafta görülmüş, Wigan deplasmanından alınan 2-2’lik beraberlik artı olarak haneye yazdırılmıştı. QPR 17. hafta mücadelesinde sahasında Fulham’ı ağırladı. Londra ekibini 2-1 yenmeyi başaran Redknapp’ın öğrencileri bu sezon ligdeki ilk galibiyetini aldı, ölü toprağını üstünden attı.
HAFTANIN YILDIZLARI
Adel Taarabt ve Christian Benteke
Takımı QPR’nin bu hafta ligdeki ilk galibiyeti ile tanışmasında 23 yaşındaki Faslı orta saha oyuncusunun rolü büyük. Attığı iki gol ile takımına adeta hayat verdi. QPR Teknik Direktörü Harry Redknapp maçın ardından şöyle konuştu: “Taarabt büyük bir oyuncu olabilir.” Haftanın bir diğer göze çarpan performansı da Anfield Road’daydı. Aston Villa’nın Liverpool’u 3-1 yendiği mücadelede 2kez fileleri havalandıran Benteke bordo mavilileri sürükleyen isim oldu.
HAFTANIN GOLÜ
Adel Taarabt
Queens Park Rangers’ın 10 numarasının orta sahadan aldığı topla rakip ceza sahasına kadar sokularak, yay civarından ayağının dışıyla yaptığı güzel vuruş… Ayrıca Liverpool’un sahasında Aston Villa’ya 3-1 yenildiği maçta konuk takımın Weimann ile bulduğu golün de hakkını vermek lazım. Bu golün asistini yapan Benteke’nin pası görülmeye değerdi. Hazırlanış açısından mükemmel olan, City’nin deplasmanda Newcastle’ı 3-1 yendiği maçta Aguero’nun attığı golü de unutmayalım.