15.HAFTA
Haftanın en görkemli mücadelesi MadejskiStadı’nda yaşandı. Reading ile Manchester United arasında oynanan 90 dakika (yoksa 45 mi demeli?) izleyenlere futbol ziyafeti sundu. Alex Ferguson’un öğrencileri karşılaşmadan 4-3 galip ayrılırken, bu sezon ön plana çıkan ilginç bir özelliklerini 15. haftada da tekrarlamış oldular. Daha önce ligde geriye düştüğü 6 maçı çevirerek galibiyete uzanan Kırmızı Şeytanlar, Reading karşısında da bu yolu izlediler.
Ancak United bu ‘geriye dönme’ işini bu kez daha progresif bir şekilde gerçekleştirdi ve iki kez yenik duruma düştüğü bir karşılaşmayı çevirdi. Maçın başında geriye düştü, sonra 2-1 öne geçti, ardından 3-2 mağlup.. Derken skoru 4-3’e bağladı. Premier Lig’de toplam galibiyet sayısını 12’ye çıkaran Manchester United’ın geriden gelerek aldığı maçların sayısı ise yediye yükseldi.
Reading-Manchester United karşılaşmasındaki tüm goller ilk yarıda atıldı. Futbolseverler sadece 34 dakika içerisinde tam 7 gole birden tanıklık etti. Zorlama bir yorumla, yavaş çekim bir tenis maçına benzetilebilecek bu kısa periyot, Ada’daki istatistikçilerin de kalemleri ellerine almasına yol açtı. Cumartesi akşamına dek Premier Lig tarihinde yalnız iki müsabakanın ilk yarısında 7 gol atılmıştı:
- Blackburn Rovers-Leeds United: 3-4 (1997, Eylül)
- Bradford City-Derby County: 4-4 (2000, Nisan)
Belki gereksiz belki de ilginç bir ayrıntı olacak ama Blackburn-Leeds maçının 78. dakikasında Harry Kewell kırmızı kart görmüştü. Sonuç olarak Reading-Manchester karşılaşması Ada’daki ilk yarıda yedi gol rekorunu egale ederek ismini unutulmazlar arasına yazdırdı.
Rafa’nın kravatı
Manchester City karşısında ilk kez Chelsea’nin başında bir maça çıkan ve protestolarla karşılaşan Rafael Benitez üçüncü maçını geride bıraktı. Ancak geçen bu süre içerisinde ne takımın futbolunda ne de taraftarın İspanyol hocaya yaklaşımında bir değişiklik oldu. Görev başında ilk iki maçından beraberlikle ayrılan Rafa, 15. haftada West Ham deplasmanında yenilgi yüzü gördü: 1-3.
Öte yandan Benitez hafta içinde oynanan Fulham maçındaki kıyafetiyle de tepkilerin odağına oturdu. Liverpool geçmişi Londra’da sürekli sorgulanagelen 52 yaşındaki çalıştırıcı derbide kırmızı kravat takınca kıyamet koptu.
Aslında kravat turuncu renkte olsa da, kızmış bir boğa kıvamına gelen Chelsea taraftarına kırmızının tonları arasındaki ayrımı anlatmaya çalışmanın pek de faydası olmazdı.
Benitez içinde bulunduğu atmosferde geçtiğimiz günlerde İspanya’da yaşanan bir gelişmeye gıpta ile bakmış olsa gerek. 5-2'lik Real Sociedad mağlubiyetinin ardından görevine son verilen Valencia Teknik Direktörü Mauricio Pellegrino'ya futbolcular sahip çıktılar. Kaptan Soldado kötü gidişatın sorumlusunun hocaları değil oyuncular olduğunu söyleyerek, “Sorun futbolcularda” açıklamasını yaptı.
Özellikle Chelsea kaptanı John Terry'nin antrenmana 16 numaralı t-shirt ile çıkarak görevden alınan Di Matteo’ya destek çıktığı bir ortamda Benitez’in İspanya örneğindeki oyuncu desteğini arkasında bulması zor (hatta imkansız) gözüküyor. Ne var ki onun içini ısıtabilecek şeyler de yok değil. Pazar günü kulübün eski yardımcı antrenörü Ray Wilkins’in BBC Radyo’ya yaptığı açıklama gibi: “Her ne kadar alınan sonuçlar aleyhinde de gelişse Rafa geçici olarak geldiği bu görevden alınmayacak. Kovulmasının söz konusu olmadığını düşünüyorum.”
Gözler ocaktaHaftanın çarpıcı sonuçlarından bir tanesi, hemen dışarısında Thierry Henry heykelinin bulunduğu Emirates Stadı’nda gerçekleşti. Sezonun hayali kırık takımlarından bir tanesi olan Arsenal sahasında Swansea’ye son dakikalarda yediği gollerle 2-0 boyun eğdi. Böylece 4. mağlubiyetini alan Londra ekibi haftayı 10. sırada geçti.
Kulüpteki 16 yıllık kariyerinde en kötü sezon başlangıcını yapan Teknik Direktör Arsene Wenger’in protestolardan nasibini aldığı belirtiliyor. Ancak taraftarın asıl öfkesi yönetime! Çünkü kırmızı beyazlı ekibin destekçileri son yıllarda takımdan ayrılan önemli isimlerin yerini dolduracak oyuncuların alınmadığını ve düşüşün ana nedeninin takımda azalan kalite olduğunu hissediyor. Fabregas, Nasri, Van Persie ve Alex Song gibi isimlerin satışından kazanılan 90 milyon poundun çarçur edildiği görüşü hakim. Bu bağlamda son olarak gözlerin çevrildiği gelişme, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen sponsorluk anlaşması oldu. Kulüp, Emirates Havayolları ile 150 milyon pound (185m euro) karşılığında yeni bir forma anlaşmasına imza attı. Arsenal taraftarı şimdi buradan gelecek kaynakla girişilecek bir transfer harekatının yolunu gözlüyor.
HAFTANIN KARMASI(4-3-3)
Hugo Lloris (Tottenham)
------------------------------
Geoff Cameron (Stoke City)
Daniel Agger (Liverpool)
Sebastien Bassong (Norwich City)
Patrice Evra (Manchester United)
------------------------------
Ryan Shotton (Stoke City)
Leon Britton (Swansea)
Clint Dempsey (Tottenham)
-------------------------------
Michu (Swansea)
Wayne Rooney (Manchester United)
Jermain Defoe (Tottenham)
HAFTANIN TAKIMI
Manchester UnitedReading deplasmanında zorlansalar da yine kazanmasını bildiler. United deplasmanda iki kez geriye düştüğü maçı 4-3 kazanarak liderliği kimselere bırakmadı.
HAFTANIN YILDIZI
MichuSwansea forveti son bölümlerde attığı iki golle zorlu Arsenal deplasmanında takımına 3 puanı getirdi. 26 yaşındaki İspanyol futbolcu ligdeki gol sayısını 10’a çıkararak Suarez ve Van Persie ile ilk sırayı paylaştı.
HAFTANIN GOLÜ
Van PersieVan Persie’nin attığı, takımının dördüncü golü belki çok da zor bir gol değildi. Hollandalı forvet kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda kendisinden beklenen vuruşu yaptı. Ancak orta
sahadan gelen top ve Rooney’nin topuk pası görülmeye değerdi.
HAFTANIN TEKNİK ADAMI
Michael LaudrupSwansea’nin başında iyi işler çıkaran Danimarkalı teknik adam bu hafta takımına Arsenal deplasmanında akılcı bir oyun oynattı. Rakibi önce uyutup sonra vurdurttu.