34. HAFTA
Normalde haftanın en çarpıcı konusu olan Suarez’in ısırığı bu yazının başına otururdu ama Manchester United şampiyonluğunu ilan edip, sezonun sonunu erken getirince onları başlıktan vermek zorunlu hale geldi.
Anlaşılan United cephesinde geçtiğimiz sene kaçırılan şampiyonluk büyük yara açmış, son haftada ezeli rakip City’nin ipi göğüslemesi bu sezon için Ferguson’un öğrencilerini kamçılamış.
Old Trafford Stadı’nda oynanan karşılaşmada Aston Villa’yı 3-0 mağlup eden Manchester United bitime 4 hafta kala ligi zirvede bitirmeyi garantiledi. Kırmızı Şeytanlar Robin Van Persie’nin 2, 13 ve 33. dakikalarda attığı gollerle rakibini devirirken, puanını 84’e çıkardı ve en yakın takipçisi Manchester City’nin önünde mutlu sona ulaşmayı başardı.
Geçtiğimiz sezon şampiyonluğu City takımına son haftada kaptıran kırmızı beyazlı ekip böylelikle 1 yıllık aranın ardından tekrar ipi göğüsleyen taraf oldu ve lig tarihindeki 20. şampiyonluğuna ulaştı. 1986 yılından beri Manchester United’ı çalıştıran Teknik Direktör Sir Alex Ferguson da (heykelinin dikildiği yılda) takımın başındaki 13. şampiyonluğunu yaşadı.
United’da şimdi ise gözler Chelsea’nin 95 puan ile elinde bulundurduğu rekora çevrildi. Jose Mourinho döneminde Londra ekibinin kazandığı muhteşem zafer İskoç teknik adam ve oyuncularının hayallerini süslüyor olsa gerek. Kırmızı beyazlılar kalan maçlarını kazandığı takdirde İngiltere’de en çok puanla şampiyon olan takım unvanının da sahibi olacak. ManU son 4 haftada Arsenal, Chelsea, Swansea, West Brom gibi takımlar ile oynayacak.
Ada’nın vampiri işbaşında
Liverpool ile Chelsea arasında oynanan karşılaşma Ada’da sonucu merakla beklenen mücadeleydi. Liverpool iki kez geriye düştüğü maçta beraberliği son anda kurtarmayı başardı. Konuk Chelsea 26. dakikada Oscar’ın attığı golle öne geçti. Bu gole 52’de Sturridge yanıt verdi, 57’de hakem Maviler lehine penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Eden Hazard fileleri havalandırdı ve takımını bir kez daha öne geçirdi. Artık herkes maçın 2-1 Chelsea üstünlüğü ile bitmesini bekliyordu. Ancak uzatma dakikalarında sahneye Luis Suarez çıktı. Uruguaylı forvetin vuruşu Anfield Road’u ayağa kaldırırken, Liverpool bu son dakika piyangosu ile Londra ekibi karşısında 1 puanı kurtarmayı başardı.
Suarez maçın öne çıkan ismiydi. Ancak deneyimli forvetin attığı golden daha çok maç içinde yaptığı bir hareket onu manşetlere çıkardı. Kronometreler 73. dakikayı gösterdiğinde Suarez, Chelseali Ivanovic’in kolunu ısırdı. Herkesi şok eden bu hareket yavaş çekim TV görüntüleri ile fark edilince kıyamet koptu. Aynı tarz bir hareketten dolayı sabıkası bulunan Uruguaylı forvetin bir kez daha yeşil sahada rakibini ısırması spor kamuoyunu epey meşgul etti.
Suarez benzer bir hareketi Ajax forması giydiği dönemde yapmış, PSV’li Otman Bakkal’ın boynunu ısırarak literatüre geçmişti. Pozisyonun ardından Chelsea’nin Sırp savunmacısı Branislav Ivanovic’in yaptığı itirazlar Suarez için herhangi bir yaptırım getirmeye yeterli olmadı. Maçın ardından ısıran oyuncu, (tıpkı Bakkal olayından sonra olduğu gibi) özür dileyen bir açıklama yaptı ancak bu kulübünün cezasından kurtulmasını engelleyemedi.
Daha önce ırkçılıktan da sabıkası bulunan oyuncuya Liverpool para cezası verdi. Futbolcunun ödeyeceği paranın Hillsborough Aileleri Destek Fonu’na aktarılacağı belirtildi. Yıldız golcüye İngiltere Profesyonel Futbolcular Birliği tarafından öfke kontrolü seanslarına katılması tavsiye edildi. Suarez’e yaptığı ‘insanlık dışı’ hareket nedeniyle tahmin edileceği üzere yoğun tepki geldi. Ancak olayın mizahi boyutunu öne çıkaran haberler de eleştirel yaklaşımlar kadar yer kapladı. Yapılan illüstrasyonlarda ısırıkçı futbolcu, çeşitli şekillerdeki benzetmelere konu oldu.
Haftanın önemli bir diğer karşılaşması da Tottenham ile Manchester City arasında oynandı. White Hart Lane’de konuk City henüz 5. dakikada Samir Nasri’nin golüyle öne geçti. Ev sahibi ekip bu golün şokunu uzun süre üzerinden atamadı, ilk yarı misafir takımın üstünlüğü ile sona erdi. Maçın son 15 dakikasına girildiğinde de skor aynıydı. Ancak ne olduysa ondan sonra oldu. 75’te Dempsey, Bale’ın harika asistini filelerle buluşturunca maça eşitlik geldi. 79’da Defoe ve 82’de Gareth Bale’ın attıkları goller maçın skorunu 3-1 ev sahibi ekip lehine tayin etti. Puanını 61’e çıkaran Tottenham Şampiyonlar Ligi’ne katılma yarışında önemli bir virajı döndü.
Premier Lig’de performansı yakından takip edilen takımlardan bir tanesi Sunderland. Geçtiğimiz haftalarda teknik direktör değişikliğine giden ekipte göreve Paolo Di Canio’nun getirilmesi büyük tartışmalara yol açmıştı. Geçmişte faşist olduğunu açıklayan İtalyan çalıştırıcıya başlangıçta herkes tereddütle bakarken, şimdilik hocanın aşırı sağcı dünya görüşü ile ilgili büyük bir sorun yaşanmamış görünüyor. Gözler düşme potasına yakın sularda gezen kırmızı beyazlı takımın sportif performansına çevrildi. İlk maçına Chelsea karşısına çıkan Di Canio, bu maçtan boynu bükük ayrılsa da sonrasında Newcastle’ı deplasmanda farklı mağlup ederek övgü topladı. Sunderland bu hafta ise sahasında Everton’ı ağırladı. 45’te Sesssegnon’un kaydettiği gol ile maçı 1-0 kazandılar.
Di Canio üst üste 2. galibiyetine imza atarken 37 puana çıkardığı takımına da kümede kalma mücadelesinde derin bir soluk aldırdı. Hafta içinde Daily Mirror gazetesinde yer alan bir haber genç teknik adamın çalışma stratejisine dair bazı ipuçlarına yer vermişti. Buna göre Di Canio oyuncularının hafta içi izinlerini iptal etti. Dah öncesinde Sunderland takımı geleneksel olarak Çarşamba günlerini izinli olarak geçiriyordu. Di Canio, “Eğer profesyonel bir futbolcuysanız Çarşamba günleri izin yapmayı istememeniz gerekir” dedi. Sunderland’in yükselen performansı biraz da sıkılaştırılan ve saatleri artırılan idmanlarla ilişkilendirildi.
HAFTANIN KARMASI 4-4-2
Jussi Jaskelainen (West Ham)
-----------------------
Billy Jones (West Brom)
David Luiz (Chelsea)
Sebastian Bassong (Norwich City)
Danny Rose (Sunderland)
------------------------
Gareth Bale (Tottenham)
Jack Wilshere (Arsenal)
Stephane Sessegnon (Sunderland)
Robert Snodgrass (Norwich City)
--------------------------
Roben van Persie (Manchester United)
Jermain Defoe (Tottenham)
HAFTANIN TAKIMI
Manchester United
Tottenham geriye düşütüğü karşılaşmada Manchester City’yi 3-1 mağlup ederek önemli bir iş çıkardı. Böylelikle Manchester United’a bu hafta şampiyonluğunu ilan etme fırsatı tanıdı. United da bu ikramı geri çevirmedi. Villa’yı yenerek mutlu sona ulaştı. Ve tabi şampiyon olan takım haftanın takımı.
HAFTANIN YILDIZLARI
Van Persie-Gareth Bale
Manchester United’ın golcü ismi Robin Van Persie, Aston Villa karşısında yaptığı hat trick ile takımına belki de sezonun en önemli zaferini kazandırdı: Şampiyonluk. Tottenham’ın Manchester City’yi 3-1 yendiği karşılaşmada 1 gol 1 asist ile oynayan Bale da sezon boyunca sergilediği başarılı performansına bir yenisini ekledi.
HAFTANIN GOLÜ
Kevin Nolan
West Ham ile Wigan’ın buluşmasında gülen taraf 2-0’lık skorla ev sahibi West Ham oldu. West Ham’ın ikinci golü sıklıkla görülen bir gol değildi. 80. dakikada orta sahadan gelen yüksek topu Carroll göğsü ile yumuşatarak vole ile ceza sahası içine gönderdi. Burada da Nolan yine bir vole vuruşuyla fileleri havalandırdı.
HAFTANIN KURTARIŞI
Michel Vorm
Swansea ile Southampton 0-0 berabere kaldı. Karşılaşmanın 39. dakikasında Southamptonlı Lambert’in yaklaşık 25 metreden kullandığı frikik tam 90’a gitti, Swansea kalecisi topu çıkarmayı başardı.