‘Rafa’dan…
13. HAFTA
Futbolda taraftarların kulüpleri üzerindeki etkileri gün geçtikçe artıyor mu, yoksa azalıyor mu? Dünyanın en sevilen sporu çağına göre kabuk değiştirirken, oyunun en önemli parçalarından biri olan taraftarlar acaba değişimin neresinde duruyor? Kulüpler el değiştiriyor, satılıyor ve yeni sahipleri ile yola devam ediyor. Stat isimleri sponsorlarca adlandırılıyor. Formalar her renge giriyor, üstünde türlü yazıyı barındırıyor. Peki futbolcular? Doğduğu-büyüdüğü çevrenin, desteklediği takımında mı oynuyorlar hala? Aksine dünyanın 4 bir yöresinde her ülkeden profesyonel oyuncularla karşılaşılıyor artık.
Oyunun parçaları içinde doğduğu günden bu yana en az değişenler ‘taraftarlar’ olsa gerek. 100 yıl öncesinde bir takımı tutan insanlar topluluğuna verilen ismin etrafında bugün yine aynı tanımı yapmak mümkün. Takımını destekleyen, başarıda sevinen, yenilgide üzülen, zaman zaman coşan, zaman zaman kızan insanlar tribünlerden seslerini duyurmaya devam ediyor. Ne isimleri, ne renkleri ne de yerleri değişiyor! Aslına bakılacak olursa bu değişim işi işlerine gelmiyor, yer değiştirenler onların nazarında pek de fazla sevilmiyor. Stamford Bridge’de pazar günü yaşananlar bunun en açık kanıtı olsa gerek.
Teknik Direktör Roberto di Matteo’nun görevine son veren Chelsea sezon sonuna kadar takımı Rafael Benitez’e emanet etti. İspanyol çalıştırıcı Maviler’in başında sahaya çıktığı ilk maçta kendi taraftarlarının protestolarına hedef oldu. Maç öncesi ismi hoparlörden anons edildiğinde ıslıklandı, pankartlarla dışlandı. Tribünler, Di Matteo’nun Chelsea’de futbolcu iken giydiği 16 numaralı formaya ithafen ’16. dakika şovu’ gerçekleştirdiler. Bu gösteri İtalyan hocanın lehine olduğu kadar Benitez’in de aleyhineydi. Londra ekibinin ezeli rakiplerinden Liverpool’u uzun yıllar çalıştıran, ismi bu kulüple özdeşleşen ve Chelsea ile ilgili demeçleri unutulmayan Rafa tepkilerin odağındaki isimdi. Kulüp sahibi Abramovich’in bile bile böyle bir hamle yapması ise taraftara ‘Ben istediğim adamı getiririm’ mesajı olarak yorumlandı. Manchester City ile 0-0 berabere kalınan maçın ardından İspanyol hoca protestolar için "Taraftar benim profesyonel olduğumu anlamalı" değerlendirmesinde bulundu. Son derece doğru bir tespit! Ancak profesyonel olamayan taraftarların tepkisi zaten tam da bu sebepten değil mi?
Benitez gibi yeni bir isim de Harry Redknapp’tı. Mark Hughes’un görevine son verilmesinin ardından Queens Park Rangers’ta teknik direktörlük koltuğu ona emanet edildi. Ancak deneyimli teknik adam bu maçı tribünden takip etti. United’ın 3. golünden sonra da stadı terk etti. Ferguson’un heykel açılışının ardından Ruud van Nistelrooy ve Van der Sar gibi isimler de bu maç için tribünde olan isimler arasındaydılar. QPR, 52.dakikada Mackie’nin golüyle öne geçti. 64’de Evans 68’de Fletcher ve 72’de Chicharito’nun golleri United’a 3 puanı getirdi.
Southampton özellikle ilk yarı önemli bir baskı kurdu. Sağlı sollu gelen ataklara, duran toptan doğan tehlikelere Newcastle 34 dakika dayanabildi. Lallana’nın attığı golle devre ev sahibi ekibin lehine sonlandı. 2. yarıda konuk takım zaman zaman etkili olsa da kırmızı beyazlılarda 60’da Ramirez farkı ikiye çıkardı ve Southampton mücadeleyi 2-0 kazandı. Fonte, Lambert ve Puncheon ile üç topu da direkten dönen S’Hampton iştahlı futbolunun karşılığını 3 puanla aldı.
Liverpool rakip sahada etkiliydi. Sterling ile bir topu direkten döndü. Ancak 90 dakika boyunca geliştirdiği atakları golle sonuçlandıramadı. Swansea defansı ve kalecisiyle maçı gol yemeden tamamlamayı başardı, mücadele 0-0 sona erdi.
Aston Villa’nın bir topu direğe, Arsenal’in zaman zaman geliştirdiği ataklar da rakip kaleciye takıldı. İki takım da pozisyonlar buldu ama karşılaşma 0-0 bitti.
Stoke City sahasında Fulham’ı konuk ettiği mücadeleden 1-0 galip ayrıldı. Gol klasik bir Stoke golüydü. Sağ kanattan arka direğe kesilen ortayı dev adam Crouch kafayla indirdi, Charlie Adam fileleri buldu.
HAFTANIN KARMASI
(4-5-1)
Gerhard Tremmel (Swansea)
-------------------------------------------------
Billy Jones (West Brom)
Ryan Showcross (Stoke City)
Jose Fonte (S’Hampton)
Leighton Baines (Everton)
-------------------------------------------------
Jason Puncheon (S’Hampton)
Darren Fletcher (M. United)
Javier Hernandez (M. United)
Zoltan Gera (West Brom)
Gareth Bale (Tottenham)
-------------------------------------------------
Jermain Defoe (Tottenham)
HAFTANIN TAKIMI
West Bromwich
Sunderland’i 4-2 mağlup ettiler. Etkili ataklarıyla rakibe göz açtırmayan West Brom, Premier Lig’de haftanın tek deplasman galibiyetine imza attı.
HAFTANIN GOLÜ
Jermain Defoe
Jermain Defoe’nun Tottenham’ın West Ham United’ı 3-1 yendiği karşılaşmada attığı ilk gol. Deneyimli forvet ilk yarının son anlarında uzaktan çektiği şutla fileleri sarsarak gol perdesini de açan isim oldu.
HAFTANIN KURTARIŞI
Paulo Gazzaniga
Southampton kalecisi Gazzaniga, Anita ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda maç 1-0 iken önemli bir kurtarış gerçekleştirdi. 20 yaşındaki Arjantinli file bekçisi, ikinci yarıda da direk dibinden rakibin kafa vuruşunu çıkarırken alkış topladı.
HAFTANIN SÜRPRİZİ
Newcastle
Newcastle United’ın, Southampton’a yenilmesi belki çok büyük bir sürpriz değildi. Ancak üst üste 2 hafta kaybeden siyah beyazlıların toparlanma çabasında olmaması şaşkınlık yarattı. Silik oyunları mağlubiyet serisini 3 maça çıkardı.