Kadir Onur Dinçer

Kadir Onur Dinçer

kadironurdincer@hotmail.com

Tüm Yazıları

31. HAFTA

Lider Manchester United her geçen hafta şampiyonluğa daha da çok yaklaşıyor. Bu hafta Sunderland ile deplasmanda karşılaşan Alex Ferguson’un öğrencileri çok parlak bir oyun ortaya koymasalar da ihtiyaç duydukları 3 puanı ceplerine indirmeyi başardılar. Karşılaşmanın 27. dakikasında Robin van Persie’nin vuruşunda top Titus Bramble’ye çarparak ağlara gitti. Bu tek gol United’a yetti ve Kırmızı Şeytanlar deplasmandan kazançlı döndüler. Ligde puanını 77’ye çıkaran Manchester United, en yakın takipçisi City’nin de kazandığı haftada aradaki 15 puanlık farkı korumayı başardı.

Haberin Devamı

Bu maçtaki gol pozisyonu tartışma konusu oldu. Robin van Persie golün kendisine ait olduğunu iddia etti. Ancak resmi kayıtlarda gol Bramble’ye yazıldı. Pozisyona dikkatlice bakınca Hollandalı forvetin vuruşunda topun kaleye değil altı pasa doğru gittiği ve Sunderlandli oyuncunun müdahalesi ile yön değiştirip kaleye yöneldiği görüldü. Dolayısıyla ‘kendi kalesine’ olarak kabul edilmesi mantıklı gibiydi. Van Persie’nin gol kararı dışında itirazı olan bir konu daha vardı. O da takımın takvimiydi. Cumartesi günü Sunderland deplasmanına çıkan United sadece 1 gün dinlenmenin ardından pazartesi FA Cup’ta Chelsea’nin karşısına çıktı. Persie, “Bu hiç de ideal bir durum değil. Normalde ikinci günde kaslarınız hala kötü bir durumda oluyor. Ancak görünen o ki bu konuda yapılacak bir şey yok. Tabi tribünlere gelecek seyirci de herhalde bu durumda iyi bir futbol bekleyerek gelmez, çünkü bu mümkün değil” dedi. Tabi bu maç Chelsea için, 1-0 kazanmış olsalar da, daha da zordu. Cumartesi Southampton ile oynayan Londra ekibi pazartesi FA Cup maçı oynarken, Avrupa’da yoluna devam ettiği için takviminde bir de Perşembe maçı vardı. Rubin Kazan ile Avrupa Ligi’nde oynayıp hemen 3 gün sonrasında da Sunderland maçı oynayacak olmak ortaya gerçekten kabus gibi bir program çıkardı onlar için.

Sunderland-Manchester United karşılaşması bir devrin de sonunu getirdi. Sahasında United’a 1-0 mağlup olan takımın başındaki isim olan Martin O’Neill’ın görevine bu maçın ardından son verildi. 1.5 yıldır takımın başında bulunan 61 yaşındaki teknik adam daha önce Aston Villa, Celtic, Leicester City, Norwich City gibi takımları çalıştırmıştı. Ada basınında yer alan haberlerde deneyimli çalıştırıcının çeyrek asırlık teknik adamlık kariyeri boyunca ilk kez kovulduğu bilgisi yer aldı. Ligde 16. sırada yer alan, 8 haftadır kazanamayan takımın başına Paolo Di Canio’nun getirildiği kulübün resmi internet sitesinden duyuruldu. İtalyan çalıştırıcının siyasi görüşleri ise Ada ekibinde karışıklık yarattı. Geçmişte verdiği Nazi selamı ile hatırlanan ve faşist olduğunu itiraf eden Di Canio’nun takımın başına geçmesi, Sunderland’in sol görüşlü asbaşkanı David Miliband’ın istifa etmesine yol açtı. Aynı zamanda İşçi Partisi millitvekili olan Miliband, “Yeni teknik direktörün politik görüşünden dolayı görevi bırakmak benim için doğru hareket olacaktı” dedi. Şimdi gözler taraftarların Di Canio ile nasıl bir ilişki kuracaklarına çevrildi.

Haberin Devamı

Liverpool ile Aston Villa, Villa Park’ta karşı karşıya geldiler. Ligin tehlike bölgesinde bulunan Aston Villa sahasında kazanarak rahatlamak istiyordu. Liverpool’un da Avrupa Kupaları’na katılma yolunda iddiasını sürdürmek için sahadan iyi bir sonuçla ayrılması gerekiyordu. Kazanan konuk ekip Liverpool oldu. Kırmızılar yenik duruma düşseler de sonrasında buldukları gollerle skoru 2-1’e taşıdı ve haftayı 3 puan ile kapadı. Villa 31’de Christian Benteke ile öne geçti. Liverpool 47’de Henderson ve 60’da penaltıdan Gerrard ile goller buldu.

Haberin Devamı

Aston Villa-Liverpool maçından çıkarılabilecek 5 şeyi şu şekilde özetleyebiliriz: 1-Steven Gerrard hala bu takımı sürüklüyor. 2-Jordan Henderson’un yükselişi sürüyor. 3-Philippe Coutinho parlamaya devam ediyor. 4-Aston Villa’nın yaş ortalaması gözden geçirilmeli. 5-Liverpool geriye de düşse mücadeleyi bırakmadı. Takım savaşçı ruhunu koruyor...

Karşılaşmanın ardından Liverpool Teknik Direktörü Brendan Rodgers günün başarılı isimlerinden Steven Gerrard’ı öve öve bitiremedi. Takımın kaptanı olan 32 yaşındaki oyuncu için deneyimli teknik adam, “30 yaşının sonlarına kadar oynayabilir gibi görünüyor. Bizim için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bugün bir kez daha gösterdi. Sanırım önümüzdeki yıllarda da öyle olacak gibi. Kondisyonu yerinde, koşması gayet iyi. Ben Liverpool’un başına ilk geçtiğimde tatilini yarıda keserek yanıma gelmiş ve bana yeni görevimde başarılar dilemişti. Jamie Carragher ile birlikte yüzde 150 benim arkamda olacağını söylemişti. O günün ardından yüzde 200 benim arkamda oldular. Liverpool’un başarılı olması için büyük bir istek duyuyor. Çok büyük oyuncu, tam bir fenomen” dedi.

Arsenal haftayı 4-1’lik Reading galibiyeti ile geride bıraktı. Gervinho, Cazorla, Giroud ve Arteta’nın gollerine konuk ekip Kanu’nun tek golü ile cevap verebildi. Bu sezon ligde aradığını bulamayan Londra ekibi, ‘Hava değişimi’ için şimdiden hazırlıklara başladı. Takımın yaz aylarını uzun süreli bir Asya turunda geçireceği kesinleşti. Daha önce Vietnam ve Endonezya’da özel maçlara çıkacağı duyurulan kırmızı beyazlıların durakları arasına Japonya da eklendi. Buna göre Arsenal, Nagoya’daki Toyota Stadı’nda 22 Temmuz’da Nagoya Grampus takımının karşısına çıkacak ve 10 yılı aşkın bir sürenin ardından Japonya’da maça çıkacak ilk Arsenal A Takımı olacak. Teknik Direktör Arsene Wenger, Arsenal’in başına geçmeden önce 1995-96 yıllarında Nagoya Grampus’un teknik direktörlüğünü yapmış, takımı o sezon ligde ikinci yaparken, Emperor’s Cup’ı da kazanma başarısı göstermişti. Bu seyahatin kendisi için başka bir anlamı olacağını belirten Fransız teknik adam, “Nagoya benim için çok özel bir yer. Hayatımın birçok güzel anısına sahip olduğum bir yer. İki senemi geçirdiğim bu şehre tekrar gidecek olmak beni sevindiriyor. Dostlarımı tekrar görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. Wenger’in Japon ekibini çalıştırdığı dönemdeki öğrencisi ve Nagoya takımının şu andaki hocası olan Dragan Stojkovic de, “Kendisini bir kez daha görecek olmak mutluluk verici. Arsenal dünyanın en iyi takımlarından. Onlarla oynamak bizim için onur demek” ifadelerini kullandı.

İngiltere’de haftanın en çok konuşulan konularından bir tanesi de Ferdinand biraderlere yapıldığı öne sürülen küfürlü taciz oldu. İngiltere Milli Takımı’nın geçtiğimiz hafta San Marino ile oynadığı karşılaşma sırasında İngiliz taraftarların Manchester Unitedlı Rio Ferdinand ve Bursaspor’da forma giyen kardeşi Anton Ferdinand ile ilgili küfürlü şarkılar söylediği bildirildi. Ferdinand kardeşler için ‘Şenlik Ateşinde Yakılacaksınız’ şarkısının söylendiği, Anton Ferdinand’ın 2011 yılında da Chelsea - QPR karşılaşmasında İngiltere’nin eski kaptanı John Terry tarafından ırkçı hakarete uğradığı, şarkının ırkçı imalar içerdiği belirtildi. Rio Ferdinand bu duruma sert tepki gösterirken, Avrupa’da Irkçılığa Karşı Futbol (FARE) oluşumu da taraftarlarla ilgili FIFA’ya şikayette bulundu. Tepkilerin nedeni Rio Ferdinand’ın San Marino karşılaşması öncesinde milli takımdan affını istemesiydi. Önceden belirlenen antrenman programına uymadığı gerekçesiyle kadroya dahil edilmeyen oyuncunun daha sonra El Cezire kanalının maç yayınına yorumcu olarak katılmak üzere Katar’a gittiği ortaya çıkınca taraftarlar köpürmüştü. Neyse ki Ferdinand ilerleyen günlerde kulübünden gelen haberle morallendi. Manchester United’ın 34 yaşındaki oyuncusunu takımda tutmak için çalışmalara başladığı, Haziran ayında sözleşmesi sona erecek İngiliz savunmacıya 1 senelik daha sözleşme önerileceği belirtildi.

Championship’te Cuma günü oynanan Blackburn Rovers- Blackpool karşılaşmasında ilginç bir olay yaşandı. Bir Blackpool taraftarı maçı tribünden tavuk kostümü içinde takip etmeye teşebbüs etti. Evet, eylem teşebbüs aşamasında kaldı çünkü polisler ve özel güvenlik birimleri bu şahsı stattan dışarı çıkardılar. Maçın sadece bir bölümünü izleyebilen taraftar, tavukçuluk şirketi olan Blackburn Rovers kulübünün sahiplerine göndermede bulunarak rakip takımı ti’ye alıyordu.

O’Neill gitti, Di Canio geldi

HAFTANIN KARMASI 4-4-2

Jussi Jaaskelainen (West Ham)

--------------------------------------

Pablo Zabaleta (M.City)

Nemanja Vidic (M. United)

Jan Vertonghen (Tottenham)

Luke Shaw (Southampton)

-----------------------------------------

Samir Nasri (M.City)

Yaya Toure (M.City)

Gervinho (Arsenal)

Gareth Bale (Tottenham)

--------------------------------------

Aroune Kone (Wigan)

Andy Carrol (West Ham)

HAFTANIN TAKIMI

Southampton

Bu sezon zaman zaman iyi maçlar çıkaran Southampton, son haftalarda iyice açıldı. Şubat ayının ortasına kadar hiçbir büyük takım karşısında galibiyeti bulunmayan kırmızı beyazlılar Manchester City’yi mağlup ettikleri karşılaşmanın ardından son olarak da Liverpool’u evine boş göndermişti. Ve bu hafta Chelsea ile karşılaştılar. Mauricio Pochettino’nun öğrencileri 24’te Rodriguez ve 35’te Lambert’in golleri ile rakibini 2-1 devirdi, Londra ekibinin tek golü Terry’den geldi.

HAFTANIN YILDIZLARI

Gareth Bale-Andy Carroll

Tottenham deplasmanda Swansea’yi 2-1 mağlup etti. Takımının ilk golünde son derece şık bir pasla arkadaşına golü attıran Bale ikinci golde bizzat sahneye çıktı, 3 puanı getirdi. West Ham’ın West Brom’u 3-1 yendiği karşılaşmada da 2 golle Carroll yıldızlaştı.

HAFTANIN KURTARIŞI

Pepe Reina

Aston Villa-Liverpool karşılaşmasının 16. dakikasında Lowton ceza sahasına kesti, Agbonlahor hemen altı pasın önünde gelişine vurdu, karşı karşıya pozisyonda Liverpool kalecisi Reina gole izin vermedi.

HAFTANIN GOLÜ

Kevin Mirallas

Everton, Stoke City’yi Goodison Park’ta 1-0 mağlup etti. Kevin Mirallas’ın 28. dakikada uzun mesafe sürdüğü topu filelerle buluşturması görülmeye değerdi. Haftayı 2 golle geçen West Hamlı Andy Carroll’ın attığı 2. gol de şık bir gelişine vuruş gösterisiydi.