İNGİLTERE PANORAMA
31. HAFTA
Cardiff City evinde Liverpool'u ağırladı. Alt sıralardan kurtulma mücadelesi adına kendileri açısından önemli bir maçtı. Ancak bu sezon deste deste gol atmayı alışkanlık haline getiren Liverpool karşısında onlar da tutunamadı. Bir düzine golü filelerinde gördüler. Rodgers'ın takımı 6-3 kazandı.
Cardiff'in attığı üçüncü gol Jordon Mutch'tan geldi. Ama o gol kadar Jones'un asisti de güzeldi. Futbolda kafa pasları oldukça estetiktir. Çünkü oyuncu topa başıyla, ayağıyla olduğu kadar istediği şekilde yön veremez. Verebildiğinde ise işte bu goldeki gibi enfes bir kare ortaya çıkar. Jones'un 'Hakan Şükür'ü hatırlatan kafa pasıyla yaptığı asist, ve Mutch'ın da kafayla yaptığı vuruş, bol gollü karşılaşmanın güzel anları arasındaydı.
Bir maçı eksik Liverpool gol sayısını 82'ye yükseltti. Acaba bu alanda bir rekora imza atabilirler mi? Premier Lig'de gol rekoru Chelsea takımına ait. 2009-10 sezonunda toplam 103 gol kaydeden Maviler bir sezonda en çok gol atan takım olurken, Didier Drogba da o sezon kaydettiği 29 golle gol kralı olmuş ve bu rakama ulaşılmasında başrolü oynamıştı.
30 maçta 82 gol atan Liverpool'un önünde daha 8 maç var. Kalan karşılaşmalarında, maç başına 2,75 gol ortalaması yakalamaları, yeni rekorun sahibi olacakları anlamına geliyor. Liverpool'un Uruguaylı forveti Luis Suarez ise bireysel rekora koşuyor. O, hedefe çok daha yakın. Cardiff karşısında hat trick yapan 27 yaşındaki forvet gol sayısını 28'e çıkardı. 2007-08'de 31 gol atan Cristiano Ronaldo ve aynı rakama 1995-96'da ulaşan Alan Shearer'ın tahtına göz dikmiş durumda. Üstelik sezonun ilk 5 maçında oynamadan buralara geldiğini de unutmamak gerek.
Cardiff cephesinde ise işler hiç de iyiye gitmiyor. Üst üste ikinci mağlubiyetlerini alarak düşme potasındaki konumlarını korudular. Ancak sportif başarısızlıktan daha büyük bir mücadele bu kulüp için saha dışında yaşanıyor. Malum kulüp el değiştirdi ve yeni sahip Vincent Tan forma rengini değiştirdi. Geleneksel mavi forma rengi kırmızıya çevrildi. Üstüne üstlük mavi kuşlu logo da yerini ejderhalı figüre bıraktı.
Her fırsatta bu durumu protesto eden Cardiff City taraftarı bu haftayı da boş geçmedi. Liverpool maçı öncesi toplanan yaklaşık 3000 kişi stada sloganlar eşliğinde yürüyerek protesto gösterisi düzenledi. Forbes dergisinin 4 yıl önce milyarder iş adamları listesine aldığı Malezyalı girişimci, 2012'de renk değişimini gerçekleştirmişti. Bu haftaki gösterinin ise öncekilerden bir farkının olduğu belirtildi. Cardiff'in tüm taraftar grupları ilk kez biraraya geldi.
Kabak Gibbs'in başına patladı
Haftanın maçı Chelsea ile Arsenal arasındaydı. Londra derbisinde gülen taraf tarihi bir skorla ev sahibi Chelsea oldu. Rakibini 6-0 yenerek hem liderliğini sürdürdü hem de Arsenal'i aşağılara doğru iterek zirve yarışından uzaklaştırdı. Ancak maçın skorundan çok, karşılaşmaya damga vuran hakemin yanlış bir kararı oldu.
Ev sahibi ekip Eto'o ve Schürrle'nin attığı gollerle iki farklı öne geçti. 14. dakikada Hazard'ın vuruşunda Chamberlain kaleye doğru giden topu eliyle çıkardı. Hakem Andre Marriner haklı olarak penaltı noktasını gösterdi. Ancak yanlış oyuncuyu oyundan attı. Chamberlain yerine Kieran Gibbs'e kırmızı kart göstererek herkesi şaşkına çevirdi.
Oyunun geri kalanını 10 kişi oynayan Arsenal, Hazard, Oscar (2) ve Salah'ın golleriyle açılan farka karşı koyamadı. Hakemler Birliği bu büyük hatanın ardından bir özür mektubu yayınladı: "Marriner deneyimli bir hakem. Bu olayda düştüğü hatadan dolayı büyük bir üzüntü içerisinde bulunuyor ve Arsenal'den özür diliyor".
Arsenal'in bu yanlış kararla ilgili itiraz hakkının bulunduğu bildirildi. UEFA Başkanı Michel Platini'nin basın sözcüsü Pedro Pinto ise UEFA'nın ekstra hakem uygulamasında bu yanlışlığın olmayacağını savundu. Twitter hesabından seslenen Pinto, "Çizgi hakemi olsaydı bu yanlışlık ortaya çıkmazdı. İşte bu yüzden 30'un üzerinde Avrupa ülkesi, UEFA'nın arkasında durduğu 5 hakem uygulamasını kabul ediyor" yorumunu yaptı.
Bilindiği gibi İngiltere'de futbolu yönetenler sezon başında kritik bir karar almış ve bu ek hakem uygulaması yerine gol çizgisi teknolojisini benimsemişti. Stamford Bridge'de yaşanan pozisyonun ardından bu tartışma tekrar alevlendi. Çizgi hakemlerinin topun kale çizgisini geçip geçmediğini kontrol etmekten daha öte katkıları olacağı savunuldu. Pinto, "Teknoloji çözüm değildir" dedi.
Bu konu, futbolun en tepedeki iki idari organı arasında uzun süredir tartışılıyor. Dünya futbolunun patronu FIFA, gol çizgisi teknolojisini savunur ve hatta uygularken, UEFA ise karşı çıkıyor. Romantik bir yaklaşımı benimseyen Avrupa'nın patronu Michel Platini teknoloji kullanımının futbolun ruhuna zarar vereceğini, onun yerine ilave hakem uygulamasının yeğ olduğunu dile getiriyor.
Ben de bu görüşü mantığa büründürüyorum. Sonuçta futbol, seri üretimi ve ordan doğacak maksimum verimi hedefleyen bir sanayi kolu değil. Dolayısıyla makinenin getirisinin, uzun vadede oyundan götüreceği şeylerden az olacağı göz önünde bulundurularak -ve de eğer beşeri faktörler gerekli çıktıları sağlamaya yetiyorsa- ilave hakem uygulamasının makul olduğunu düşünüyorum.
Rooney damga vurdu
Sezonun hayalkırıklığı yaratan ekibi ve aynı zamanda son şampiyon Manchester United bu kez kazandı. Londra deplasmanında West Ham'a konuk olan Kırmızı Şeytanlar rakibini 2-0 ile geçti. İki golün de sahibi olan Rooney orta sahadan attığı ilk golüyle ayakta alkışlandı. Son olarak Liverpool'a evinde üç gol yiyerek boyun eğen United tekrar doğrulma şansı elde etti.
Hull City sahasında West Bromwich'i 2-0 mağlup etti. Kalesini eski Beşiktaşlı Allan McGregor'un koruduğu, kendi sahasında ligin en az gol yiyen ekipleri arasında yer alan Hull, West Brom'dan da gol yememeyi başardı. Liam Rosenior'un golüyle öne geçen ev sahibi ekip Shane Long ile farkı ikiye çıkardı. Eski takımının filelerini havalandıran 27 yaşındaki forvet Long gol sonrası sevinmese de, iki haftalık mağlubiyet serisinin sona ermesi Hull City taraftarlarını sevince boğdu.
Norwich City ise sahasında Sunderland'i 2-0 ile geçti. Fenerbahçe'den kiralık gittiği yeşil-sarılı ekipte istikrarlı bir performans sergileyen Joseph Yobo bir kez daha sahaya ilk 11'de çıktı. Takım arkadaşı eski Galatasaraylı Johan Elmander de sahadaydı. Hatta İsveçli Snodgrass'ın attığı ilk golün asistini yaptı. İkinci gol Alexander Tettey'den geldi. Stoke da, Aston Villa'yı deplasmanda 4-1 yendiği maçta başarılı futboluyla dikkat çekti.
Tottenham Southampton ile çekişmeli geçen maçı 3-2 kazanmasını bildi. Aynı skorla gülen bir diğer ekip ise Swansea'yi yenen Everton oldu. Manchester City Fulham'ı 5-0, Newcastle United ise Crystal Palace'ı 1-0'lık skorlarla saf dışı bıraktılar. Hiçbir karşılaşmanın berabere bitmediği 'acımasız' haftada toplam 42 gol atıldı.
HAFTANIN KARMASI (4-5-1)
John Ruddy (Norwich City)
Geoff Cameron (Stoke City)
Curtis Davies (Hull City)
Michael Carrick (Manchester United)
Liam Rosenior (Hull City)
Andre Schürrle (Chelsea)
Wayne Rooney (Manchester United)
Yaya Toure (Manchester City)
Christian Eriksen (Tottenham)
Marko Arnautovic (Stoke City)
Luis Suarez (Liverpool)
HAFTANIN TAKIMI
Chelsea
Her ne kadar Arsenal erken dakikalarda 10 kişi de kalsa, her ne kadar yanlış oyuncusu oyundan atılıp mağdur da olsa, sonuçta Chelsea derbiyi kazandı mı? Kazandı. Altı tane attı mı? Attı.
HAFTANIN YILDIZI
Luis Suarez (Liverpool)
Bu sezon bir çok hafta yıldızı parlayan Uruguaylı, hat trick yaptığı geride kalan haftada da öne çıkan isim oldu. İngiltere Dünya Kupası'nda onun ülkesiyle aynı grupta yer alıyor. Suarez'in sürekli yükselen formu ve ardı kesilmeyen golleri Ada'yı yalnızca kulüpler düzeyinde endişelendiriyor olmasa gerek.
HAFTANIN GOLÜ
Wayne Rooney (M. United)
Manchester United'ın yıldızı attığı golle jeneriklere girer herhalde. Kalecinin önde olmasından faydalandı, orta sahadan skor tabelasını değiştirdi. Norwich Cityli Tettey'in ceza sahası dışından gelişine vuruşunun şanssızlığı, bu ekstra golle aynı haftaya denk gelmesiydi.
HAFTANIN KURTARIŞI
Petr Cech (Chelsea)
Chelsea-Arsenal maçında daha henüz gol perdesi açılmamış, penaltı kararı verilmemiş ve yanlış futbolcu oyundan atılmamıştı. Dördüncü dakikanın son saniyeleriydi. Olivier Giroud ceza sahası içinde vurdu, kaleci Cech soluna giden topa iyi uzandı.