Beklenen son

5. HAFTA

Haftanın en kritik mücadelesi West Bromwich Albion ile Sunderland arasındaydı. Aslında bu maçın başlama düdüğü çaldığında da, son düdükle futbolcular soyunma odasının yolunu tuttuğunda da öyle çok büyük bir önemi yoktu.

Ancak ev sahibi takımın attığı üç gol, rakipte taşları yerinden oynattı. Sessegnon, Ridgewell ve Amalfitano'nun golleriyle West Brom'un 3-0'luk galibiyeti, Sunderland'in beşinci haftayı da henüz galibiyet alamadan tamamlaması anlamına geliyordu.

Sunderland yönetimi ani bir kararla teknik direktör Paolo Di Canio'nun görevine son verdi. Aslında İtalyan teknik adam geçtiğimiz sezon takımı kümede tutarak kredisini artırmıştı. Ancak yine geçen sezon takımın başına geldiği andan itibaren, geçmişi yüzünden de camiada epey fazla sayıda çatlak sesin karşı çıkışlarına maruz kalmıştı.

*****

2012-2013 sezonunda takımın başına 32. hafta itibariyle geçti. O sırada herkes bu takıma 'artık düştü' gözüyle bakıyordu. 8 haftadır kazanamayan ekibin başındaki ilk maçında, Chelsea karşısında o da kaybetti. Ancak sonrasında kalan 6 haftaya sıkıştırdığı 2 galibiyet, 2 beraberlik takımı Premier Lig'de tutmaya yetti.

Kulübün asbaşkanı göreve onun getirilmesiyle istifa etmiş, bazı taraftar grupları da Di Canio görevde kaldığı sürece maçları boykot edeceklerini açıklamışlardı. Dolayısıyla takımda bölünmelere yol açan çalıştırıcının kalıcı olması ancak başarısını sürekli kılması ile mümkün olabilecekti. Protestoların nedeni ise İtalyan teknik adamın politik geçmişiydi.

Sunderland kentinin, İngiltere'de İşçi Partisi'nin kalelerinden biri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aşırı sağ eğilimleri gizlemeyen Di Canio için burada çalışmak ya ip üstünde yürümek ya da müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzetilebilirdi. 14 yeni oyuncunun transfer edilmesiyle girilen yeni sezonda, 5. hafta 4 mağlubiyet, 1 beraberlikle geçilince, sportif başarısızlık kentteki genel hoşnutsuzluğun üzerine eklendi ve son kaçınılmaz oldu.

Di Canio'nun gidişiyle yeni transferlerin akıbeti de merak konusu oldu. Zira birçok oyuncuyu bizzat o istemişti. Bunlardan biri Trabzonspor'dan satın alma opsiyonu ile kiralanan Ondrej Celustka... Her maç takımda görev almayı başarmış, hocasının göz bebeği olmuştu. Di Canio'nun övgü dolu sözlerle bahsettiği ve "Bu seneki en iyi transferlerimizden bir tanesi" dediği Çek futbolcunun bonservisinin alınmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Celustka'nın durumu şimdi yeniden belirsiz bir hale büründü.

Takımı bir önceki sezon kümede tutmayı başarsa da, geçmişindeki aşırı eğilimler Di Canio’nun yakasını bir türlü bırakmadı.

Mesut'tan devam

Arsenal’in yeni transferi Mesut Özil başarılı performansını takımıyla çıktığı ikinci maçında da sürdürdü. Geçtiğimiz hafta mide ağrısı ile çıktığı ilk maçında Sunderland karşısında bir asiste imza atan Devrek asıllı Alman oyuncu, bu hafta mide sıkıntısından kurtulmuş bir şekilde sahaya çıkınca bu kez iki asist yaptı.

Arsenal’in Stoke City’yi 3-1 mağlup ettiği mücadelede bir önceki hafta olduğu gibi yine paslarıyla sivrilen Mesut, ligde haftanın öne çıkan isimlerinden bir tanesi olmayı başardı. Ev sahibi ekibin golleri Ramsey, Mertesacker ve Sagna’dan gelirken, Stoke ise Cameron ile bir gol buldu.

Bu maç öncesinde taraftarın Mesut Özil'e ilgisi görülmeye değerdi. Söylenene göre İngilizler 'Ö' harfini onunla öğrenmişler. 80. dakikada oyundan çıkan yıldız futbolcuyu tribünler ayakta alkışladı. Hocası Wenger maçın ardından, "Yaptığı asistler tesadüf değil, onun oyununun bir parçası. Takımla tamamen bütünleştiğinde bundan da fazlasını göreceğimize inanıyorum" dedi. Yine söylenilene göre bir Arsenal efsanesi olan Thierry Henry'den bu yana Mesut Özil kulüpte en çok ilgiyi gören oyuncu olmuş.

Öte yandan Mesut Özil'in gelişiyle Aaron Ramsey'in performansında da gözle görülür bir yükseliş gerçekleşti. Real Madrid'de Ronaldo'nun en büyük destekçisi olan Mesut, şimdi de Ramsey'i oldukça olumlu etkiledi. Galli oyuncu orta sahada birlikte oynadığı Mesut ile kariyer rekoru kırarak 2 haftada 4 gol atmayı başardı. Ramsey, kulübün resmi internet sitesinde gerçekleştirilen oylama sonucunda taraftarlar tarafından ayın oyuncusu ödülüne de layık görüldü.

*****

Manchester City ile Manchester United arasındaki derbi mücadele, haftanın merakla beklenen karşılaşmasıydı. Hem ezeli rekabet hem de ligdeki zirve mücadelesi açısından önem taşıyan karşılaşmayı ev sahibi City 4-1 kazandı. İki gol Sergio Aguero’dan gelirken, Yaya Toure ve Samir Nasri fileleri havalandıran diğer isimler oldular. United’ın tek golü ise Wayne Rooney’den geldi. Geçtiğimiz haftalarda yarılan başına dikiş atılan milli futbolcu, mücadelesiyle alkışlandığı bu maça da kafasında özel bandajla çıktı. Frikikten attığı müthiş gol ise takımını kurtarmaya yetmedi, daha çok eskiden kullanılan bir tabirle ancak ‘şeref sayısı’ oldu.

Manchester City geçtiğimiz sezon kendi evinde rakibine 3-2 yenilmişti. Bu kez içerde bir kaza istemeyen Mavi formalılar United’ı adeta bozguna uğrattı. Puanını 10’a çıkaran Pellegrini’nin takımı, haftayı ligin 3. sırasında geçti. Manchester United ise yeni teknik direktörü ile henüz istediği seviyeye ulaşamadı. 27 yıllık Alex Ferguson idaresinden sonra takımın başına geçen David Moyes beşinci maçında ikinci yenilgisi ile tanıştı. Haftayı ligin sekizinci basamağında geçen United’ın istikrarsız grafiği devam etti.

Lige ilk iki haftada elde edilen altı puanla tatlı başlayan Chelsea sonrasında tepetaklak olmuştu. Önce Manchester United beraberliği ardından Everton mağlubiyeti Maviler’de moralleri bozarken Şampiyonlar Ligi’ndeki Basel hüsranı da yaşanan tatsızlığa tuz biber ekmişti. Jose Mourinho’nun talebeleri bu hafta Fulham karşısında fazla zorlanmadı. Oscar ve Obi Mikel’in golleri ile 2-0’ı bulan Londra ekibi, Manchester City gibi puanını 10’a çıkaran bir diğer ekip oldu. Bu haftayı aynı puanda geçen bir diğer takım da, sahasında Southampton’a boyun eğen Liverpool’du.

Cardiff City-Tottenham’a 1-0 yenilirken, Crystal Palace da Swansea’ye 2-0 ile boyun eğdi. Hull City, Newcastle United’ı deplasmanda 3-2 mağlup ederek haftanın önemli sürprizlerinden birine imza attı. Everton da aynı skorla West Ham United’ı geride bıraktı. Bir çok deplasman takımının zaferine sahne olan haftada Aston Villa da Norwich City’yi 1-0 mağlup etti.

HAFTANIN KARMASI (4-2-3-1)

Brad Guzan (Aston Villa)

Bacary Sagna (Arsenal)

Ciaran Clark (Aston Villa)

Vincent Kompany (Manchester City)

Leighton Baines (Everton)

Yaya Toure (Manchester City)

Obi Mikel (Chelsea)

Morgan Amalfitano (West Brom)

Sergio Aguero (Manchester City)

Mesut Özil (Arsenal)

Romelu Lukaku (Everton)

HAFTANIN TAKIMI

Manchester City

Manchester derbisini fazla zorlanmadan kazandılar. Etihad’da sanki Manchester United değil de Ipswich Town ile oynuyor gibiydiler. Pellegrini’nin iyi hazırladığı takım, güçlü rakibinin bileğini bükerek hem puanını yükseltti hem de psikolojik olarak önemli bir artı kazandı.

HAFTANIN YILDIZLARI

Leighton Baines-Brad Guzan

Everton rakip sahada West Ham United'ı 3-2 ile geçti. Gollerden biri Lukaku'dan gelirken, ikisini Baines kaydetti. 28 yaşındaki sol bek frikikten attığı gollerle galibiyeti getirdi. Aston Villa deplasmanda Norwich’i 1-0 mağlup ederken kalecisi devleşti. Guzan bir de penaltı kurtardığı mücadelede, maçı da kurtardı desek yalan söylemiş olmayız.

HAFTANIN GOLÜ

Aluko

Güzel golleri bol bir hafta oldu. Rooney’nin frikik golü ve Tottenhamlı Paulinho’nun sayıları bunlardan ikisiydi. Newcastle-Hull City maçının 77. dakikasında Aluko’nun attığı gol ise hem estetik hem de önem açısından oldukça önemliydi.

HAFTANIN KURTARIŞI

Simon Mignolet

Southampton deplasmanda Dejan Lovren'in attığı golle Liverpool'u 1-0 mağlup etti. Ev sahibi ekibin kalecisi 67. dakikada önemli kurtarışlar yaptı. Önce karşı karşıya pozisyonda Luke Shaw'a geçit vermedi, ardından savunmasından seken topu tokatladı ve son olarak boşta kalan topu bir daha çeldi.