30.08.2012 - 11:36 | Son Güncellenme:
ANKARA (AA)
Tekvandoda kazandığı madalyalarla İran spor tarihinin en başarılı ismi olan Hadi Saei, ülkesinin kadın milli takımının teknik direktörlüğüne getirmek istedikleri Hamide Bıkçın’ı ikna etmek için Türkiye’ye geldi.
Sporculuk kariyerinde 2 olimpiyat şampiyonluğu, 1 olimpiyat üçüncülüğü, 2 dünya şampiyonluğu, 4 dünya kupası şampiyonluğu, 1 dünya ikinciliği, 1 dünya üçüncülüğü, 2 kez de Asya şampiyonluğu bulunan ve ülkesinde ”kahraman” olarak anılan Hadi Saei, Hamide Bıkçın ile birlikte Anadolu Ajansı’nı ziyaret etti.
AA Spor Haberleri Editörlüğü çalışanlarıyla sohbet eden Hadi Saei, Hamide Bıkçın’ı İran Kadın Tekvando Milli Takımı’nın başına getirmek için yaklaşık 2 yıldır çaba harcadıklarını belirterek, ”O büyük bir şampiyon. Ayrıca komşu ülkeden ve Müslüman olması nedeniyle İran’a kolay uyum sağlayacağını düşünüyorum. Halen takımımızı Güney Koreli bir kadın antrenör çalıştırıyor. Fakat kendisi ülkemize pek uyum sağlayamadı. Görevi kabul etmesi halinde Hamide Bıkçın’a her türlü imkanı sunmaya hazırız. Önümüzde Dünya Kupası maçları var. O nedenle Hamide’yi bir an önce İran’a götürmek istiyorum. İran Tekvando Federasyonu kendisini ikna etmem için beni görevlendirdi” dedi.
Hamide Bıkçın ise İran’ın teklifini, çocuğunun eğitimini düşünerek başlangıçta reddettiğini belirterek, ”Beni ısrarla istemeleri gerçekten gurur verici. Ayrıca bunun için Hadi Saei gibi ’efsane’ bir ismin Ankara’ya gelmesi de beni etkiledi. Doğrusu bir hayli kararsız durumdayım” diye konuştu.
”Türkiye’de şampiyonların tanınmaması beni şaşırttı”
Tekvandonun yanı sıra diğer branşlarda şampiyonluk kazanmış pek çok Türk sporcuyla yakın dostluklarının bulunduğunu ifade eden Hadi Saei, ”Türkiye’de beni en çok şaşırtan, şampiyon sporcuların dışarıda tanınmadan ve hayranlarının ilgisinden uzak şekilde dolaşabilmeleri” dedi.
İran’ın da Türkiye gibi tekvando, güreş, halter gibi branşlarda dünyada söz sahibi olduğunun altını çizen Hadi Saei, şöyle devam etti: ”Benim ülkemde, şampiyon sporculara çok büyük bir ilgi ve sevgi vardır. Şampiyonluk adeta her kapıyı açabilecek bir anahtardır. Gerek maddi, gerekse manevi yönden şampiyonlar inanılmaz şekilde desteklenir. Lokantada, takside para ödeyemezsiniz. Sadece İranlılar değil, başka ülkelerin şampiyon sporcuları da İran’da tanınır ve takdir görür. Mesela Hamide Bıkçın, Bahri Tanrıkulu, Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu, Hamza Yerlikaya, Şeref Eroğlu ve elbette son olimpiyat şampiyonunuz Servet Tazegül’ü İran’da herkes tanır. Fakat Ankara’da Hamide ile dolaşırken, sokakta, restoranda, AVM’de çok az insanın onu tanıdığını fark ettim. Bu beni doğrusu çok şaşırttı. Çünkü o bir çok kez ülkesini ve milletini onurlandırdı.”
İran’da tekvando ilk sırada
Hadi Saei, futbolun tüm dünyada kabul gören, apayrı bir spor dalı olduğunu belirterek, ”Fakat İran’da tekvando ve güreş de üst düzey sporlardır” dedi.
İran’da tekvando ligi olduğunu anlatan Hadi Saei, ”Ligde mücadele eden sporcular iyi para alıyorlar. Herkes tekvandocuları tanıyor. Devlet de iyi para veriyor. Üniversitelere burslu olarak girebiliyorlar, işi olmayanlara devlet iş veriyor” dedi.
Maddi destek kadar manevi desteğin de önemli olduğunun altını çizen şampiyon sporcu, ”Tekvandodaki başarılarım sayesinde iyi para kazandım. Fakat daha önemli kazanımlarım da oldu. Mesela Tahran’da bir sokağa, bir meydana, bir bankaya ve ülkenin farklı kentlerindeki 4 spor salonuna adım verildi. Ayrıca bana büyük bir jubile töreni yapıldı. Hayatımla ilgili 3 film çekildi ve bu filmler sinemalarda uzun süre gösterimde kaldı” diye konuştu.
Hamide ile girdiği iddiayı kaybetti
Londra Olimpiyatları’nda İran Tekvando Milli Takımı’nın teknik direktörlüğünü de yapan Hadi Saei, Servet Tazegül ile Mohammed Bagheri Motamed arasındaki final maçı öncesi, Hamide Bıkçın ile iddiaya girdiğini ve kaybettiğini açıkladı.
Final maçı öncesi Hamide Bıkçın ile yaptıkları görüşmede, İranlı tekvandocunun galip geleceğini iddia ettiğini dile getiren Hadi Saei, ”Fakat Servet kazandı ve adeta servetimi götürdü. Hamide’ye istediği herhangi bir şeyi alacağım” dedi.
Kahramanlığını depremde de gösterdi
Hadi Saei, 2003 yılında Bem kentinde meydana gelen deprem sonrasında yaptıklarıyla da ”kahraman” sıfatını hak ettiğini gösterdi.
Deprem sonrası Bem halkına yardımda bulunmak için, madalyalarını açık artırmayla sattığını anlatan Hadi Saei, şöyle devam etti: ”Elde ettiğim gelirle bu bölgede, bir okul, bir çocuk yurdu, bir de spor salonu yaptırdım. Madalyalarımı satın alanlardan bazıları, daha sonra onları bana geri getirdi. Bazıları ise müzeye hediye etti. Ayrıca bir kişi de spor hayatımda kazandığım ilk madalyaya talip oldu. Henüz 8 yaşındayken İran’da bir turnuvada üçüncülük almıştım. O madalya karşılığında bana bir ev verdi.”
Tahran Belediyesi’nde görevli
Tahran Belediyesi’nde seçimle meclis üyeliğine getirilen Hadi Saei, ”Seçime bağımsız olarak girdim ve kazandım. Belediye meclisinde, ikisi güreşçi olmak üzere üç şampiyon sporcu bulunuyor” dedi.
Kendisi gibi başarılı sporcuların İran’da siyasetçilerden daha çok tanındığına dikkati çeken Hadi Saei, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Gelecekte İran Parlamentosunda da görev almak istiyorum. Bunun için çeşitli siyasi partilerden teklifler alıyorum. Fakat ben herhangi bir siyasi partiye girmeye sıcak bakmıyorum. Bağımsız olarak yoluma devam edeceğim. Çünkü bizim gibi şampiyon sporcular devletin değil milletin adamıdır. Devleti yönetenler değişebilir ama millet kalıcıdır.”
Binicilikte de iddialı
Tahran’da bir at kulübünün sahibi olduğunu ifade eden başarılı sporcu, ”Orada da çalışıyorum, müsabakalara giriyorum. İran’da, bu branşta bir kere üçüncü oldum. Bu organizasyonlarda 100 kişi maça giriyor, 10 kişi derece elde ediyor. Bundan sonra belki olimpiyatlara binicilikte gitmeyi düşünebilirim” diyerek sözlerini tamamladı.