12.10.2017 - 06:59 | Son Güncellenme:
Fanatik Gazetesi'nde yer alan haber şu şekilde;
Fikret Orman bir televizyon kanalına çıktı ve noktası virgülüne dokunmadan şunları söyledi: “Beşiktaş belirli bir ciddiyete gelmiş bir kulüp artık. Eskisi gibi 6 ay parayı ödeme, çek ver, böyle bir şeyler yok artık yani...” Benim adım Gültekin Öbekli. Bir de beni dinleyin...
Vodafone Park’ın çatısını yapan firmayız. 2014 yılında Beşiktaş A.Ş.’den ihaleyi aldık. 2015’in 6. ayında frekansları teslim aldıktan sonra işe başladık. Bu arada bütün imalatları yaptırdık. 2016’nın 1. ayında işi bitirdik. Normalde 1 yıl sürecek işi, 6 ayda bitirip teslim ettik. Buna rağmen bize ceza kesip durdular. İnanın, neden bilmiyoruz. Hesabı ödememek için bunları yaptılar. Hatta “Bizim borcumuz yok” bile demeye başladılar. Bütün amaçları Beşiktaş’a haksız yere para kazandırmak, yerli üreticiyi, yerli mühendisi, yerli firmaları, o statta Beşiktaş adına çalışan herkesi zarara uğratmaktı.
‘İhalede bile 10 milyon Euro kazandırdık’
İlk ihale açıldığında bir firma 26 milyon Euro’luk teklif verdi. Biz ise 16 milyon Euro’luk teklifle ihaleyi aldık. Sadece ihale sürecinde 10 milyon Euro kazandırdık Beşiktaş Kulübü’ne. Bu firmaya, böyle yapılır mı? İlk etapta 12 milyon Euro ödeme yapacaklardı. Yaptılar, ama o kadar geç yaptılar ki, bu parayı aldığımızda, çoktan büyük zarar etmiştik. Hiç bir ödemeyi doğru dürüst, zamanında yapmadılar. Bu durumdan dolayı da ekstra zarara uğrattılar. Resmi açıdan alacaklarımız belli, birebir size söyleyeceğim şekilde. Yani “Borcumuz yok” falan demeleri, asılsız. Bizim açımızdan her şey, resmi belgelerle kanıtlı. Yine de ödemiyorlar. Ahmet Başkanı (Nur Çebi) Demir-Çelik piyasasından tanırım. Bir kez babasına gittim, rica ettim, hatır-minnet 500 bin TL alabildim. Ondan sonra da bir daha para alamadık. Gittim kulübe, yöneticilerle görüştüm ve “Bu masadan bu iş bitmeden kalkmayacağız. Akşama kadar oturacağız ve kimin borcu var, kimin alacağı var. Bu işi bitireceğiz” dedim. İşte orada 190 bin Euro ceza dediler, haksız olmalarına karşın, kalan paramı kurtarmak için bunu bile kabul ettim. Faturalaştık. Resmi anlamda her şeyi bitirdik, paramızı alacağız diye sevindik. 1.5 yıl geçti, yine ödemiyorlar.
‘Sülün Osman vardı eskiden, o da Sülün Orman’
Bakın, sadece bizim sorunumuz da değil bu... Statta çalışan petrolcü, frekansı yapanlar, herkes... Toplam 50 milyonun üzerinde alacak var. Mimarların, mekanikelektrikçinin, petrolcünün, bizim, herkesin alacakları duruyor. Fikret Orman, ‘tek adam’ olarak yönettiğini söylüyor Beşiktaş’ı... Kendi şirketi gibi yönetiyor. Fakat alacaklıların telefonlarına çıkmıyor, randevu vermiyor, paraları ödemiyor. Artık bu durumu herkesin bilmesi lazım. Beşiktaş Kulübü büyük bir kulüp. Beşiktaş Başkanı ise yaptıklarıyla o kulübe yakışmıyor. Herkes bilir, bir efsane Sülün Osman vardı eskiden. Fikret Orman da şu an Türkiye’nin Sülün Orman’ıdır. Hatta Sülün Osman’dan da beteri... Hak etmiş olan hiç kimseye parasını ödemiyor. Benim firmamın 4 milyon TL alacağı var halen. Stat bittiği günden beri paramızı alamıyoruz. Kaç kez randevu talep ettik, sürekli kaçtı. Zaten yaptığı ödemelerin hepsinde de sorun yaşadık. Çeklerin arkası yazıldı, geç geç ödedi. Buna rağmen biz, kendi iş ahlâkımız gereği, işi tertemiz bitirmek için elimizden geleni yaptık. Halâ ödeme yapmayarak bizi eziyor.
‘Her şeyimizi kaybetmek noktasına geldik’
Fikret Orman her gün televizyona çıkıp, “Bizim borcumuz yok, harcımız yok. Çek falan vermiyoruz” diyor. Televizyonların arkasındaki görüntü ise benim halim. Türkiye maalesef bunları bilmiyor. İflas erteleme aldık, her şeyimizi kaybetmek noktasına geldik. Şirketimizi batırdı. Artık beni ölüm noktasına getirdi. Bir sürü borcumuz var. Evim satıldı, barkım satıldı, intihar noktasına getirdiler. Bana günah değil mi? Böyle bir Sülün Orman daha Türkiye’ye gelmemiştir. Basından rica ediyorum, bizim çığlığımız duyulsun, gerçekler görülsün-bilinsin. Bakın, Beşiktaşlı yöneticiye aynen şu mesajı attım: “Resmen dolandırıldım. Ölmemi istiyorsunuz. Paramı ödemezseniz stadın önünde kendimi vuracağım. Karar sizin... Bir de mektup bırakacağım. Bana başka çare bırakmadınız.” Bu mesaja bile bir dönüş yapmadılar. Stat iki sene önce bitmesine rağmen, bizzat Başkan Fikret Orman, “40 bin Euro gelir elde ettik” demesine rağmen, halen orada çalışan müteahhitlere, firmalara toplamda 50 milyon TL civarında hatta üzerinde borçları duruyor.
‘Bize verilmeyen paralar nereye gitti!’
Sayın Cumhurbaşkanımız, “Beşiktaş Kulübü’ne parayı biz verdik” dedi Ampüte Milli Takımımız şampiyon olduktan sonra... Vodafone ile tarihin en büyük anlaşmasını yaptılar. Locaları sattılar. Spor Toto destek oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği üzerine, Devletimiz de çok önemli destekler verdi. Stat para basıyor diyorlar. Buna karşın kulübün borcu neden büyüyor, stadı yapan taşeronlar, emekçiler neden paralarını alamıyor 2 sene geçmesine rağmen. Bu paraları ne yaptılar? Nereye gitti bu paralar? Sonuçta bu stadı yapanların hakkıydı ve bu stadı yapanlar paralarını halen alamadı. Acaba bu paralar, nereye gitti? Sayın Cumhurbaşkanımız’dan rica ediyorum; Fikret Orman’a bu konuda gerekli uyarıları yapın lütfen. Bu taşeronların, bu emekçilerin haklarını almalarına yardımcı olun lütfen.