SkorerHoroz döğüşü

Horoz döğüşü

10.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Horoz döğüşü

Horoz döğüşü


Attila GÖKÇE

Bu yıl Beşiktaş'la Galatasaray arasındaki maçlar düne kadar hep "eşitsizlerin mücadelesi" biçiminde geçti. Ama dün İnönü'de gerçek bir lig finali izledik. Beşiktaş ilk kez Galatasaray karşısında futbol olarak ağırlığını koydu, adına yaraşır akıllı ve baskılı bir oyunla ikincilik hedefine, dolayısıyla Şampiyonlar Ligi'ne layık olduğunu göstermeye çalıştı. Özellikle ikinci yarıdaki oyunuyla hem beraberliği kurtardı, hem de iddiasını sürdürdü. Peki fazlası olamaz mıydı? Elbette olabilirdi... Şayet 5. dakikada Fevzi kestiği topu elinden bırakıp, Okan'a ikram etmeseydi!
Hagi'li Galatasaray bildiğimiz oyun sistemi zenginliği ve takımca uyumuyla, evet, bildiğimiz gibi oynuyor, büyüklüğünü ve şampiyonluk unvanına liyakatını heran yeniden kanıtlıyordu.
Feldkamp çarşamba günü kupa finalinde mücadele eden Sellami, Ayhan, Ertuğrul, Yasin ve Amokachi'nin yerine Ali Eren, Rahim, Erkan, Ohen ve Nihat'la yarı yarıya yenilenmiş bir kadro sahaya sürdü. Elbet, garipliklerini de sergileyerek... Örneğin Savaş'ın orta alanda Emre'yi marke etmekle görevlendirilmesi yararı tartışılır bir karardı. Savaş'ı Emre ile, Tayfun'u Ümit'le, Ali Eren'i Hagi ile, Alpay'ı Hakan'la kilitleyip Okan'ın bekçiliğine de Mutlu'yu tayin eden Feldkamp özellikle ilk yarıda takımının etkinliği ve yaratıcılığını törpülemişti. Yediği golden sonra Beşiktaş disiplinli oyunuyla mücadele ederken yine de Hagi ile başa çıkamıyordu. Maç boyunca dört mutlak gol vuruşu yapan Hagi, iyi gününde olmamasına rağmen Beşiktaşlıların yüreğini ağzına getirdi.
Galatasaray attığı golden sonra tempoyu düşürüp, ileride sadece Hakan'ı bırakarak kendi alanına çekildi. Ancak Okan, Ümit ve Hagi ile çok güzel kontrataklar yakaladılar.
Beşiktaş ikinci yarıda Ayhan ve Ertuğrul'un oyuna girmesiyle bir ölçüde kendini yeniledi. Erkan'ın, Mehmet'in, Alpay'ın katkılarıyla oyun Galatasaray yarı alanına yıkıldı. Mehmet'in attığı beraberlik golü Beşiktaş'ın kurduğu baskılı oyunun sonucu oldu. Taffarel gibi tecrübeli bir kalecisi olmasaydı Galatasaray belki de ummadığı bir şoka uğrayacaktı.
Beşiktaş savunmasında sağlam durarak, orta alanda çok koşup çalışarak bu yıl nihayet ilk kez rakibinin futboluna eşlik eden bir düzeye çıktı. Hatalarıyla eleştirdiğimiz Feldkamp'ı takım üzerinde yarattığı bu olumlu hava nedeniyle de kutlamalıyız.
Hakem Murat Ilgaz, zor maçı cesaretle ve başarıyla yönetti. Zaman zaman futbolcular arasında ortaya çıkan gerilimi kartları ve cesur davranışıyla bastırdı.