Dünyadan FutbolHollanda, Fortuna Sittard'ın Türk başkanını konuşuyor...

Hollanda, Fortuna Sittard'ın Türk başkanını konuşuyor...

26.12.2018 - 12:13 | Son Güncellenme:

Hollanda, mütevazi bütçesiyle 2. Lig'den 1. Lig'e yükselen Fortuna Sittard'ın Türk başkanını konuşuyor.

Hollanda, Fortuna Sittardın Türk başkanını konuşuyor...

Hollanda 2. Ligi’nde batmakta olan Fortuna Sittard’ı satın aldıktan sonra 1. lige taşımayı başaran Işıtan Gün, “Türkiye’den en küçük bir destek almadık. Düşük bütçeyle imkansızı başardık” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Ünal Aysal’ın Galatasaray başkanlığı döneminde kulüpte görev yapan Işıtan Gün işten ayrıldıktan sonra bir gün arkadaşından gelen telefonla Hollanda 2. Ligde mücadele eden ve maddi zorluklar yüzünden 2 hafta sonra batacak Hollanda ikinci lig ekibi Fortuna Sittard Kulübü’nü satın almaya karar verir. Finansçı olan Gün, kulübün futbol aklı olarak Ogan Tarhan’ı belirler. Tarhan’ın hayatındaki en büyük hedefi ise bir futbol kulübünü yönetmek. İkili 2. Lig’de düşme potasında olan Sittard’ı 1 sezon sonra tarihin en düşük bütçesiyle Hollanda birinci ligine çıkardılar. Hem de kulübün ezeli rakibi Roda’nın küme düştüğü sezonda! Sadece “Football Manager” oyununda gerçek olur diyeceğimiz bu muhteşem hikayeyi olayın kahramanı Başkan Işıtan Gün anlattı.

Haberin Devamı

“Bizim için mucize diyorlar”

Galatasaray'da Ünal Aysal döneminde yurt dışından bir kulüp alma fikri doğmuştu. Ama olmadı. Ben kulüpten ayrıldım. Bu fikir hep aklımın bir köşesindeydi. Hollanda'da yaşayan bir arkadaşım aradı. Gazetede Fortuna Sittard'ın batmaya yakın olduğunu ve benim satın alabileceğimi söyledi. Takım ikinci ligin dibindeydi. Oradan da düşseydi amatöre gidiyordu. Biz de kulübün tüm şartlarını inceleyip satın alma kararı verdik. O sezon alt sıralarda tamamladık ama bir sonraki sezon Hollanda tarihinin en düşük bütçesi ve en genç kadrosu ile birinci lige yükseldik.

Bu bütçeyle birinci lige çıkmamız acayip bir yankı uyandırdı. Çünkü Hollanda’da 33 tane profesyonel futbol kulübü var. Yabancı yatırımcı olarak ilk başlarda bize çok sıcak yaklaşmadılar. Uzun süre bürokrasi ile uğraşmak zorunda kaldık. Ancak şampiyon olup birinci lige çıktıktan sonra Hollanda Futbol Federasyonu başkanı beni arayarak tebrik etti ve “İnanılmaz bir mucize yarattınız” dedi. Ayrıca belgeselimizi çektiler. Yakında yayınlanacak. Futbol tarihinin en iyi geri dönüşlerinden biri olarak bizi gösteriyorlar.

Bu sezon başladı. Birinci ligde kesin düşme adayı olarak gösterildik. Biz öyle olmayacağını biliyorduk. Futbolda gerçi hiçbir şey belli olmaz ama bizim öyle bir endişemiz yok. Gayet iyi gidiyoruz şimdilik.

Haberin Devamı

“Kulübü taraftarla birlikte yönetiyoruz”

Çok aktif bir taraftar grubumuz var. Kulübümüzün yüzde 5 hissesi de taraftar grubumuza ait. İlk gittiğimiz gün hemen tanışmak istediler. Çünkü kafalarındaki imajla gördükleri aynı olmadı. Oturup konuştuk. Kulübün DNA’sı ile oynamayacağımızı söyledik. Her türlü karar sürecine onları dahil ettik. 2 yöneticimiz zaten taraftarın grubundan. Şimdi bize inandılar ve güvendiler. Biz de sözlerimizin arkasında durduk. Radikal değişiklikler yapmadık. Kulübün gelenek ve göreneklerini göz önünde tuttuk. Şampiyonluk yaşadıktan sonra da o bağlar daha da gelişti. Bize karşı inanılmaz sevgileri var.

“Futbolun başında Ogan Tarhan var”

Futbol ile ilgili tüm yetkiler Ogan Tarhan’da. Saha dışı idari, mali ve hukuki işleri de ben yönetiyorum. Günlük işlerimizi ise CEO’muz var o yönetiyor ve karışmıyoruz.

Hollanda, Fortuna Sittardın Türk başkanını konuşuyor...

Fortuna Sittard Başkanı ve kulübün futbol aklı Ogan Tarhan tribünde...

Türk futbolcu transferi yapacak mısınız?

Bize hep bu soruyu soruyorlar. Daha önce Emrah Başsan kadromuzda forma giydi. Biz oyuncunun milletine bakmıyoruz. Katkı verecekse bu Marslı da olabilir Çinli de. Alt yapımıza önem veriyoruz daha çok.

Haberin Devamı

Türkiye’den ortak çalışmayı düşündüğünüz bir kulüp var mı?

Şuan yok ama bir birçok kulüple zaten çalışıyoruz. Finlandiya’dan bir kulüple işbirliğimiz var. Hollanda’da bulunduğumuz bölgenin çevresinde zaten 2 milyona yakın Türk var. Organik olarak büyümeye çalışan bir kulübüz. Avrupa’da şöyle bir işbirliği var. Bir Premier Lig takıma geliyor diyor ki “ Ben oynatamadığım oyuncuları sana kiralayayım” Bu bizim için doğru bir yöntem değil. Kendi takımına katkısı olmayan oyuncuların uzun vadede bize de katkısı olacağını düşünmüyorum. Her tarafın kazanacağı proje olursa içinde oluruz.

“Hollanda futbol ülkesi”

Birinci lige çıktığımızda gelirlerimiz de arttı. Hollanda Ligi’nin yaklaşık 150 ülkede canlı yayını yapılıyor. Dünya’da en fazla oyuncu ihraç eden 3 ülke var. İlk sırada Brezilya, ikinci sırada Portekiz ve üçüncü sırada Hollanda var. Son 10 yılda ortalama yılda 80 milyon Euro’luk net futbolcu ihracatı var. Hollanda her yıl oyuncu satarak 80 milyon Euro para kazanıyor. Bu yıl muhtemelen o rakam 200 milyon Euro olacak. Çünkü futbolda rakamlar artık inanılmaz büyüdü. Bir de Hollanda’nın şöyle bir avantajı var. Ülkede İngilizce bilme oranı yüzde 98. İngiltere’ye uçak 40 dakika. Koşullar çok uygun. İngiltere’nin biraz arka bahçesi gibi. Açık ara en popüler spor futbol. Tamamen futbol ülkesi.

Haberin Devamı

“Burada borçla kulüp yönetilmiyor”

Herkesin atladığı bir konu var. Biz UEFA ülkesiyiz. UEFA’ya tabii 54 tane ülke var. Bunların lisans mevzuatı birbirlerine çok yakın. Uygulamada bütün farklılıklar oluyor. Hollanda’dan bahsedeyim. Federasyon bizim borçlanmamıza izin vermiyor. Bütçe olayı çok önemli. Bütçenizi sezon öncesi federasyona gönderiyorsunuz. Gelir gider kalemleri ciddi bir şekilde inceleniyor. Örneğin 10 bin kombine satacağım diyorsunuz. Onlar size “Geçen yıl 3 bin kombine sattınız. Bu yıl nasıl 10 bin kombine satacaksınız, en fazla 4 bin kombine satabilirsiniz” diyor. Bunların hepsi tek tek inceleniyor. Eğer gelir ve giderler arasında fark varsa kulüp başkanı ya da sahibinden teminat alıyorlar. Eksiklik çıkarsa başkan ya da kulübün sahibi bu farkı karşılamak zorunda. Bu kadar basit. Bunu yaptığınız zaman zaten kulüplerde dağ gibi borçlar birikmiyor. Aslında çözüm çok basit. Uygulama niyeti ve disiplin önemli…

“Türkiye dışındaki en üst düzey spor kulübüyüz”

Yeni çıkan bir takım için ilk hedefimiz ligde tutunmak. Kalacağımızı da düşünüyoruz. İşin maddi tarafı var. Gelirlerimizi de ciddi şekilde artırmaya çalışıyoruz. Şuana kadar sezon gayet iyi gitti. Çok sempati de topladık. Herkesin sempati duyduğu bir kulübüz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıp yetenekler yetiştirelim istiyoruz. Türkiye dışında bir Türk tarafından yönetilen en üst düzey spor kulübü bizimkisi. Hollanda’da 500 binin üzerinde Türk var. Çevremizde milyonlarca Türk var. Oradaki insanların bile bundan gurur duyup gelip bizi desteklemesi bizi mutlu ediyor. Bu yüzden bu başarı hikayesini sürdürmemiz gerekiyor. Kaynak kabiliyetimiz arttıkça yukarıya doğru gitmemiz de kolaylaşacak. Nihayetinde ülkemizi burada temsil ediyoruz.

Türkiye’den destek geldi mi?

Türkiye’den en küçük maddi ve manevi destek almadık. O kadar büyük global markalarımız olmasına rağmen kapımızı henüz çalan olmadı. Bizim de önemli girişimimiz henüz olmadı.

Perr Schuurs’u Ogan Tarhan keşfetti!

Kulübümüzün alt yapısı geçmişte Ajax, PSV ve Feyenoord’tan sonra en iyi bilinen akademilerden biri. Hollanda futboluna önemli yıldızlar kazandırdı. Mark van Bommel bunlardan biri. Bir çok isim daha var. Ajax’a sattığımız oyuncunun hikayesi ise şöyle; yağmurlu bir günde Ogan Tarhan ile U17 takımımızın maçını izliyorduk. Ogan Bey Perr Schuurs’u gördü ve kulüpteki bir oyuncumuza bu kim diye sordu. Ogan döndü ve bana “Bu çocuk dünyanın en önemli futbolcularından biri olacak” dedi. Bir hafta sonra oyuncu ile profesyonel sözleşme imzaladık. Yeni gelmiştik ve geldiğimizin üçüncü, dördüncü ayıydı. Herkes bizi bu Türkler ne yaptıklarını bilmiyorlar, parayı sokağa atıyorlar dedi. Bir süre sonra ikinci ligin o zaman rekor bedeliyle oyuncuyu Ajax’a sattık. Ki çocuk bizim A takımda hala oynamıyordu. (Fanatik)